Çalışmada Mendelyen randomizasyon kullanılarak genetik etkiler izlendi ve Avrupa ve Doğu Asya popülasyonlarında güçlü korelasyonlar gösterildi.
Uyku bozuklukları adet ağrısını şiddetlendiren olası bir faktör olarak tanımlandı ve hasta bakımını iyileştirmek için entegre zihinsel ve üreme sağlığı tedavilerine ihtiyaç duyulduğuna işaret edildi.
Depresyon ve Adet Ağrısı Bağlantısı
Kadınların depresyon yaşama olasılığı erkeklerden iki kat daha fazladır ve buna genellikle daha yoğun fiziksel semptomlar eşlik eder. Bu eşitsizlik üreme yıllarında en belirgindir ve dünya çapında yüz milyonlarca insanın hayatını önemli ölçüde etkiler.
Deciphering the genetic interplay between depression and dysmenorrhea: a Mendelian randomization study
Çin ve İngiltere’den araştırmacılar tarafından yapılan yeni bir çalışma, depresyonun adet ağrısı, diğer adıyla dismenore olasılığını artırabileceğini ortaya koyuyor.
Genetik Bağlantıları Keşfetmek
Araştırmacılar, genetik çeşitliliği analiz etmek ve depresyonun adet ağrısı üzerindeki etkisini aracılık edebilecek belirli genleri belirlemek için Mendelian randomizasyonu adı verilen özel bir teknik kullandılar.
Adet Döneminde Uyku Bozuklukları
Ekip, Avrupa popülasyonlarından yaklaşık 600 bin ve Doğu Asya popülasyonlarından 8 bin vakayı analiz etti ve Her iki veri setinde de güçlü bir bağlantı var. Ayrıca, depresyondan muzdarip olanların sıklıkla deneyimlediği uykusuzluğun, depresyon ve dismenore arasında önemli bir aracı olma olasılığını da araştırdılar.
Araştırmacılar, “Artan uyku bozukluklarının adet ağrısını şiddetlendirebileceğini bulduk. Bu nedenle, her iki durumu da yönetmede uyku sorunlarına değinmek çok önemli olabilir. Ancak, bu faktörler arasındaki karmaşık bağlantıları anlamak için daha fazla araştırma yapılması gerekiyor,”
Sağlık Hizmetlerinde Holistik Bir Yaklaşımı Savunmak Bu çalışma, ruh sağlığı ve üreme sorunlarını tedavi ederken holistik bir yaklaşıma duyulan ihtiyacı daha da vurgulamaktadır.
Ekip “Adet ağrısı gibi durumları tedavi ederken genellikle ruhsal bozukluklar dikkate alınmaz. Bulgularımız, şiddetli adet ağrısı çeken kişiler için ruh sağlığı taramasının önemini vurgulamaktadır. Bunun daha kişiselleştirilmiş tedavi seçeneklerine ve iyileştirilmiş sağlık hizmetlerine yol açmasını ve bu durumlar etrafındaki damgayı azaltmasını umuyoruz. Sonuçlarımız, nörolojik sistemlerimiz ile vücudun geri kalanı arasında bir bağlantı olduğuna dair kanıt sağlıyor. Bu ilişkileri daha iyi keşfedip anlayarak, adet ağrısı ve ruh sağlığı sorunları yaşayan milyonlarca insan için gerçek bir fark yaratabiliriz.”