TEİS: 14 MAYIS ECZACILIK GÜNÜNDE ECZACININ ÇIĞLIĞI DUYULSUN İSTİYORUZ !
SÖZ DEĞİL İCRAAT İSTİYORUZ !
Son yıllarda yaşadıkları mağduriyetlerin artmasıyla birlikte eczacılar ekonomik faaliyetlerini yürütemeyecek duruma geldi. Bu uygulamalar sadece eczacıları değil vatandaşları da fazlasıyla mağdur ediyor.
Her yıl 14 Mayıs Eczacılık Günü’ne yeni sorunlarla girdiklerini söyleyen Tüm Eczacı İşverenler Sendikası Genel Başkanı Ecz. Nurten Saydan, eczacıların bu anlamlı günü kutlayacak hali kalmadığını belirtti. Saydan, “Ekonomik sorunlar bir yana artık can güvenliğimiz dahi kalmadı” dedi.
Saydan’ın açıklaması şöyle:
“Sağlıkta dönüşüm programı çerçevesinde biz eczane sahibi eczacıların, ilaç ve eczacılık hizmetinin kesintisiz sürdürülebilmesi için gereken fedakârlıkları yapmamıza, yaşadığımız tüm olumsuzluklara ve halkımıza en iyi hizmeti sunmaya çalışmamıza rağmen yaşadığımız sorunlar ve bunların çözümü taleplerimiz göz ardı edilmeye devam ediyor.
SGK’NIN YURTDIŞINDAN TEMİN ETTİĞİ İLAÇLARI PTT ARACILIĞIYLA DAĞITMASI YASALARA VE YÖNETMELİKLERE AYKIRIDIR
İlaç eczanelerimizden ve eczacı eliyle temin edilecek bir üründür. Çünkü, ilaçların saklanma koşulları çok farklı olup mevzuat gereği de bu koşulların çok sıkı takip edilmesi gerekmektedir. Bilimsellikten son derece uzak olan kargo ya da posta yoluyla hastaya ilaç teslimi uygulamasını eczane eczacılarının sendikası TEİS olarak asla kabul etmiyoruz. Bu uygulamanın ne kadar yanlış olduğu hakkında daha önce açılan bir dava sonucu da bulunmaktadır. Danıştay 2. Dairesi tarafından verilmiş emsal kararda Danıştay; böyle bir uygulamanın kamu yararına olmadığının, yasalara ve yönetmeliklere aykırı olduğunun altını çizmiştir.
SGK ‘nın eski SSK eczaneleri dönemini çağrıştıran, halkımıza PTT önündeki kuyruklarda ilaç sırası bekletmeyle sonuçlanacak bu hatalı uygulamadan bir an önce vazgeçmesi gerekmektedir.
ECZACIYA ŞİDDET HER GEÇEN GÜN ARTIYOR
Eczanelere yönelik olarak artarak yaşanan şiddet ve hırsızlık gibi olaylar yüzünden özellikle gece nöbet tutan eczacılar can güvenliğinden ciddi endişe duymaktadırlar.
Zira nöbetçi eczaneler resmi makamlarca hiç bir önlem alınmadan ülkenin her yerinde 7 gün 24 saat kesintisiz hizmet veriyorlar. Eczacılar yaşanan silahlı saldırı, hırsızlık, gasp, darp gibi olaylar yüzünden nöbetlerde can korkusu yaşıyorlar. Çareyi kapıları kapatarak kepenk arkasından ilaç vermekte buluyorlar. Gece nöbetlerinde yaşanan soruna kalıcı bir çözüm bulunmasını talep ediyoruz.
MUAYENE ÜCRETLERİNE %60 ORANINDA ZAM YAPILMASINA RAĞMEN , ECZACILARA VERİLEN HİZMET BEDELİ 32 KURUŞA YÜKSELDİ
1 Ocak 2017 tarihinden itibaren hastaların daha önce 5 lira verdikleri devlet hastanelerine ait muayene ücreti %20 arttırılarak 6 liraya, eğitim araştırma hastaneleri için verdikleri 5 lira %40 artış yapılarak 7 liraya, Üniversite hastanelerindeki muayene katılım payı ise %60 artışla 5 liradan 8 liraya yükseltildi.
