Kanser türlerinin hemen hepsinin, geçmişe göre daha erken yaşlarda görülmeye başladığını biliyoruz. Tiroid kanseri de son yıllarda azalan yaş gruplarında görülüyor. Gençlerde tiroid kanseri görülme sıklığının artmasının nedenleri hakkında merak edilenleri, Acıbadem Altunizade Hastanesinde çalışan Prof. Dr. Murat Topdağ açıklıyor.
Çevresel faktörler gençler arasında tiroid kanseri oranlarının artmasında önemli bir rol oynamaktadır. Radyasyon kimyasal toksinler ve hava kirliliği başlıca etkenler arasında yer alır. Özellikle tıbbi görüntüleme yöntemlerinin artması ergenlerde tiroid kanseri riskini artırır. X-ışınları ve BT taramaları iyonlaştırıcı radyasyona maruz kalmayı içerir. Bu radyasyon türü özellikle ergenlik döneminde daha yüksek tiroid kanseri riski ile ilişkilidir.
Tarihi olaylar radyasyona maruz kalmanın etkilerini açıkça göstermektedir. Çernobil felaketi sonrasında bölgede yaşayan çocuk ve ergenlerde tiroid kanseri oranlarında ciddi artışlar gözlemlenmiştir. Bu durum radyasyon maruziyeti ile doğrudan bağlantılıdır.
Kimyasal toksinler hormon dengesini bozarak kanser riskini artırabilir:
Poliklorlu bifeniller (PCB’ler) ve polibromlu difenil eterler (PBDE’ler) tiroid hormonlarının biyosentezini taşınmasını ve bağlanmasını bozar.
Bisfenol A (BPA) ve ftalatlar hormonları taklit eder ve tiroid fonksiyonlarını olumsuz etkiler. Bu kimyasallar plastikler ve kişisel bakım ürünlerinde yaygın olarak bulunur.
Ayrıca pestisitler de tiroid sağlığını etkileyebilir:
Organofosfatlar ve organoklorinler tarımda kullanılır ve tiroid hormon seviyelerinde değişikliklere neden olabilir.
Hava kirliliği de tiroid kanseri riskini artırır. İnce partikül madde (PM2.5) maruziyeti daha yüksek papiller tiroid karsinomu insidansına yol açabilir. PM2.5 vücuda nüfuz eden toksik metaller ve organik bileşikler taşır.
İklim değişikliği tiroid bozuklukları riskini artıran bir diğer faktördür:
Küresel ısınma ve topraktaki besin azalması iyot eksikliğine neden olur.
Özellikle iyot eksikliği kıyı bölgelerinden uzakta yaşayan popülasyonları etkiler.
Genetik Yatkınlıklar Gençlerde Tiroid Kanserinin Artan Görülme Sıklığında Ne Rol Oynuyor?
Tiroid kanserindeki artış gençler arasında özellikle dikkat çekicidir ve bu durum genetik faktörlerle yakından ilişkilidir. Genç bireylerde görülen tiroid kanseri vakalarının artmasının altında yatan nedenlerden biri kalıtsal genetik yatkınlıklardır. Bu yatkınlıklar çeşitli genetik mutasyonlar ve polimorfizmler aracılığıyla tiroid kanserine zemin hazırlar.
Kalıtsal Mutasyonlar: Non-medüller tiroid kanseri türleri olan papiller ve foliküler tiroid karsinomunun gelişiminde belirgin bir rol oynar. Özellikle HABP2 genindeki mutasyonlar ailesel non-medüller tiroid kanseri ile bağlantılıdır.
Onkogenler ve Tümör Baskılayıcı Genler: Onkogenlerin aktivasyonu ve tümör baskılayıcı genlerin işlev kaybı tiroid kanserinin başlaması ve ilerlemesine neden olur. Örneğin BRAF ve RAS genlerindeki mutasyonlar papiller ve foliküler tiroid karsinomunun gelişimini tetikler.
Genetik Polimorfizmler: Belirli genlerdeki polimorfizmler tiroid hücrelerinin büyümesini ve farklılaşmasını etkileyebilir. FOXE1 genindeki polimorfizmler ailesel tiroid kanseri riskini artırır.
Bu genetik faktörlerin varlığı gençlerde tiroid kanseri riskini artırabilir. Genetik yapıdaki bu değişiklikler tiroid hücrelerinin kontrolsüz şekilde çoğalmasına ve kanser gelişimine yol açabilir. Ayrıca ailesel kümelenme genetik yatkınlığın güçlü bir göstergesidir ve bu durum genellikle nesiller boyunca görülebilir. Bu genetik özellikler gençlerin tiroid kanserine karşı daha savunmasız olmalarına neden olur. Dolayısıyla genetik faktörler gençlerde tiroid kanserinin görülme sıklığını etkileyen önemli bir faktördür.