TÜRKİYE’DE 3.5 MİLYON KİŞİ HEPATİT B VİRÜSÜ İLE KARŞI KARŞIYA
Abdi İbrahim Medikal Direktörlüğü, tüm dünyada önemli bir halk sağlığı sorunu olan viral hepatitler ile ilgili farkındalık yaratmak amacıyla düzenlenen 28 Temmuz Dünya Hepatit Günü’nde hastalıkla ilgili çarpıcı bilgilere dikkat çekiyor. Dünya çapında 325 milyon insanın hayatını etkileyen hepatit B ve C’nin her yıl 1,4 milyon kişinin ölümüne yol açtığı belirtiliyor.
Abdi İbrahim Medikal Direktörlüğü, 28 Temmuz Dünya Hepatit Günü sebebiyle, ciddi bir halk sağlığı problemi olarak önemini koruyan ve dünyanın en çok rastlanan bulaşıcı hastalıklarından birisi olan viral hepatitler ile ilgili uyarılarda bulunuyor.
Yapılan açıklamada, 2017 yılında dünyada 2 milyon 850 bin yeni olgunun eklendiği ve viral hepatit B ve C’nin dünya çapında 325 milyon insanı etkilediği belirtiliyor. Abdi İbrahim Medikal Direktörlüğü, kronik karaciğer hastalığı, siroz ve karaciğer kanserine yol açabilen hepatitlerin, tüm dünyada yaygın olarak görülen ve ülke ekonomisini yakından ilgilendiren bir hastalık olduğuna dikkat çekiyor. Karaciğer kanserinin temel nedeni ve tüberkülozdan sonra ikinci majör ölümcül bulaşıcı hastalık olan viral hepatitler, her yıl 1,4 milyon kişinin ölümüne yol açıyor. Viral hepatitlere A, B, C, D, E gibi farklı virüs tipleri sebep oluyor.
3.5 milyon kişi Hepatit B virüsü tehdidi ile karşı karşıya
Türkiye, hepatit B virüsü görülme sıklığı açısından orta düzeydeki ülkeler arasında yer alıyor. Türk Karaciğer Araştırmaları Derneği’nin 2009-2010 yılları arasında yaptığı çalışmanın sonuçlarına göre, Türkiye nüfusunun yaklaşık 1/3’ünün hepatit B virüsü ile karşılaştığı ve yaklaşık 3.5 milyon kişinin Hepatit B virüsünü yenemeyerek virüs ile infekte olduğu tahmin ediliyor.
Kan ve diğer vücut sıvıları yoluyla bulaşan virüs, Hepatit B virüsü taşıyan kişi ile korunmasız cinsel ilişkiye girilmesi, tıraş bıçağı, tırnak makası gibi özel eşyaların paylaşılması, damar içi ilaç bağımlısı olanlarda ortak enjektör kullanılması, steril olmayan şartlarda cerrahi işlem veya dövme yapılması sonucunda veya doğum esnasında anneden bebeğe geçebiliyor.
En sık bulaşma yolu aile içi geçiş
Ülkemizde ise en sık bulaşma yolunun aile içi geçiş olduğu düşünülüyor. Hepatit B virüsü taşıyan kişiler ile temasta bulunanlar, virüs taşıyan anneden doğan bebekler, damar içi ilaç bağımlıları, korunmasız ilişkiye girenler, kan ve kan ürünleri kullananlar, hemodiyaliz hastaları, çoğul transfüzyon yapılan hastalar, hapishane, yurt gibi ortak alanlarda yaşayanlar, bağışıklık sistemini baskılayıcı ilaç kullananlar ve sağlık çalışanları Hepatit B infeksiyonu açısından risk altında bulunuyor.
Hepatit B hiçbir belirti göstermeyebilir
Kanında hepatit B virüsü bulunan bireylerin çoğunda hastalığa ait belirtilerin olmaması, hastalığın uzun süre teşhisinin konulamamasına ve tedavisiz kalmasına yol açıyor. Hepatit B hastalarının sadece yüzde 11’i hepatit B virüsü taşıdığının farkında. Oysa Hepatit önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalık. Bu nedenle hepatit ile mücadelede aşı gibi koruyucu önlemlerin alınması, risk gruplarının taranarak belirlenmesi, değişik toplum katmanlarında ve sağlık çalışanlarında farkındalığın artırılarak hastalığın erken tespiti ve uygun tedavi ile takibinin sağlanması büyük önem taşıyor.
Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) 2030 yılında hepatiti elimine etme hedefleri doğrultusunda, T.C Sağlık Bakanlığı “Türkiye Viral Hepatit Önleme ve Kontrol Programı‘nı (2018-2023)” hazırladı. Program ile viral hepatit yeni vaka sayısının azaltılması, viral hepatitlere bağlı ölümlerin azaltılması, viral hepatit tanısı alan hastaların bakımının iyileştirilmesi ve viral hepatitlerin toplumsal alanlarda oluşturduğu sosyoekonomik etkinin azaltılması amaçlanıyor.