Prof.Dr.Haluk Esgin
28 yılın ardından…. yeni bir dönem
26 yılı, asistanlıktan bölüm başkanlığına kadar, Üniversitede geçen 28 yıllık kamusal çalışmanın sonunda emekli oldum. Hem yaşadığım kenti değiştirdim. Hem de artık özel sektör çalışanı olarak Türkiyenin en büyük metropolü olan İstanbulda yaşamaya başladım.
Üniversitede geçen süre boyunca başlangıçta Genel pratisyen olarak geldiğim göz bölümünde alanım Göz Hastalıkları olarak daraldı. Daha sonraki dönemde ise Retina Hastalıkları ve Retina cerrahisi uzmanı olarak iyice daralmıştı. 1 milyon nüfuslu Trakya bölgesinin 120 bin nüfuslu Edirne ilinde günde muayene edilen 150 hastanın 30’unun retina hastası olduğu bir kliniğin direktörü olarak çalışırken, Birden kendimi yeni mezun bir Göz Hastalıkları uzmanı olarak gözlük muayenesi yaparken buldum. Kendi uzmanlık alanımda nerdeyse hiç hasta görememeye başladım. Acaba doğru mu yapmıştım? Yoksa bunca yıllık emeği, eğitimi ve uzmanlığı çöpe mi atmıştım. Kafamı sorular kurcalamaya başladı.
Diğer taraftan, uzun yıllarca sabah saat 8.30 da göz kliniğinin içine girip, çoğu zaman öğle tatilini çalışmaya kendimi kaptırarak pas geçip, akşam 17.00 de klinikten çıkarken gün boyu sadece Göz Hastalıkları alanında çalışan asistan ve uzmanlarla ve nerde ise tüm sohbet konusunu hastalar, klinik ve eğitimin konuşulduğu bir dünyadan, sabah Dahiliyeciye günaydın dediğim, Nörolog arkadaşla kafeteryada hasta muayenesi arasında müzik sohbeti yaptığim, öğle tatilinde yemekte, Anestezistle kilolarım üzerine sohbet yapma şansını bulduğum, öğleden sonra ise çay molasında Genel cerrah arkadaşla sohbet edebildiğim bir dünyaya adım attım.
İşin ekonomik boyutuna baktığımda ise, özel sektörün henüz yaratılan beklentiyi karşıladığını söyleyemem. 3 aşağı, 5 yukarı kamuda aldığım miktarda bir para kazanıyorum. Sadece emekli maaşım artı olarak elime kalır oldu. Bu arada Vale parası, otopark parası, boğazda rakı-balık gideri gibi Edirnede hiç olmayan yeni gider alanları açıldığını farketmiş bulunuyorum.
Her ayın 15 inde maaş yatmasını beklerken, şimdi artık ayın 5’inde alınacak emekli maaşıma göre ödemelerimi ayarlar oldum.
Artık bir şirketim var. Sağlık üzerine. Hastaneye yaptığım iş karşılığı fatura kesecek ve onun karşılığında özel hastaneden para alacağım. Yıllardır hiç yapmadığım ve bilmediğim işler.
Geçen gün bir hasta geldi, gözünde batma ve kızarıklık olduğundan yakınıyordu. Muayenede korneasına saplanmış küçük bir demir çapağı mevcuttu. Tabii kamu çalışanı olduğumuz zamandan kalma bir refleksle yardımcıma hemen bir anestetik damla damlatmasını (Ha! bu arada artık yanımda bir yardımcı ile çalışma şeklinde bir lüksüm var) ve bir ppd enjektörü getirmesini istedim ve hemen yabancı cismi çıkardım. Gözü kapattım. Fakat sonradan bu işlemin bir bedeli olduğu ve ayrıca ücret kestirmesi gerektiğini hastaya belirttim Ama artık iş bitmişti ve hasta ücreti ödemeden hastaneyi terk etmişti bile… Zamanla öğreneceğiz herhalde…
Günler bakalım daha neler gösterecek.
14-3-2015
Emekli Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Haluk Esgin
