Ana Sayfa Görüşler Tıp Hukuku – IX son

Tıp Hukuku – IX son

W. : Pekâlâ, son þunu söyleyeyim sayýn hocam. Eczacýlar açýsýndan yine sormak istediðim nokta þu. Eczacý arkadaþ eczanedeyken ya da yokken hasta geldi. Reçeteli satýlmasý gereken bir ilacý aldý. Bir komþusunun tavsiyesi üzerine ya da kendi kafasýna esti, “Daha önce kullandým, iyi geldi, þimdi bir daha alýyorum” dedi. Bundan dolayý bir ortaya komplikasyon çýktý. Ama küçük, ama büyük. Hasta þunu diyebilir mi? Ben eczaneye gittim. Bu ilacý aldým. Eczacý da yoktu, beni aydýnlatan kimse olmadý ve ben bu ilacý kullandým. Reçeteli satýlmasý gereken bir ürünü ben kullandým. Bundan dolayý zarar gördüm. Burada kiþinin sorumluluðu nedir. Çünkü bir fiil yaptý. Kimse ona silahla satmadý bunu. Silah zoruyla satmadý. Orada eczacýnýn sorumluluðu nedir?

 

Y.Ü. : Þimdi bakýn, eczaneler bir market veya dükkân deðil. Orada normal gýda maddeleri satýlmýyor. Saðlýkla ilgili çok ciddi bir þey yapýlýyor. Eczacýlar saðlýk mesleði mensubudurlar. Yani bunlar sadece ben vitrine dizerim, bir þampuan, terlik gibi satarým, parasýný verir, alýr gider, ben hiçbir þey aydýnlatmakla ilgili yükümlülüðüm yok, sorumluluðum yok diye bakamazlar. Çünkü saðlýðýn bir parçasýdýrlar onlar ve kendileri de saðlýk eðitimi alýyorlar. Dolayýsýyla orada olmamak, ruhsatý, týp eðitimi almýþ ve denetiminde çalýþan çýraðýn yok ve orada hiç alakasýz bir insan duruyor. Bundan dolayý da istenmeyen bir netice meydana geliyor. Direk malpraktisdir bu.

 

W. : Direk malpraktis!

 

Y.Ü. : Hiç kuþkusuz. Hatta bazý hallerde bunu öngördüðü halde, bu tür çok tehlikeli bir, çok önemli bir þey sattýðýný düþünün ilacý. Bazen ciddi hastalýklara yol açabilecek ve ölüme yol açabilecek, buna raðmen aman ne olursa olsun diye vermiþ, orada birilerine býrakmýþ ve kendisi baþka þeyle uðraþýyor. Bu riskli bir þey veriyorsa, bazen kasten de sorumlu olabilir. Sadece taksirli, basit suçlardan deðil, kasten adam öldürmeden, kasten yaralama, adam yaralamadan sorumlu olabilir.

 

W. : Bu kadar önemli!

 

Y.Ü. : Yani sýradan bir market deðil. O bir eczacý, orada þey. Bakýn yurtdýþýna gittiðiniz zaman bunu yapamazsýnýz. Bizde bir reçeteyi alýrsýnýz, o reçeteyle gidip ilacý alýrsýnýz. Ýkinci kez ayný eski reçeteyi dört ay sonra götürün reçeteli ilacý alabiliyorsunuz. Hâlbuki elinizde bir saðlýk raporu yoktur. 6 ay öncesinde yazýlmýþ bir þeydir. Yabancý ülkede bunu yapamazsýnýz. Yeni tarihli bir belge, süreli vardýr.

 

Batýda ülkede insanlar, hani satayým para kazanayým demez; çünkü orada bilir ki hukuk ciddi iþleyecektir. Sorumluluðu vardýr. Bizde hani birisi akýl eder, eczacýdan kaynaklanmýþtýr, gidip dava açayým derse olur. Az dava açýldýðý için insanlar rahat davranýyorlar. Hâlbuki çok ciddi sorumluluk gerektiren riskli bir alanda hareket ediyorlar.

 

W. : Anladým. O zaman sayýn hocam toparlamak gerekirse benim anladýðým kadarýyla saðlýk, gerçekten çok özel bir alan ve hukuðuda detaylý.

 

Y.Ü. : Evet, ayrýca bir hukuk alaný oluþturuyor.

 

Kesinlikle insan haklarý ve bakýn birçok ülke, onlarca karar vardýr. Avrupa Ýnsan Haklarý Mahkemesi tarafýndan ciddi oranda tazminata mahkûm ediliyor. Bunlara da rücu ediliyor.

 

W. : Orada söyleyecektim. Eðer kiþi haklarýný ararken burada, bu çerçevede malpraktis konusunda gerekirse Avrupa Ýnsan Haklarý Mahkemesine gidebiliyor mu?

