Ana Sayfa Vitrin 50 Yaşını Geçmiş Her İki Kişiden Biri Varis Hastası

50 Yaşını Geçmiş Her İki Kişiden Biri Varis Hastası

Ailede bilinen atardamar hastalığının olmasının, damar tıkanıklığı açısından en önemli risk faktörleri arasında olduğunu belirten Liv Hospital Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Cem Arıtürk, damar sağlığı ile ilgili bilinmesi gereken 10 önemli konuya dikkat çekti.

Prof. Dr. Cem Arıtürk
  • Atardamarlar kasılıp gevşeyebilen yapılardır

Vücuttaki temiz kanı dokulara ulaştırmaktan sorumlu olan atardamarların duvar yapısında belirgin kas dokusu bulunmaktadır. Bu sayede atardamarlar basınç dengesini ayarlayabilecek şekilde kasılıp gevşeme ve buna bağlı olarak hacim potansiyelini azaltıp arttırma yeteneğine sahiptirler.

  • 50 yaşın üzerindeki insanlarda varis görülme sıklığı yüzde 50’dir
    Yerçekimine maruz kalma ve hareketsiz geçirilen süre arttıkça varis hastalığı gelişme riski artmaktadır. Toplumda 50 yaşını geçmiş iki bireyden birinde, şikayet oluştursun ya da oluşturmasın, çeşitli seviyelerde varis hastalığı bulunmaktadır.
  • Ölüm sonrasında vücutta bulunan kan toplardamarlarda toplanır
    Antik Çağ’da atardamarların hava taşıyan yapılar olduğu düşünülmüş ve hatta Antik Yunanlar arasında, arterler trakeaya bağlı olan ve dokulara hava taşıyan hava tutucular olarak düşünülüyordu.
  • Varis hastalığında da bacak kesilme riski vardır
    Venöz yetmezliğin ileri evrelerinde bacaklarda venöz ülser adı verilen yaralar açılabilmektedir. Bu yaraların enfekte olması da söz konusu olabilmektedir. Gecikmiş tedavilerde veya tedaviyi kabul etmeyen hastalarda sürecin ilerlemesi, ilgili bacağın çeşitli seviyelerden kaybı ile sonlanabilmektedir.
  • Genetik ve ailesel faktörler damar hastalıklarında önemli rol oynamaktadır
    Ailede bilinen atardamar hastalığının olması damar tıkanıklığı açısından en önemli risk faktörleri arasındadır. Bununla birlikte ebeveynlerinden birinde varis olan bir insanın hayatı boyunca varis hastalığına yakalanma olasılığı %40’ken her iki ebeveynde de varis olması durumunda bu rakam %70’e kadar yükselmektedir.
  • Gebelik varis hastalığının gelişiminde önemli rol oynamaktadır
    Gebelik; hareketsizlik, bozulmuş toplardamar akımı ve hormonal sebepler nedeni ile toplardamar hastalıkları açısından riskli bir dönemdir. Bilinen sorunu olan hastaların, gebelik dönemi boyunca bir damar cerrahına takipleri uygundur. Bununla birlikte doğumdan sonraki ilk 40 günde derin ven trombozu riskinin devam ettiği de unutulmamalıdır.
  • Her damar tıkanıklığında ameliyat veya girişimsel tedavi gerekli değildir
    Atardamar tıkanıklıklarında mutlak ameliyat veya girişimsel tedavi gerekmemektedir. Ancak bacakta yara olması, kişinin mevcut hastalığı ile günlük hayatını devam ettiremeyecek şikayetlerinin olması ameliyat veya girişimsel yöntemlerle tedavi planlanması yönünde karar aldırtıcı nedenlerdir. Hastalar yaşı, şikayet profili, sosyal beklentileri gibi faktörler de en az damar tıkanıklığı kadar tedavi seçiminde önem taşımaktadır. Bu nedenle iyi ve başarılı bir tedavi süreci için hekim-hasta ilişkisi çok önemlidir.
  • Şeker hastalığı, atardamar sağlığını tehdit eden en önemli unsurlardandır
    Diyabet metabolik süreçlerin atardamarlar üzerindeki etkileri sonucunda hem büyük çaplı atardamarlarda hem de el ve ayaklardaki küçük çaplı atardamarlarda tıkanıklıklara yol açarlar. Vücuttaki glukoz seviyesinin normal sınırlarda tutulması, şeker hastalığının damarlar üzerindeki etkilerini önlemek için yapılması gereken en önemli şeydir. Bu nedenle diyabetiklerin, diyetlerine ve ilaç kullanımlarına ciddi şekilde dikkat etmeleri gerekmektedir.
  • Vücutta küçük dolaşım ve büyük dolaşım olmak üzere iki dolaşım bulunmaktadır
    Büyük dolaşım kalpten çıkan temiz kanın atardamarlar aracılığı ile dokulara ulaşıp toplardamarlar aracılığı ile kalbe geri dönene kadar geçirdiği süreçtir. Küçük dolaşım ise kalbe dönmüş kirli kanın akciğerlere ulaşıp kalbin sol tarafına gelmesine kadar geçen süreçtir. Küçük dolaşımda yer alan akciğer atardamarı vücutta kirli kan taşıyan tek atardamar ve akciğer toplardamarı temiz kan taşıyan tek toplardamardır.
  •  İnsan vücudundaki damarlar yarı geçirgen yapıdadırlar
    Bu özellikleri doğrultusunda damarların içindeki yapılar, büyüklükleri doğrultusunda damardan dışarıya veya damar dışındaki bazı maddeler damarın içine geçebilirler. Bu özellik vücuttaki sıvı-elektrolit dengesinin sağlanmasında önemli rol oynamaktadır.