Türkiye Osteoporoz Derneği ‘Sağlam Kemikler Güçlü Kadınlar’ sloganıylaosteoporoz konusundaki farkındalık çalışmalarına devam ediyor. 20 Ekim Dünya Osteoporoz Günü nedeniyle düzenlenen toplantıda konuşan Türkiye Osteoporoz Derneği Başkanı Prof. Dr. Yeşim Kirazlı, osteoporozun tedavi edilebilir bir hastalık olduğunu vurgulayarak, hastalıktan korunma yolları ve 50 yaş üstü kadınlarda DXA ölçümünün önemi gibi konularda birçok faydalı bilgi paylaştı.
50 yaşını aşan her 3 kadından 1’i ‘osteoporoz’ sorunu ile karşı karşıya. Kemik miktarında ve kemik kalitesinde azalmaya sebep olan osteoporoza karşı farkındalık yaratmayı amaçlayan Türkiye Osteoporoz Derneği, Amgen’ın katkılarıyla düzenlediği proje ve toplantılara devam ediyor. Osteoporoza bağlı gelişen kırıkların önüne geçmek amacıyla geçen yıl ‘Kırılmayan Kadınlar’ projesini hayata geçiren dernek 2017 senesinde İzmir, Antalya ve İstanbul’da on ayrı noktada 50 yaş ve üzeri toplam 1.454 kadının kemik ve mineral yoğunluğunun ölçülmesine öncülük etmişti. 20 Ekim Dünya Osteoporoz Günü nedeniyle ‘Kırılmayan Kadınlar’ projesinin devamı niteliğindeki çalışmaları kapsamında düzenlenen toplantıda konuşan Türkiye Osteoporoz Derneği Başkanı Prof. Dr. Yeşim Kirazlı osteoporozdan korunma yolları, 50 yaş üstü kadınlarda DXA ölçümü ve hastalıkla ilgili birçok faydalı bilgi paylaştı.
‘Sağlam Kemikler Güçlü Kadınlar’ sloganıyla 16 Ekim tarihinde gerçekleştirilen toplantıda, Türkiye İstatistik Kurumu verileriyle desteklenen ‘50 Yaş Üzerindeki Kişilerde Kalça Kırığı İnsidansı Ve Osteoporoz Prevelansı Araştırması’ ile ilgili bilgi verildi.Araştırmaya göre Türkiye’de 24 bin kalça kırığı gerçekleştiğini ve vakaların %75’ini kadınların oluşturduğunu belirten Prof. Dr. Yeşim Kirazlı, dünyada osteoporoza bağlı olarak yılda 9 milyon kırık oluştuğunu kaydetti. Kirazlı, bu sayının çok sık görülen meme kanseri, kalp krizi ve inme hastalığının üçünün toplamından daha fazla olduğuna dikkat çekerek, “Yaptığımız araştırmalara göre; kadınların %33’ü, erkeklerin ise %7.5’i osteoporoz sorunu yaşıyor. Kırık için risk faktörlerinin ‘kadın olma, sigara içme, alkol kullanma, kortizon kullanımı, diyabet, tiroid hastalığı ve romatoid artrit hastalığı’ olduğu saptandı” dedi.
Devlete maliyeti 72 milyon dolar
Yapılan araştırmalara göre; 2010 yılında kalça kırıklarının devlete maliyeti 72 milyon dolar olarak hesaplandı. 2050 yılında bu rakamın 205 milyon dolara ulaşması bekleniyor. Osteoporoz’un tedavi edilebilir bir hastalık olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Yeşim Kirazlı, özellikle 50 yaş ve üzeri kadınlarda menopoz sonrası osteoporoz risk faktörlerinin olup olmadığının belirlenmesi, risk altındakilerde kemik dansitometri tetkiki yapılması gerektiğini anlattı. Kirazlı, “Bir kez kırık geçirildiyse ikincil kırığın oluşmaması için önlem alınması çok önemli. Menopoz sonrası osteoporoz tedavi edilebilir ve kırıklar önlenebilir. Tedaviye bağlı kalma ve uygun tedavi sayesinde kadınların kemik sağlığı iyileştirilebilir ve yaşam tarzlarını korumaları sağlanabilir” ifadelerini kullandı.
Tedavinin sürdürülmesi şart
60 yaşın üzerinde olup, kırık riskinin yüksek olduğu belirtilen bireylerin kemiklerini korumak için tedaviye başlaması gerektiğini dile getiren Kirazlı, “Tüm kronik hastalıklarda olduğu gibi osteoporozda da tedavinin etkili olabilmesi için tedavinin sürdürülmesi gerekiyor. Geçtiğimiz yıllarda hastalar ve tıp camiası menopoz sonrası osteoporozu çok daha iyi anlamış olsa da bu hastalıkta tedaviyi bırakma oranı halen çok yüksek. Her 2 kadından 1’i, ilk yılın ardından tedaviyi bırakıyor, dolayısıyla kırık riskini artırıyor. Menopoz sonrası osteoporoz tedavisine devam eden kadınlarda kırık riski, tedaviye devam etmeyenlere oranla %25 daha düşük” diye konuştu.
Amgen Türkiye Hakkında:
Biyoteknoloji alanında dünyanın önde gelen kuruluşlarından biri olan Amgen, biyolojinin gücünü kullanarak ciddi hastalıklara yönelik yenilikçi ilaçlar keşfedilmesi, geliştirilmesi, üretimi ve hastalara sunulması için çalışmaktadır. Merkezi Thousand Oaks, Kaliforniya olan Amgen, dünya çapında 100’den fazla ülkede 20 binin üzerinde çalışanı ile hastaların karşılanmamış ihtiyaçlarına, sağlık durumlarının iyileştirilmesine ve yaşam kalitesinin yükseltilmesine yönelik tedaviler geliştirmeye odaklanmaktadır. 2012 yılında Mustafa Nevzat İlaç‘ı 700 milyon Dolar’a satın alarak Türkiye’deki yatırımlarını güçlendirmiştir. Bu yatırımı ile Amgen, son 5 yılda tüm sektörler arasında Türkiye’ye en fazla doğrudan yatırım yapan firmalardan birisi olmuştur. Amgen Türkiye’de 1000’den fazla çalışanıyla üretim, pazarlama ve ilaç Ar-Ge’si faaliyetlerini yürütmektedir. Mustafa Nevzat İlaç’a ait bitmiş ürün ve hammadde tesislerindeki üretim gücü sayesinde Türkiye’den dünya pazarlarına ilaç ihracatını artırmayı hedeflemektedir.