 

Y.Ü. : Gidebiliyor.

 

W. : Bireysel olarak baþvurma þanslarý var mý?

 

Y.Ü. : Tabi, bir sürü devlet bundan mahkûm oldu. Bakýn Türkiye genital muayenede bir sürü mahkûm oldu. Bugün Ukrayna, Ýzlanda, Almanya saðlýk alanýnda sürekli mahkûm oluyor ve yeni getirilen bütün ulusal sözleþmelerde saðlýkla ilgili özel düzenlemeler var.

 

W. : Türkiye Daha çok herhalde saðlýktan yana biraz da konsantre olmaya baþladý. 

 

Y.Ü. : Kesinlikle. Artýk bir kendine özgü saðlýk hukuku alaný oluþtu.

 

Ve bütün saðlýk görevlilerine benim tavsiyem bütün dünyada bir saðlýkçýnýn yetiþtiði, ister bu eczacýlýk fakültesi olsun ister týp fakültesi olsun ister adli týbbýn yetiþtiði veya diþ hekimliði fakültesi olsun, kesinlikle temel hukuk dersleri konulmalý ve hukuk fakültelerindeki adli týp derslerinin kapsamý geniþletilmeli. Onlara da diðer branþlardan mutlaka destekleme yapýlmalý. Sadece bir etik ilkenin öngörülmüþ olmasý, öðretilmiþ olmasý etik adý altýnda veya adli týp adý altýnda basit birtakým hukuksal kavramlarýn son derece yanlýþtýr. Yani burada gerçekten uzman hukukçulardan görüþ almasý lazým. Þu anda Türkiye’de birkaç yerde çok dar kapsamlý saðlýk hukuku yüksek lisans sertifika programlarý falan yapýlýyor. Ama artýk temel bilgilerin alýnmasý lazým.

 

Kaçýnýlmaz bir þey bu. Çünkü eskiden olduðu gibi her þeyin bize terk edildiði bir alanda görev yapmýyoruz. Hepsi kurallara baðlandý. Bu kurallara uygun davranmak zorundayýz.

 

W. : bu birazda kültür sorunu galiba, teamüller vs þu anda bu yeni sistemden haberimiz yok ya da ayak uyduramýyoruz.

 

Y.Ü. : Evet. Kesinlikle ve bir kartopuyu düþünün, daðýn tepesinden býraktýk. Büyüyerek gelen bir çýð çýða dönüþebilecek bir þey davalar. Onun için hukuksal temel bilgileri alýrsak ve belli temel þeylere dikkat edersek, buna biz önleyici hukuk diyoruz, önleyici týp, koruyucu týp gibi. Hukuksal problemlerle karþýlaþmayýz, yani korkmamak, ürkmemek, defansif týbba kaçmamak gerekir.

 

Defansif týbba kaçtýðýmýz andan itibaren hukuka aykýrý bir alanda hareket ediyoruz. Bu çok önemli. Birçok týp kongresi, sempozyumu görüyorum. Birçok ünlü týp hocalarý defansif týbbý tavsiye ediyor ve hukukçularý þöyle tehdit ediyorlar. Siz böyle konuþursanýz doktorlar tedavi yapmayacaktýr. Hukukçular sadece konuþarak sizi uyarýyorlar. Hukukçular, konuþarak söylüyorlar. Defansif týbba kaçmak hiçbir zaman sorumluluktan kurtarmaz. Yani doktor olarak o anda yapman gereken bir þeyi yapmýyorsun. Ýhmalinden ve olasý kastýndan sorumlusun.  Bunu söylemek bir mazeret deðil. Evet belki bir olasý tehlikenin tespiti ihtarý olarak ilgili makamlar Bakanlýk alýp bu alanýn sorunlarýný gidermesi gerekir. Ancak münferid olayda tespit edilirse, defensiv týpta zaten baþtan itibaren hukuka aykýrý bir alana adým atmýþ olursunuz.

 

Onun için hani hukuksal bilgi almakta fayda var bir benim tavsiye edeceðim. Ýkincisi, hastanýn isteðinin, iradesinin, kararýnýn, her þeyin ama her þeyin üstünde olduðuna dikkat etmek gerekir. Kendi yaþamý üzerinde dahi hasta tasarrufta bulunabiliyor. Üçüncüsü, bizim mutlaka kendi uzmanlýk alanýmýzla ilgili bilgileri zaman zaman güncellememiz gerekir.

