Ana Sayfa Manşet Geleceğin eczaneleri nasıl olacak?

Geleceğin eczaneleri nasıl olacak?

Ecz. R. Armağan ENER Pharmetic Girişimci Eczacılar Derneği Yönetim Kurulu Başkanı

Kullanmayı düşündüğünüz zayıflama ilacı sahte mi, cildiniz için doğru kremi nasıl seçebilirsiniz, kullandığınız ilacın içtiğiniz bitki çaylarıyla bir etkileşimi var mı, ayak bakımı için hangi ürünü kullanmalısınız? Bu sorularınızın cevapları için çalabileceğiniz kapılardan biri, size en yakın eczane… Pharmetic Girişimci Eczacılar Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ecz. Armağan Ener ‘bütünleştirici eczacılık’ anlayışı içinde, eczanelerin sadece doğru ilaç kullanımı konusunda değil, kişisel bakım gibi birçok alanda vatandaşların doğru bilgiye ulaşabilecekleri önemli bir merkez olduğunu söylüyor.

Eser AKGÜL

Girişimci Eczacılar Derneği‘nin (PGED) düzenlediği Uluslararası Geleceğin E Hali Kongresi geçtiğimiz hafta İstanbul’da gerçekleştirildi. Kongrede konuşma yapan PGED Yönetim Kurulu Başkanı Ecz. Armağan Ener, özellikle sahte ve yanlış ilaç kullanımı konusunda yaptıkları çalışmalara değindi ve bu noktada eczanelerin halk sağlığını korumada önemli bir yerde olduğuna vurgu yaptı.

“Geleceğin; ilaç, OTC, kişisel bakım, besin destekleri, medikal ve dermokozmetikleri içine alan ‘Bütünleştirici Eczacılıkta’ olduğuna inanıyoruz.” şeklinde konuşan Ener, geleceğin eczacılık anlayışını anlattı. sozcu.com.tr‘ye özel bilgiler veren Eren, bir eczacıya sağlıkla ilgili hangi soruları sorabileceğimizi sıralarken önemli bir uyarı da yaptı: Piyasadaki yüz binlerce sahte ilaç, halkın sağlığını tehdit ediyor.

GELECEĞİN ECZANELERİ NASIL OLACAK?

PGED Yönetim Kurulu Başkanı Ecz. Armağan Ener

PGED Yönetim Kurulu Başkanı Ecz. Armağan Ener

Gelecekte farklı bir eczacılık anlayışı oluşturmak istediğinizden bahsettiniz. Bu konu hakkında bilgi verebilir misiniz? Bütünleştirici Eczacılık anlayışı neyi hedefliyor?

Eczacılık, milattan öncelere kadar uzanan evrensel değerlere sahip ve yaşanan baş döndürücü değişikliklere rağmen günümüze kadar uzanabilmiş; kalıcılığını, tazeliğini ilk günkü gibi korumayı başarmış bir meslek grubudur.

Farklı dönemlerde insanların sağlık ihtiyaçlarına göre değişimleri takip etmiş ve toplumla güven ilişkisini her defasında kurmayı başarabilmiştir. Bu değişimler geçmişte olduğu gibi günümüzde de yaşanmaya devam etmektedir. Bizler tarihimizden, mesleğimizden, eğitimlerimizden edindiğimiz tecrübelerle bu değişimin kaçınılmaz olduğunu kabul ediyor ve bu değişime nasıl yön verebileceğimiz konusunda adımlar atıyoruz. İşte bu değişimlerden biri de eczacılık yaklaşımlarındaki yenileşmedir.

Bütünleştirici Eczacılık bugün yaşanan ve halk sağlığını tehdit eden, etik ilkelerden uzak yaklaşımları ortadan kaldırdığı gibi, önleyici ve sağlıklı yapıyı destekleyici adımlarıyla yaşama katkı sağlayacaktır.

Koruyucu sağlık hizmetinin gittikçe daha çok önem kazandığı bir dönemdeyiz. Eczaneler bu konuda nasıl bir rol üstleniyor? Bu rol hastanelerdeki yoğunluğa olumlu bir etki sağlayabilir mi?

Koruyucu sağlık anlayışında eczacıların büyük bir rolünün olduğu uzun yıllardır biliniyor. Eczacının koruyucu sağlıktaki önemini dört adımda anlatabiliriz;

Birincisi; öncelikle eczanelerimiz, Birinci Basamak Sağlık Kuruluşu olarak hastanın mahallesinde, sokağında, caddesinde ilk olarak uğrayabileceği önemli bir konumda bulunuyor. Bu durum eczacının toplumla iç içe, yan yana olmasını sağlıyor ve bu oranda da eczacının hasta üzerindeki etkisi artıyor. Hastaların birçoğu sağlığı ile ilgili ilk bilgisini eczaneden alıyor.

