Uyumamıza yardımcı olmak için kullanılan popüler bir takviye, melatonin ile yaşa bağlı makula dejenerasyonunu (AMD) ilişkilendiren yeni araştırmalarla aslında gözlerinizi korumanıza yardımcı olabilir.
Case Western Reserve Üniversitesi Tıp Fakültesi’ndeki araştırmacılar, yaşa bağlı görme kaybı geçmişi olmayan veya yavaş ilerleyen, eksüdatif olmayan AMD geliştiren 200 binden fazla kişinin kayıtlarını inceledi.
YBMD geçmişi olmayan, 50 yaş ve üzeri 121 bin 523 hasta düzenli melatonin kullanımı, bu durumun gelişme riskinde yüzde 58’lik bir azalma ile ilişkilendirildi. Erken görme bozukluğu olan 66 bin 253 hastada melatonin kullanımı, bu durumun ilerlemesinde yüzde 56 daha düşük risk gösterdi.
2008’den 2023’e kadar olan tıbbi kayıtları değerlendiren bu sonuçlar, hastalar yaklaşık 60, 70 ve 80 yaş gruplarına ayrıldığında da tutarlılık gösterdi.
AMD, gözün arkasında bulunan ve doğrudan önünüzde gördüğünüzü işleyen retinanın merkezi kısmı olan makulayı etkiler.
2020 yılında fareler üzerinde yapılan bir çalışmada araştırmacılar ilk kez melatoninin retinanın hasardan ve eksüdatif olmayan AMD’nin ilerlemesinden korunmasına yardımcı olduğunu gösterdi.
Daha sonra 2021’de yapılan bir araştırma, AMD’li hastaların kan serumunda ve gözyaşı sıvısında melatonin seviyelerinin daha düşük olduğunu buldu. Aynı yıl yayınlanan başka bir makale ise melatoninin takviyesinin retinal nörodejeneratif hastalık retinitis pigmentosanın ilerlemesini hafiflettiğini gösterdi.
Melatonin, özellikle karanlığın başlangıcında beyinde doğal olarak üretilen ve uyku-uyanıklık döngülerimizi düzenlemeye yardımcı olan bir hormondur. Melatonin takviyeleri 2005 yılında FDA tarafından onaylandı ve ABD’deki eczane raflarında sıkça görülen bir ürün. Çoğunlukla uykusuzluk ve jet lag dahil diğer uyku bozuklukları için ‘doğal’ bir tedavi olarak görülür.
Diyet ve sigara içimi de dahil olmak üzere hem eksüdatif olmayan hem de eksüdatif AMD ile ilişkili birçok yaşam tarzı faktörü vardır. Buna ek olarak, takviye alan kişiler genel olarak sağlıklarını koruma konusunda daha proaktif olabilir ve bu da yaşam tarzı nedeniyle yaşa bağlı görme kaybı riskini azaltabilir.
Kapsamlı verilere rağmen katılımcıların melatonini ne sıklıkta veya hangi dozda aldığı bilinmiyordu. Araştırmacılar, bu değişkenlerin test edilmesi ve kontrol edilmesi konusunda daha fazla çalışma yapılması gerektiğini söylüyor ancak çalışmaları daha ileri araştırmalar için güçlü bir örnek teşkil ediyor.