Ana Sayfa Tıp&Sağlık Aşırı Kırmızı Et Tüketiminin Kolorektal Kanser Riskini Nasıl Artırdığı Keşfedildi

Aşırı Kırmızı Et Tüketiminin Kolorektal Kanser Riskini Nasıl Artırdığı Keşfedildi

Araştırmacılar, kırmızı etin aşırı tüketimini kolorektal kanserle ilişkilendiren mekanizmayı keşfettiler ve bu tür kanser için yeni bir tedavi stratejisi olarak mekanizmaya müdahale etmenin bir yolunu belirlediler.

Scientists Discover How Excessive Red Meat Consumption Increases Colorectal Cancer Risk

Singapur Ulusal Kanser Merkezi’nden (NCCS) araştırmacılar, Singapur Bilim, Teknoloji ve Araştırma Ajansı’ndan (A*STAR) bilim insanlarıyla birlikte, kırmızı etin aşırı tüketimini kolorektal kansere bağlayan mekanizmayı belirlediler.

Taze kolorektal kanser örnekleri kullanan araştırmacılar, kırmızı etteki demirin Pirin adı verilen demir algılayan bir protein aracılığıyla telomeraz enzimini yeniden aktive ettiğini ve bunun da kanserin ilerlemesini sağladığını keşfettiler. Şimdi, bu, telomerazın ve telomerlerin önemini ve kanser büyümesiyle ilişkilerini açıklamak için geri adım atmayı gerektirir.

Kromozomların sonunda bulunan küçük ‘kapaklar’ olan telomerler, DNA dizilerinden ve proteinlerden yapılır ve hücre bölünmesi için gereklidir. Her hücre bölünmesiyle, telomerler giderek kısalır ve hücreler artık bölünemeyecek kadar kısalırlar. Hücreler artık bölünemediğinde, dokular yaşlanır. Ancak, telomeraz enzimi hücre bölünmesini geri yüklemek için telomerleri yeniden oluşturabilir.

Bu kulağa hoş gelebilir, ancak bir hücre kontrolsüz bir şekilde bölünmeye devam ederse, telomerlerin dayattığı doğal sınırları aşarsa, kanserli bir tümör oluşturabilir. Kanser hücreleri, yaptıkları tüm bölünmeler nedeniyle kromozomları korumak için çok kısa olan kritik derecede kısa telomerlere sahip olurlar. Hücreler kaçınılmaz ölümü önlemek için telomeraz üretirler, böylece bölünmeye ve büyümeye devam edebilirler ve etkili bir şekilde ölümsüz hale gelirler. Tekrarlamak gerekirse, araştırmacılar kırmızı etteki demirin kolorektal kanser hücrelerinde telomerazı yeniden aktive ettiğini ve böylece kanserin ilerlemesini sağladığını buldular.

Iron-(Fe3+)-Dependent Reactivation of Telomerase Drives Colorectal Cancers

Araştırmacılar, “Demir-(Fe3+)’nin genetik faktörlerle işbirliği içinde telomerazı nasıl yeniden aktive ettiğini gösteriyoruz, bu da demir yüklenmesi ile kolorektal kanserlerin artan insidansı arasındaki ilişki için moleküler bir mekanizma sağlıyor”

Araştırmacılar bu mekanizmayı belirlemenin yanı sıra, buna dayalı umut verici yeni bir tedavi yaklaşımı da belirlediler. SP2509 adı verilen küçük bir molekülün, Pirin’i hedef alarak kanser hücrelerinde telomeraz yeniden aktivasyonunu engellediği ve demirin ona bağlanmasını önlediği bulundu.

Kanser hücre hatları üzerinde yapılan laboratuvar testlerinde, SP2509 telomerazın yeniden aktivasyonunu durdurdu ve tümör büyümesini azalttı; kolorektal kanser için potansiyel yeni bir tedavi stratejisidir.

Araştırmacılar, “Gelecekteki araştırmalarımız, özellikle yüksek demir seviyelerine sahip hastalar için daha etkili tedaviler geliştirme umuduyla bu mekanizmayı hedef alan terapötik stratejileri geliştirmeye odaklanacak. SP2509 gibi küçük moleküllerin kanser bakımında devrim yaratma ve küresel olarak hastalar için sonuçları iyileştirme potansiyeli konusunda heyecanlıyız.”