Ana Sayfa Eczacılık 126 bin hastanın ilacı evine teslim ediliyor

126 bin hastanın ilacı evine teslim ediliyor

Türk Eczacılar Birliği’nin çalışmalarını anlatan 29. Bölge Manisa Eczacı Odası Başkanı Devrim Balı, Türk Eczacılar Birliği’nin SGK ile yaptığı protokol doğrultusunda eczacıların gönüllü olarak eczanesi olmayan yerleşim yerlerindeki hastalara ait ilaçları evlerine teslim ettiğini belirterek, eczacıların Türkiye çapında günde ortalama 126 bin hastanın ilacını evine teslim ettiğini söyledi.

29. Bölge Manisa Eczacı Odası Başkanı Devrim Balı, Türk Eczacılar Birliği’nin çalışmalarını anlattı. Türk Eczacılar Birliği’nin SGK ile yaptığı protokol doğrultusunda eczacıların gönüllü olarak 20 hastalığa ait reçeteleri ve bazı işyeri, diyaliz merkezi gibi merkezlerinin reçetelerini kotalı ve sıralı olarak dağıttığını ifade eden Balı, “Türk Eczacılar Birliği’nin en büyük hizmeti mobil sağlık hizmeti olarak ilaçları eczanesi olmayan yerleşim yerlerindeki hastalara ait ilaçları evlerine teslim etmesi. Türkiye çapında günde ortalama 126 bin hastanın ilacını evine teslim ediyor. Yani ortalama Salihli büyüklüğündeki bir ilçenin her gün her kapısına bir poşet ilaç götürüyor ki bu kar-zarar dengesiyle, kar amacı güdülerek yapılacak bir iş değil. Çünkü gerektiğinde 3-5 Liralık ilaçları şahsi aracıyla 45 kilometre yol gidiyor o köye bırakıp geri dönüyor eczacılarımız. Bu, eczacının sağlık hizmeti mensubu olduğu, bu işi gönüllü olarak, vicdanen yaptığının en büyük kanıtıdır. Bir yerleşim yerinde mesela beldede doktor var, eczane yok ise o ilçede en yakın eczane veya eczaneler tarafından sırayla karşılanıyor. Belli bir kota dahilinde mesela 5 bin, 10 bin kota belirleniyor o gün sıra kimdeyse o kota dolana kadar ilaç dağıtıyor” dedi.

Türk Eczacılar Birliği’nin yaptığı diğer işlerle ilgili de konuşan Balı, “Türkiye’de olmayıp yurtdışında kullanılan ilaçları ithal ediyor. Günde ortalama 550 kişinin reçetesini hazırlıyor. 550 kişiye apayrı ilaçları getiriyor yurtdışından. İnternette satılan ilaçlarla ve gıda takviyeleriyle mücadele diyoruz. Gıda takviyelerinin internetten alınmaması için vatandaşları sık sık uyarıyoruz eczanelerimizde. Bununla ilgili bilgilendirici broşürler ve kitapçıklar hazırlayarak dağıtıyoruz. Mobil eczanelerimizle ihtiyacı olan deprem veya savaş bölgesi gibi yerlere ilaç takviyesinde bulunuyoruz. Onun dışında kendi eğitimlerimiz var. Kalfalarımızı eğitiyoruz. Türk Eczacılar Birliği bugüne kadar hastalara kaliteli hizmet verebilmek için 70 bin kalfayı sertifikasyon programına tabi tuttu. Şu anda piyasadaki kalfalarımızın tamamı belli bir eğitimden geçmiş ve bu sertifikaya sahip kalfalar” ifadelerini kullandı.

“REHBER ECZANEM İLE İLAÇ KULLANIMINI AZALTIYORUZ”

Balı, Manisa, Antalya ve Samsun’un öncülük yaptığı ‘Rehber eczanem’ programından bahsederek, “Bu program dahilinde önce eczacılarımızı ve kalfalarımızı eğitiyoruz. Hastaya ilacını doğru zamanda doğru şekilde kullanmayı öğretiyoruz. Bunu da sayısal değerlere döküyoruz. Sayısal değerlerde hastaya öncelikle ilacını nasıl kullandığını soruyoruz, o ilacın doğru şekilde kullanımını tarif ediyoruz ve öğretiyoruz. 6 aylık bir takip sonunda bunları tekrar sayısal değerlere döktüğümüzde gördük ki basit müdahalelerle eczacı en basit bir astım ilacının kullanımını yüzde 40 oranında düşebiliyor. Bu hem hastanın konforu açısından hem de milli ekonomi açısından hem de hastanın bir sonraki ağırlaşmış durumda kullanacağı ilacın etki etmesi açısından çok önemli. Bizim gibi sosyoekonomik düzeyi düşük olan ülkelerde çok ciddi bir iştir bu ve eczacılar tarafından gönüllülük esasına göre yapılıyor. Eczacılarımız karşılığında hiçbir ücret almıyor. Hastaları 6 ay boyunca neredeyse her gün takip edip her gün ölçümlerini yapıyor ve bu verileri işliyor sistemlerine” dedi.

“BU SENENİN SONUNA KADAR STANDART ECZANE TABELASI OLACAK”

“Biz eczacılarımızı ve çalışanlarımızı standardize ederken, belli bir seviyenin üzerinde sürekli eğitip bilgilerini güncel tutmaya çalışırken aynı zamanda eczanelerimizin fiziki imkanlarını artırmaya çalışıyoruz” diyen Balı, “Eczanelerin fiziki standartları belli bir standardın zerine getirmeye çalışıyoruz. 2008 yılında tüm eczanelerimize ‘E’ logo geldi. ‘E’ logosu sayesinde gece karanlıkta nerede eczane var, kim nöbetçi kim değil hemen anlaşılıyor. Onun dışında yine bizim talebimizle ve çalışmalarımızla standart bir eczane tabelası getirdik. Bu senenin sonuna kadar bütün eczanelerde bu standart eczane tabelası olacak. Bu da eczanelerin dış cephede vatandaş tarafından kolay bulunabilir ve görülebilir olmasını, farklılıkların ortadan kalkmasını ve standart hizmetin fiziki anlamda da standart olmasını sağlayacak” şeklinde konuştu. Buket Uşaklı