Ana Sayfa Eczacılık 99 yıllık eczane kapandı

99 yıllık eczane kapandı

Ankara’da 1919 yılında kurulan, Atatürk’ün de alışveriş yaptığı ‘İstanbul Eczanesi’ kiracısı olduğu Ulus Çarşısı’ndaki ekonomik sıkıntılar nedeniyle kapısına kilit vurdu.

Ankara’da Hüseyin Hüsnü Sarı tarafından 1919 yılında kurulan ve Atatürk’ün de alışveriş yaptığı 99 yıllık ‘İstanbul Eczanesi’, 55 yıldır kiracısı olduğu Ulus Çarşısı’ndaki sıkıntılar nedeniyle 31 Aralık 2017’de kapandı. Eczanenin işletmecisi Ömer Faruk Erdem, Atatürk ve dönemin siyasetçilerinin bu eczaneden ilaç aldığını belirterek, “Son dönemdeki sıkıntılarla işin bereketi kaçtı ve motivasyonum bozuldu” dedi.

750 liraya kuruldu

Eczacı Erdem, 1979’dan beri işlettiği eczaneyi 19 Ocak 1919’da Hüseyin Hüsnü Sarı’nın, Refik Saydam’ın talimatıyla 750 liraya Anafartalar Caddesi’nde açtığını anlattı. Erdem, “1955’e kadar orada çalışıyorlar. Sonra bugünkü Ankara Adliye Sarayı’nın olduğu yerde hizmet veriyorlar. 1962’de Ulus İş Hanı’na taşınıyorlar. 1965’de Hüseyin Hüsnü Sarı rahmetli olunca, yerine oğlu Adil Sarı geçiyor. 1979’da da Adil Bey bana devretti” diye konuştu.

Kapatma kararını anlatırken duygulanan Erdem, “Ekonomik nedenlerle kapatmak zorunda kaldım. Zaten Ulus İş Hanı’nda 10 yıldır tedirginlik var. Buranın yıkılacağı söyleniyor. Sözleşmesi biten iş yerlerine büyükşehir belediyesi tarafından boşaltmaları için tebligat gönderiliyor. Bizim sözleşmemiz de Haziran 2018’de bitiyor. Aynı tebligat bize de geldi. Buradaki esnaf bu nedenle cesaretle ticaretini yapamadı” dedi.

Veresiye defteri…

Atatürk ve dönemin siyasetçilerinin eczaneden ilaç aldığını belirten Erdem şunları anlattı: “Atatürk ve diğer meclis üyeleri alışverişlerini buradan yapıyormuş. Birçok defa veresiye ilaç almışlar. Bir veresiye defterimiz vardı. Bunun 45 sayfası Atatürk’e aitti. Tabii diğerlerinin de vardı. Her ayın sonunda faturaları Meclis’e gönderilir, onlar da maaşlarını aldıktan sonra ödermiş.  Atatürk’e en son 20 Ekim 1938’de ilaç yapılıp gönderilmiş. Atatürk o zaman Dolmabahçe Sarayı’nda hasta yatağında yatıyor. Gönderilen o ilaçları, Dolmabahçe Sarayı’nda revirde gördüm.”