İkincisi; eczacı mesleği ve tarihten getirdiği misyonu gereği hasta odaklı bir yapıya sahiptir. Hasta odaklılık öncelikle size danışan kişiden hareket etmeyi ve onu ilk bulgulardan hareketle tedavi etmeyi amaçlar. Bu da hasta olmadan önce harekete geçmek ve erken yol almak demektir.

Üçüncüsü; eczacının meslek etiği ve kültürü gereği aylara, mevsimlere ve ya yaşanması muhtemel bulaşıcı hastalıklara göre daha önceden harekete geçerek toplumu uyarma, onların sağlığı bozan etkenlere karşı hazırlanmalarını sağlama görevi vardır ve her eczacı eczanesinde bu görevi yerine getirir.

Bilinçsiz ilaç kullanımı açısından sorunlarımız olduğu sık sık tartışılıyor. Fazla, eksik, yanlış hatta sahte ilaç kullanımı konularında halkı bilinçlendirmek adına nasıl çalışmalar yapıyorsunuz?

Önceliğimiz her zaman “Bir Eczacı, Adımını Önce Halk Sağlığını Korumak İçin Atar” düşüncesidir. Hem akılcı ilaç kullanımında hem de sahte ilaçla ilgili her eczacının önceliği budur. Mesleki kültürü bunu gerektirir. Bunun yanında bilgilendirme, bilinçlendirme, farkındalık oluşturma yönünde projeler ürettik ve üretmeye devam ediyoruz.

eczane

Ener, ‘Eczacına Danış, Akılcı İlaç Kullan’ projesi ile 15 bin kişiye ulaştık

‘Bilinçsiz İlaç Kullanımı’ ya da bilinen adıyla ‘Akılcı İlaç Kullanımı’, Pharmetic Girişimci Eczacılar Derneği olarak Akılcı İlaç Kullanımı ile ilgili ‘Eczacına Danış, Akılcı İlaç Kullan’ adını verdiğimiz bir proje hazırladık. Bu proje temel hedef kitlesi ailelerdi. 5000 öğrenci ve 7 ilde gerçekleştirilen çalışma ile yaklaşık 15.000 kişiye ulaşmış olduk. 20.000 bine yakın bilgilendirici broşür dağıttık. Eğitimler içerisine çizgi kahramanlar ve drama yöntemini ekleyerek daha eğlenceli bir şekle dönüştürdük. Ve gururla söylemeliyiz ki çok başarılı bir proje oldu.

Sahte ilaç kullanımı ile ilgili gerek eczanelerimizin bulunduğu çevrelerde, gerekse derneğimiz adına yaptığımız görüşme ve ziyaretlerde adımlar atıyoruz.Mesleki üst kuruluşlarımızı bilgilendiriyor, bazı web siteleri vb. yapılarla ilgili hukuki adımlar atıyoruz. Ancak bunların yeterli olmadığını daha geniş bir anlaşma çerçevesinde, daha güçlü ve sonuç alıcı adımların gerekliliğini de vurguluyoruz. Bundan dolayıdır ki, Uluslararası Geleceğin E Hali-En Büyük Eczacılık Buluşması‘nın sosyal sorumluluk anlayışını her tür sahte ilaçla mücadele olarak belirledik ve daha da ilerisini hedefleyerek bir araya gelip net sonuçlar alabileceğimiz bir çalıştay yapmayı planladık.

PGED olarak Uluslararası Geleceğin E Hali-En Büyük Eczacılık Buluşması’na, toplum sağlığını ilgilendiren konularda, eğitim, seminer ve farkındalık çalışmaları da yürüteceğiz.

Fitoterapi konusunda tek eğitimli grup olan Eczacılar olarak;

Eczane dışında satılan ve sağlığımız için riskler taşıyan sahte ürünlerle mücadeleye dikkat çekmeyi;

İnternet üzerinden alınan zayıflama ilaçları, çaylar, bitkisel gibi ürünlerle, bitkisel karışımların böbrek ve karaciğer hasarlarından, ölüme kadar varabilen sonuçlarının önüne geçmeyi amaçlıyoruz.

Toplantınızda internet üzerinden satılan ürünlerle ilgili uyarılar yaptınız. Vatandaşlar bu konuda nelere dikkat etmeli?

