Büyük şehir yaşantısı, pandemi gibi nedenlerden dolayı dünya ve ülkemizde bitkisel ilaç kullanımı son yıllarda oldukça arttı. Fakat bu ürünlerin doktor ve eczacı kontrolü olmadan internet, market vs yerlerden temin edilmelerinden dolayı birçok sağlık problemi de ortaya çıkmaya başladı. Ülkemizin aksine, gelişmiş ülkeler bu soruna hızlı reaksiyon vererek, mevzuatlarını hazırlamış ve sağlık çalışanlarını bu ürünler hakkında eğiterek bu problemleri en aza indirmişlerdir.
Tüm Eczacı İşverenler Sendikası Genel Başkanı Ecz. Nurten Saydan, Tarım Bakanlığı’ndan kolayca alınan izinler yüzünden bitkisel ilaç çöplüğüne dönen ülkemizde, ilaç şekli verilmiş bütün ürünlerin Sağlık Bakanlığı’ndan ruhsatlı olarak, Bakanlığın kontrol ve denetiminde eczanelerden satılması gerektiğini vurgulayarak, Sağlık Bakanlığı’nı göreve çağırdı.
Yasal düzenleme yapılmalı
Ecz. Nurten saydan, “Bu ülkenin tek bir sağlık otoritesi vardır, o da Sağlık Bakanlığı’dır. Bitkisel ilaçların izni, ruhsatı, kontrolü artık tamamen Sağlık Bakanlığı’na geçmeli ve eczanelerden verilmelidir.” diyerek konuyla ilgili şunları söyledi:
“İsmi gıda takviyesi olsa dahi, bu ürünlerin internet üzerinden satışını engelleyecek ve sadece eczane üzerinden satışını zorunlu kılacak bir yasal düzenleme mutlaka yapılmalıdır. Bir ürün, farmasötik bir forma girmiş ise, yani, kapsül, draje, şurup, tablet gibi, halkımızda, “ilaç algısı” oluşturacak şekilde satışa sunulmuşsa bu ürün muhakkak Sağlık Bakanlığı tarafından ruhsatlandırılmalı ve “yalnızca” eczanede satışına izin verilmelidir.
Bitkisel olduğu belirtilse dahi doktor ve eczacı tavsiyesi olmadan asla herhangi bir ilaç kullanılmamalıdır. İlaçların bitkisel olması onları asla masum yapmaz ve sağlık sorunlarına yol açar. Örnek olarak; kan sulandırıcı kullanalar, bazı tansiyon ilaçlarını kullanan hastalar ile bazı antidepresanları kullanan hastalar hiçbir yan tesiri yok diye lanse edilen bitkisel ilaçlardan biri olan ginkgo içeren ürünleri doktor tavsiyesi ve kontrolü olmadan asla kullanmamalıdır. Ayrıca Ginkgo Biloba içeren ürünler hastalarda mide bulantısı, baş ağrısı, baş dönmesi, huzursuzluk, kalp çarpıntısı, terleme, zayıflık, ishal veya kabızlık, burun kanaması, beyin kanaması gibi yan etkiler sebebiyle ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir.
Bitkisel ürün kullanımında sıklıkla karşılaşılan sorunlardan biri de dozdur. Bitkisel ürünün dozaj formu bilimsel çalışmalarla belirlenerek hastaya sunulmadıysa, kişinin inisiyatifine bırakılan dozlama önemli sorunlara neden olmaktadır. Sentetik ilaçlar gibi bitkisel ürünlerin tamamı da hassas kişilerde alerjik reaksiyon oluşturabilmektedir. Pek çoğu hafif olsa da bu alerjik reaksiyonların bazıları anaflaktik şoka kadar gidebilmektedir. “
Reklamlar halk sağlığını olumsuz etkiliyor
Saydan, bu ürünler ile ilgili yapılan reklamların da halk sağlığını olumsuz etkilediğini söyleyerek şunları belirtti:
“Hiçbir ilacın reklamı yapılamaz ve kullandırılmaya özendirilemez. Komşunuza veya arkadaşınıza iyi gelen ilacın size de iyi geleceği kesin değildir. Bu yüzden mutlaka hekime veya eczacınıza danışarak ilaç kullanmalısınız. Bitkisel ilaçlar asla masum ve zararsız değildir. Adeta bitkisel ilaç çöplüğüne dönen ülkemizde vatandaşımız yeterince bilgilendirilmediği ve bilinçlendirilmediğinden sağlıkla ilgili aldatıcı ve yanıltıcı reklamlar konusunda çok çabuk etki altında kalmaktadır.
Yasalarda ismi ‘takviye edici gıda’, halk arasında ‘bitkisel ilaç’ olan bu ürünler kontrolsüz, denetimsiz bir şekilde internetten ve bazı kapıda satış oluşumları aracılığıyla amaçları sadece para kazanmak olanlar tarafından pazarlanıyor. Adı masumca ‘takviye edici gıdalar’ olan, bir sürü yönetmelik, genelge gibi yasal yöntemlere dayanarak satışa sürülen bu ürünlerin izin belgeleri ivedilikle Sağlık Bakanlığı sorumluluğuna alınmalı ve doktor kontrolünde eczanelerden verilmelidir.”
TEİS