 

W. : Burada benim sizlerden bu yaptýðýmýz güzel sohbet sonucunda aldýðým noktalardan bir tanesi, Türkiye bu konuya konsantre oldu ve gerekli düzenlemeleri yapýyor. Bu gerekli düzenlemeleri yaparken kamunun üzerine düþen, devletin üzerine düþenler varken, bir de iþin hukuk boyutuna baktýðýmýzda, sizlerin hukukçularýn üzerine düþen bir boyutu var. 

 

Ayrýca diðer muhataplar; meslek odalarý; tabip, eczacýlar ya da diþ hekimleri odasýnýn üzerine düþenler ve derneklerin, ilgili alt disiplinlerin, iþte bir kardiyoloji derneði, bir kadýn doðum hastalýklarý ana derneklerin üzerine düþen görevler var. Çünkü ana bir çatý oluþturulmasý gerekiyor ve bütün bunlarýn dýþýnda hekimler bu konuda yeterince aydýnlatýlmýþ deðil, bilinçli deðiller.

 

Y.Ü. : Maalesef deðil.

 

W. : ve bu konuda da hekimlerin bir þekilde ve hýzla bilinçlendirilmesi gerekiyor.

 

Y.Ü. : Kesinlikle.

 

W. : Kamuda olanlarýný Saðlýk Bakanlýðý üstlenecek; ama artýk diðer özelde olanlarý her birim kendi içerisinde bu bilinçlendirmeyi yapmasý gerekiyor sanýyorum.

 

Y.Ü. : Þimdi bir kere bu multidisipliner bir alan. Sadece hukukçunun anlayabileceði bir alan deðil.

 

Ýkincisi, doktorlarýn hoþuna giden þeyleri söylemek, sempati kazanmak güzel bir þeydir; ama yanlýþtýr ve doktorlara kötülüktür. Bunu her zaman söylüyorum. Doktorlar burada kendi içlerine kapanmamalýdýrlar. Mutlaka hukukçularla ortak çalýþmalarý lazým.

 

Bu, hukukçularýn mükemmel olduðu anlamýna gelmiyor. Çok ciddi hukuksal yorum hatalarý yapýyoruz. Hukukçular yargýyý yanlýþ yönlendirebiliyorlar týbbý bilmedikleri için. Bunun için ortak çalýþýlmasý gerekir. Onun için baþta þu örneði verdim. Biz, 1970-1972 yýlýnda bu konuyu terk etmiþiz, 2005 yýlýnda tekrar dönüp bahçemizde ne var diye bakmaya çalýþýyoruz. Batý 80 yýldýr bu konuyu geliþtirmiþ ve hala da geliþtiriyor. Dolayýsýyla aradaki bu 30, 40, 50 yýllýk þey, bir felaket olarak týp, saðlýk alanýnýn üzerine çökmemeli. Onun için ortak çalýþýlmalýdýr. Bu alandki uzmanlýk derneklerinin aktif çalýþmasý lazým. 
 

W. : Bu konuda farklý branþlardan  dediðiniz gibi multidisipliner olmalý deðil mi?

 

Y.Ü. : Kesinlikle farklý branþlardan ama olmazsa olmaz dört tane farklý hukuk branþýndan yardým almalarý gerekir, ortak çalýþmalarý gerekir. Bu çalýþmalar hukuksal olarak bilinçlendirecektir. Dikkat edilmesi gereken belli þeyler vardýr. Onlarý yaparlarsa doktorlarýn hiçbir þeyden korkacaðý bir þey yoktur.

 

W. : Ben þunu söyleyeceðim. Sizin þu an baðlý bulunduðunuz iki tane dernek var, aktif olarak görev yaptýðýnýz.

 

Y.Ü. : Evet.

 

W. : Ýki dernek var. Bu dernekler de herhalde bu konuyu toparlayacaklardýr diye düþünüyorum.

 

Y.Ü. : Yapmaya çalýþýyorlar.

 

W. : Bütün bunlarýn ötesinde baktýðýmýz zamanki durumda malpraktis konusunda hekimin, eczacýnýn, diþ hekiminin ve diðar saðýk mensuplarýnýn þu an aslýnda kendilerini çok ciddi baský altýnda görmeleri gerekiyor. Bunun da ayarýnýn iyi yapýlmasý gerekiyor. Yoksa mesela verdiðiniz örnekteki gibi hekimler sevk olayýný kullanabilir veya daha çok tahlil isteyerek defansif týbba gidebilir. 

 

Y.Ü. : Tek taraflý zincirleme, sistem bumeranga dönebilir.

 

W. :  Burada aslýnda devletin sorumluluðu var. Devletin de birtakým konularda yasal düzenlemeleri arttýrarak, insanlarýn rahatlamasýna, kendilerini güvende hissedebilecekleri ortamlarý yaratmasý gerekir deðil mi?

