Ana Sayfa Tıp&Sağlık 67 Ülkeden Alınan İlaç Satış Verilerinin Analizi; Antibiyotik Tüketimi Artışı!

67 Ülkeden Alınan İlaç Satış Verilerinin Analizi; Antibiyotik Tüketimi Artışı!

67 ülkeden alınan ilaç satış verilerinin analizi, antibiyotik tüketiminin 2016’dan bu yana dünya çapında %20’den fazla arttığını ancak COVID-19 salgını olmasaydı muhtemelen çok daha yüksek olacağını gösterdi.

Global antibiotic consumption continues to climb, study finds

 

One Health Trust araştırmacıları tarafından Proceedings of the National Academy of Sciences dergisinde yayımlanan çalışma, veri sağlayan ülkelerde toplam antibiyotik tüketiminin 2016’dan 2023’e kadar (%16.3 artış ile) 29.5’ten 34.3 milyar tanımlanmış günlük doza (DDD) yükseldiğini ve genel tüketim oranının %10.6 arttığını buldu. Araştırmacılar, veri sağlamayan ülkelerde antibiyotik kullanımını genelleştirdiklerinde, toplam antibiyotik tüketiminde %20.9 ve tüketim oranında %13.1 artış tahmin ettiler.

Bu artış, araştırmacıların önceki 7 yıllık dönemde (2008’den 2015’e) küresel antibiyotik tüketimine baktıklarında buldukları %35.5’lik artıştan daha düşüktü. Ancak bunun nedeni, özellikle yüksek gelirli ülkeler başta olmak üzere, mevcut ilaç verilerine sahip 67 ülkede pandeminin ilk yılında ayaktan antibiyotik kullanımının önemli oranda düşmüş olmasıdır. Bu düşüş kısmen maske kullanımı, evde kalma politikaları ve ayaktan antibiyotik kullanımınına yol açan solunum yolu patojenlerinin bulaşmasını azaltmış olabilecek diğer COVID-19 önlemlerine atfedilmiştir.

Çalışma, Ulusal Bilimler Akademisi Bildirileri’nde (PNAS) yayınlanmıştır.

Çalışmada şu bulgulara ulaşıldı:

  • Raporlama yapan ülkelerde genel antibiyotik satışları 2016-2023 arasında arttı. 67 raporlama yapan ülkede antibiyotik satışları 2016’dan 2023’e %16,3 artarak 29,5 milyar tanımlanmış günlük dozdan (DDD) 34,3 milyar DDD’ye çıktı. Bu sonuç, bu ülkelerdeki genel tüketim oranında 1.000 kişi başına günlük 13,7’den 15,2 DDD’ye %10,2’lik bir artışı yansıttı.
  • COVID-19 salgını öncesinde, yüksek gelirli ülkelerdeki antibiyotik tüketim oranları azalıyordu ve orta gelirli ülkelerdeki tüketim oranları artıyordu. 2016-2019 yılları arasında, antibiyotik tüketim oranları (günde 1.000 kişi başına DDD) orta gelirli ülkelerde artarken (%9,8) yüksek gelirli ülkelerde azaldı (%5,8).
  • COVID-19 salgını, antibiyotik satışlarında genel bir azalma ile önemli ölçüde ilişkiliydi ve bu azalma en çok yüksek gelirli ülkelerde belirgindi. Kesintiye uğramış bir zaman serisi analizi, 2020’de COVID-19 salgınının başlamasının gelir grupları arasında önemli ölçüde azalan antibiyotik tüketim oranlarına yol açtığını gösterdi. Azalma, yüksek gelirli ülkelerde en belirgindi ve tüketim oranı 2019’dan 2020’ye %17,8 düştü. 2021’de, düşük-orta gelirli ülkeler, yüksek gelirli ülkelere antibiyotik tüketim oranlarında öncülük etti çünkü yüksek gelirli ülkeler daha sürdürülebilir azalmalar yaşadı.
  • Orta gelirli ülkeler, çalışma dönemi boyunca Access antibiyotik satışlarına kıyasla Watch antibiyotik satışlarında artış yaşadı. Yüksek gelirli ülkeler, WHO’nun AWeRe sistemi tarafından tanımlandığı gibi Watch antibiyotiklerine kıyasla sürekli olarak daha yüksek ve genel olarak artan seviyelerde Access antibiyotik tükettiler. Orta gelirli ülkeler, Access antibiyotiklerine kıyasla sürekli olarak daha yüksek ve genel olarak artan seviyelerde Watch antibiyotik tükettiler.
  • Orta gelirli ülkeler 2016-2023 yılları arasında antibiyotik tüketim oranlarında en büyük artışları yaşadı. Çalışma döneminde antibiyotik tüketim oranlarında en büyük artışları gösteren beş bölgenin tamamı orta gelirli ülkelerden oluşuyordu.
  • 2030 yılına kadar küresel tüketimin %52,3 oranında artarak 75,1 milyar DDD’ye ulaşması bekleniyor. 67 ülkeden alınan verilere dayanan küresel projeksiyonlar, 2030 yılına kadar antibiyotik tüketiminin 49,3 milyar DDD’den %52,3 oranında (belirsizlik aralığı [UR]: %22,1 ila %82,6) artarak toplam 75,1 (UR: 60,2 ila %90,1) milyar DDD’ye ulaşmasının beklendiğini gösteriyor.

Bu çalışma, antibiyotiklerin dikkatli kullanımını ve antibiyotik tüketimini azaltabilecek diğer halk sağlığı müdahalelerini (örneğin, enfeksiyon önleme ve kontrol önlemlerinin iyileştirilmesi ve çocukluk aşılama kapsamının artırılması) teşvik etmeye yardımcı olmak için kullanılabilecek, ülke gelir seviyelerindeki tüketimdeki son eğilimlere ışık tutmaktadır.