Eczacıların SGK reçetesi karşılarken oluşan giderlerine katkı sağlanması amacıyla başlayan eczane hizmet bedeli, uygulamaya başlandığında 25 kuruş olan hizmet bedelini 32 kuruşa arttırmış bulunmaktadır. Eczacıların bir reçete için harcadıkları kırtasiye masrafını bile karşılamayan bu bedelin eczane ayrımı olmaksızın reçete başına makul bir seviyeye yükseltilmesi gerekmektedir.”
SGK’NIN UYGULAMASI AKILCI İLAÇ KULLANIMINA SEKTE VURUYOR
Saydan, fiyatlandırmadaki eşdeğer ilaç uygulamasının son dönemde amacını aştığını belirterek, emekliye, çalışana, öğrenciye, memura, işçiye kısacası toplumun tüm kesimlerine maddi külfet olmaya başladığını söyledi.
Saydan şöyle devam etti:
“SGK; bir ilacın tutarını öderken piyasada o etken maddeyi içeren tüm formlar içinde birim fiyatı en düşük olanı baz alıyor. Fiyatları baskılamak için yapılan bu uygulama, tablet, ampul veya ml. hesabına dönünce, vatandaşlarımıza “fiyat farkı“ olarak yansımakta ve tablet sayısı fazla olan ilaçların tüketimi artmaktadır. Bu durum “akılcı ve yeterli ilaç kullanımına“ aykırı ve karşı bir durum yaratmaktadır.
Firmalar tabiri caizse “Toptancı ebadında” ilaç kutularına ruhsat aldıkça, SGK da birim doz için ödeyeceği tutarı aşağı çekiyor. Bu ilk bakışta kulağa hoş gelse de unutulmaması gereken konu, birim fiyatın ancak kutu içeriği artınca düştüğü gerçeğidir. Yani SGK; 28 tablet içerikli bir ilaç bedelinin tamamını öderken, referans fiyat 28 tabletlik form oluğundan 14 tabletlik formu alacak vatandaş fiyat farkı ödemek zorunda bırakılmaktadır. Fiyat farkı ödemesi çıkmaması için vatandaşın 10 tablet yerine 14 tablet içeren kutuyu ya da 70 ml yerine 140 ml içeren şurubu alması gerekmektedir. Bu da daha az ilaç içerek iyileşebilecek hastayı gereksiz doz kullanımına zorlayan, akılcı ilaç kullanımıyla tamamıyla tezat olan bir uygulamadır.”
EMEKLİLİKTE YIPRANMA PAYI İSTİYORUZ
Eczacılar hiçbir yasal yükümlülükleri olmadıkları halde SGK’lı hastalara SGK’nın vermesi gereken bir çok hizmeti (ilaç bitim tarihi çıktıları, rapor bitim tarihi çıktıları, rapor çıktıları vb.) SGK bürosu gibi çalışarak ücretsiz olarak vermekte, bütün bunların dışında asli görevleri olan ilaç ve eczacılık hizmetinin yanı sıra SGK veznesi gibi muayene ücreti tahsildarlığı yapmaktadır. Dolayısıyla eczane eczacıları ve çalışanları 7 gün , 24 saat hem eczacılık hizmetini hem de SGK’nın vermesi gereken hizmeti adeta bir SGK personeli gibi çalışarak bir arada vermektedirler.
Diğer taraftan ; eczacılık hizmeti uzun çalışma saatlerinin yanı sıra askerlik, polislik gibi nöbet hizmeti de sunulan bir meslek olmasına rağmen bu mesleklerde olan yıpranma payı eczacılık mesleğinde bulunmamaktadır. Eczacılar için her beş yıl çalışma için bir yıl yıpranma payı verilmesini istiyoruz.
Saydan, eczacıların en yakın ve en güvenilir sağlık danışmanları olduğunu belirterek, “Eczacıların bu hizmeti sürdürebilmesi, hastaları sağlıklı bir şekilde yaşatabilmesi için onların da ekonomik olarak yaşamlarını sürdürmeleri gerekmektedir. Yetkililerin ekonomik açıdan çıkmazda olan eczanelerin yaşaması için gerekli tedbirleri artık bir an önce hayata geçirmelerini talep ediyoruz” dedi
http://www.teis.org.tr/index.php/2017/05/12/basin-aciklamasi-78/