2016 yılı sonunda Sağlık Bakanlığı tarafından açıklanan veriler, ilaçta sahteciliğin boyutunu gözler önüne serdi. Verilere göre; 316 bin adet cinsel içerikli, 626 bin 755 adet zayıflama ürünleriyle ilgili ve 107 bin 577 adet beşeri olmak üzere toplamda 1 milyonu aşan sahte ve kaçak ilaç ele geçirildi.

Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumunca (TİTCK) 2017 Eylül ayında yapılan denetimlerde ise, ilaç gibi lanse edilerek piyasaya sürülen 73 sahte-kaçak ürün tespit edildi. TİTCK, sahte-kaçak ürünler ile mücadele kapsamında, 2017 yılında bunların satış veya tanıtımını yapan 724 internet sitesini kapattı.

Hastalıkların tedavisinde kullanılan ilaçlar, Sağlık Bakanlığı onaylı tesislerde üretilip yine bakanlıkça verilen ruhsat sonrası piyasaya sürülürken, kaçak yollarla Türkiye’ye sokulan ürünlerin izin ve ruhsatı bulunmuyor. Bu ürünlere bilinçsizce ve yüksek oranlarda konulan ilaç etken maddeleri, kullananlarda sonu ölüme varan yan etkilere sebep olabiliyor. Bu ürünlerin üretim yeri, koşulları, saklama ve dağıtım şartları ise bilinmiyor. Halbuki bütün eczanelerde günlük olarak ısı-nem ölçümü yapılır ve kayıt altına alınır.

Zayıflamak için kullanılan yöntemlerden biri, zayıflama hapları ve bu alanda da yapılan sahte ilaçlar toplumsal sağlığı olumsuz etkiliyor.

Bitkisel ilaç tanımı ve sınıflandırması açısından mevzuatta bulunan boşluklar kullanılarak, halka yapılan sunumlar ciddi sağlık riskleri oluşturuyor.

Halk sağlığını olumsuz etkileyen sahte ürünler ‘Kozmetik ve Güzellik’ ürünlerinde de kendini gösteriyor.

Çok uzun uzun anlatmaya gerek yok; Toplum sağlığı için en etkili atılacak adım, ürünlerini eczaneden eczane danışmanlığında almalarıdır. İnternet üzerinden veya bir başka yerden alınacak ürünün sağlığımız için hangi riskleri taşıdığını bilemeyiz. Ölüme kadar varan sonuçlarla karşı karşıya kalabiliriz ki zaten bu sonuçların oluştuğunu geçtiğimiz zamanlarda medyada okuyoruz, araştırmalarda görüyoruz.

Toplantınızda ayrıca eczacıların eğitimleri ile ilgili de genel bilgiler verdiniz. Okuyucularımıza tekrar hatırlatmak adına, bugün eczanelerde hangi hizmetleri alabileceğimizi, eczacılara hangi konularda danışabileceğimizi, genel başlıklar altında anlatabilir misiniz?

Eczacılık sağlığı ilgilendiren her tür ürünü bulabileceğiniz, daha da önemlisi güvenle ve doğru sağlık danışmanlığı ile alabileceğiniz tek adrestir. Eczacılar, eczacılık fakültelerinde aldıkları 5 yıllık eğitimle; ilacın yararlı etkisini toksik dozlarını elde ediliş yöntemlerini bilen kişilerdir. Reçete edilen ilacı vermekle kalmayıp laboratuarlarında reçete edilen majistral ilaçları hazırlamaya tek eğitimli ve yetkili meslek grubudur. Bu nedenlerle Eczacılık biraz önce yukarıda da anlattığımız gibi İlaç, OTC, kişisel bakım olarak nitelediğimiz ağız diş sağlığı ayak sağlığı ve benzeri ürünler, besin destekleri, anne bebek ürünleri, medikal ve dermokozmetik olarak tanımladığımız ilaç hassasiyeti ile hazırlanan cilt ve saç bakım ürünlerini de içine alan ‘Bütünleştirici Eczacılık’ içerisinde düşünülmelidir.Kendinizi, Ailenizi, çocuklarınızı, geleceğinizi korumanın yolu sağlıktan ve sağlığın yolu da eczanelerden geçer.

Zaman zaman vatandaşların bazı ilaçların temininde sorunlar yaşadığını biliyoruz. Bu noktada özellikle zamlanma döneminde ilaçların stoklandığı da konuşulan konular arasında. Dernek olarak bu konudaki görüşünüz nedir?