Fagositler, ölü kanser hücrelerini içine alır ve daha sonra onları, DNA’da bulunan zincir benzeri moleküller olan şekerler ve nükleik asitler gibi daha küçük bileşenlere ayırır. Bu işlem yoluyla ölü kanser hücreleri, daha sonra diğer hücreler tarafından yeniden kullanılabilecek bileşenlere dönüştürülür ;
Cell.com / Autoimmunity and the Clearance of Dead Cells
Ancak ölen kanser hücreleri her zaman sessizce gitmez. Araştırmalar, hücrelerin iltihaplanmayı tetikleyen çeşitli kalıntıları serbest bırakarak bazen yakındaki hayatta kalan kanser hücrelerinin büyümesini artırabildiğini gösteriyor .
Révész etkisi olarak bilinen bu fenomen , bazı kanserlerin tedaviden sonra nasıl geri geldiğini açıklamaya yardımcı olabilir . İlk kez 1950’li yıllarda tümörlü farelerde gözlendi. Daha yakın zamanlarda, fareler ve laboratuvar kaplarındaki hücreler üzerinde 2018 yılında yapılan bir araştırma , radyasyon ve kemoterapinin , bağışıklık hücreleri tarafından salınan, iltihabı artıran ve bazen tümör büyümesini destekleyebilen moleküller olan proinflamatuar sitokinlerin salınımını tetikleyebileceğini buldu .
JEM / Resolvins suppress tumor growth and enhance cancer therapy
Boston’daki Beth Israel Deaconess Tıp Merkezi’nde çalışmanın ortak yazarı ve patoloji alanında yardımcı doçent olan Dr. Dipak Panigrahy , bir tür fagosit olan makrofajların kanserle savaşmak amacıyla bu molekülleri serbest bıraktığını söyledi.
Farklı bir grup tarafından 2023 yılında yürütülen bir araştırma , ölmekte olan kanser hücrelerinin kontrol merkezlerinin veya çekirdeklerinin bazen şişip patlayabildiğini, dolayısıyla DNA ve diğer moleküllerin çevrelerine yayıldığını buldu. Farelerde, saçılan bu moleküller metastazı hızlandırabilir , bu da kanser hücrelerinin orijinal tümörlerinin ötesine yayılması anlamına gelir. tamamı için kaynağa bknz
cancer.gov / Ölmekte olan kanser hücrelerinden salınan sinyaller metastatik tümör büyümesini hızlandırır
