Uzmanlara göre kanser hücrelerinin, hastanın bağışıklık sisteminin özel ilaçlarla daha etkin hale getirilerek yok edilmesi esasına dayanan “immünoterapi” hastaların yaşam süresini uzatıyor, özellikle cilt, akciğer, böbrek kanserleri ve lenfomada olumlu sonuçlar veriyor.
Sağlık Bilimleri Üniversitesi Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi Tıbbi Onkoloji Bölümü onkoloji uzmanı Doç. Dr. Nuri Karadurmuş, “4 Şubat Dünya Kanser Günü” nedeniyle AA muhabirine kanserde yeni tedavi yöntemlerine ilişkin açıklamalarda bulundu.
Son yıllarda yapılan çalışmaların, ölüm nedenleri arasında kanserin en üst sırada yer almadığını gösterdiğini aktaran Karadurmuş, kalp ve damar hastalıkları ile trafik kazalarının daha üst sıralarda yer aldığını söyledi.
Kanserin önlenebilir ve müdahale edilebilir rahatsızlıkların başında geldiğini ifade eden Karadurmuş, hedefe ve kişiye yönelik geliştirilerin ilaçlarla tedavinin seyrinin değiştiğini dile getirdi.
Doç. Dr. Karadurmuş, immünoterapinin kanserle mücadeleyi çok etkin bir noktaya getirdiğini belirterek, şöyle konuştu:
“Uygulama için iyi bir grubu bulduğunuzda hayat kurtarıcı, aynı zamanda da o uygun grubu çok iyi seçmeniz gerekiyor. Bunun mutluluğunu yaşadığımız birkaç kanser türü var. 2010 yılına kadar ne tedavi verelim dediğimiz cilt kanseri, immünoterapinin güzel bir noktasına geldi. Hatta biz şu an evre 4 melanom hastalarında, yani cilt kanseri bulgularında iki yıllık bir kullanım sonrasında iyi cevap elde ettiğimiz vakalarda tedavinin devam etme başarısını görebilmekteyiz.”
Böbrek kanserlerinin de kemoterapiye dirençli bir tür olduğunu ifade eden Karadurmuş, şunları kaydetti:
“Bugün böbrek kanserinde de 2017 yılı içerisinde yapılan çalışmalar gösterdi ki akıllı molekül ilaçlarla iyi bir yol elde edildi. Sağ kalım farkı yaratan immünoterapi dönemine geçtik. Erkeklerde en sık görülen kanser türleri arasında ilk sırada yer alan akciğer kanserinde özellikle tümör belirtici grubundaki evre dört hastalarda kemoterapiye kıyasla immünoterapinin sağ kalımı uzattığı görüldü. Yemek borusu ve mide kanserlerinde kolon kanseri ve genetik mutasyonu olan gruplarda çalışmalar devam ediyor. Kanser çağımızın bir vebası ama immünoterapi sıklığı artan bir boyutta kemoterapiye son derece anlamlı fark yaratan çalışmalarla beraber kanserde sağ kalımı uzatıyor. İyi bir mücadelede bizim için dost haline geliyor.”
İmmünoterapinin, cilt kanseri ve lenfomada ilk hat tedavi sonrasında başarısızlığa uğramış tümör yükü vakalarda Sosyal Güvenlik Kurumunca karşılandığını belirten Karadurmuş, akciğer kanseri için de çalışmaların devam ettiğini söyledi.
Karadurmuş, tedavinin yan etkisinin kemoterapiye göre daha az olduğunu ve hastanın yaşam kalitesini düşürmediğini sözlerine ekledi.