 

Y.Ü. : Evet. Burada bir þeyin altýný çizeyim bir haksýzlýk olmasýn. Bir kere iki tane dernekte üyeliðim var. Hep amacýmýz ayný. Ama Yeditepe Üniversitesinin hakkýný yememek lazým. Yani burada çalýþtýðým için söylemiyorum. Ayný þekilde Hüsnü Özyeðin Üniversitesinin de katkýlarýný görmek gerekir.

 

Yeditepe Üniversitesi son beþ yýldýr bu alanda 15’e yakýn kitap bastýrdý. 15-20 tane uluslar arasý sempozyum yaptý. Daha geçen hafta bir týp sempozyumu yaptýk. Her yýl dört, beþ tane hukuksal sempozyum yapýyoruz. Hiçbirisinden ücret almýyoruz. Kitaplar, 2000-3000 tane ücretsiz basýyoruz, bütün Türkiye’ye daðýtýyoruz. Bütün sempozyumlarýn da masrafýný Üniversitemiz üstleniyor. Bu alanda, amaç hep týpçýlarý, hukukçularý bu alanda saðlýklý bilgiyle donatmak. Çok net söyleyeyim, bunu Üniversite saðlýyor. Bunda benim tabi kiþisel küçük katkým vardýr; ama asýl Üniversite saðlýyor bunu ve daha sonra þunu da söylemek lazým. Sadece Yeditepe Üniversitesi deðil; ama Yeditepe Üniversitesi baþý çekti. Beþ yýldýr bu konuda çok ciddi görev üstlendi. Diðer üniversitelerle çok entegre çalýþýyoruz. Yani üniversitelerde de bu konuyla ilgilenen yaklaþýk 15-20 tane genç akademisyen grubu var. Çok özveriyle çalýþýyorlar.

 

Mesela ilginçtir, baþka branþlarda görüyoruz, hatta týp alanýnda da görüyoruz. Týpçý meslektaþlarým bana kýzmasýnlar, bunlar sponsor bulmalarýna raðmen kongreleri falan ücretli yaparlar, buradan bir gelir elde ederler, masrafý karþýlarlar. Biz sponsor bulmayýz, Üniversite bunu cebinden öder ve hiçbir þekilde bir sertifika vb. için yapmaz. Tam aksine bazen konaklamayý, buradaki yeme-içme masrafýný dahi Üniversite üstleniyor. Yani çok ciddi bir çaba sarf ediyoruz. Þunu için söylemeye çalýþýyorum. Þimdi bir kere Yeditepe Üniversitesinin gerçekten hakkýný yememek lazým; çünkü Yeditepe Üniversitesi beþ yýlda tek baþýna çýkardýðý Týp Hukuku alanýndaki saðlýklý bilgi için yayýn sayýsý, diðer üniversitelerin çok üzerindedir.

 

Ýki, týp mensuplarýnýn hukukçularýn hepsine para avcýsý gibi bakmamasý gerekir. Her meslekte olduðu gibi bizim mesleðimizde de hukuk alanýnda bir malpraktis davasý alayým, para kazanayým diye bunun peþinde koþanlar vardýr. Bunu inkâr etmemek gerekir. Ama hukukçularýn bu konuda maddi, yani üniversitede çalýþan bilim adamlarýný söylüyorum, para veya bu alandan kendisine maddi kazanç elde etme amacý vs. yoktur. Yani tamamen týpçýlarla birlikte çalýþmak ve alana doðru katký yapak istiyorlar. Týp bilim insanlarý da bu amaçla iþbirliði yaparlarsa katký azami düzeye eriþir.

 

W. : Ýþbirliðine açýðýz demektesiniz

 

Y.Ü. : Kesinlikle iþbirliðine açýðýz. Bu konuda yayýnlarýmýz da var. Ortak sertifika programlarýmýz da var. Hepsine katýlabilirler. Hepsi de ücretsiz kesinlikle. Her zaman bekliyoruz.

 

W.:Sevgili Hocam bu yoðun konuda saðlýk çalýþanlarýna çok ve önemli katkýlarýnýz oldu onlar adýna paylaþýmýnýz için çok teþekkür ederim.

 

tamamý :

 

 

http://www.winally.com/gorusler_1265_Tip_Hukuku_-VIII

http://winally.com/gorusler_1210_Tip_Hukuku_-_VII

http://winally.com/gorusler_1154_Tip_Hukuku_-_VI

http://winally.com/gorusler_1082_Tip_Hukuku_-V

http://www.winally.com/gorusler_986_Tip_Hukuku_-_IV

http://www.winally.com/gorusler_909_Tip_Hukuku_-III

http://www.winally.com/gorusler_850_Tip_Hukuku_-II

http://www.winally.com/gorusler_825_Tip_Hukuku_-_I