Savunma sanayiinde yerlilik oranı giderek artıyor…
Seviniyoruz, mutlu oluyoruz!
Topumuzu, tüfeğimizi, tankımızı üretmek bir yana artık hava savunma sanayii dahi yerlileşme yolunda hızlı adımlarla ilerliyor…
Sınırlarımızı, Türkiye’mizi düşmanların her türlü saldırılarına karşı koruyacak daha sağlam bir güce kavuşuyoruz, çok şükür!
Önce Fırat Kalkanı, ardından Zeytin Dalı harekâtlarıyla Cerablus, El Bab ve Afrin’i ABD’ye ve çapulcularına dar ettik… Afrin’i hallettikten sonra yeni hedefimiz Münbiç… Ardından tüm Kuzey Suriye… Fırat nehri doğusuyla batısıyla yakında barış ve kardeşlik suyu olacak, inşallah!
Ancak savunma sanayiinde yaşanan bu büyük başarılara karşılık ilaç sektöründe dökülüyoruz!
Dökülüyoruz, hem de ne dökülüyoruz!
KOCA SEKTÖRÜ YABANCILARA TERKETTİK
Türk ilaç sanayiini bürokrasiye, sermayesizliğe, çaresizliğe terk ettik, olan oldu…
Sanki faydası varmış gibi, Avrupa Birliği uyumu dedik yeni yeni yönetmelikler çıkardık…
Sektörde yerli ve milli olan her şeyi dışladık, yabancıya kucak açtık…
Diğer yandan sektörün yerli oyuncularını el açar hale getirdik!
Sonunda Türk ilaç sektörünü göz göre göre hem de Suriye›de nal toplattığımız ABD’ye kaptırdık!
Avrupalı firmalar da şeytanın uzanamadığı boşlukları doldurdu…
Bizlere de tabi ki avuçlarımızı yalamak kaldı!
Artık yerli ilaç sanayii diye bir şey yok… Yerlimiz fasoncu!
Fasonculuğu kabul etmeyenler, kapılarına kilit vurdu…
Ya da işletmelerini yabancılara sattı, gitti!
Yerli ilaç üretimi sevdası böylece rafa kalkmış oldu!
YERLİ İLACA YETİM MUAMELESİ HAK MI?
Şimdi sizlere soruyorum…
İlaç mı önemli, yoksa silah mı, silahlanma mı?
İlacı boşver, silah lazım diyebilir misiniz… Hayır!
Peki silahı boşver, bize ilaç lazım diyebilir misiniz… Elbette yine, hayır!
O halde, silaha ağırlık verilip ilaca niçin üvey, yetim muamelesi yapılıyor?
Evet, iki sektör karşılaştırıldığında manzara şu…
Savunma sanayinin yıllık cirosu 6 milyar dolar yani 22,2 milyar lira…
Türk ilaç sektörünün büyüklüğü 6,7 milyar dolar yani 25 milyar lira.
Cirolar, büyüklük denk… Ama aralarında çok ciddi bir fark var…
Savunma sektörünün yüzde 70’i yerli!
İlaç sektörünün yüzde 95’i yabancı ve ithal!
Yüzde 5’i de ne olduğu belli değil!
BÜYÜK ŞİRKETLERİN TAMAMINA YAKINI YABANCI
Türkiye’de en büyük 20 ilaç firmasından tamamına yakını yabancı.
Mesela bir örnek vereyim… ABD’li ilaç şirketi Amgen, Mustafa Nevzat İlaç’ın yüzde 96’sını 700 milyon dolara satın aldı, fabrikanın yeni sahibi oldu.
Yine en yüksek ciro yapan 100 ilacın 95’i ithal.
Yabancılar sadece bu 100 ilaçtan yılda 7 milyar lira para kazanıyor!
Anti parantez, Türkiye’de yıllık 2 milyar kutu ilaç tüketiliyor… İlk sırada ağrı kesiciler ve antibiyotikler yer alıyor…
Bu yabancı ilaç şirketleri var ya (ne kadar etik bilinmez), Türkiye’de 3 bin lira ve üstü ilaç kullanan Türk hastaların bilgilerini topladığına ve sadece bu pahalı ilaçları ilaç depolarına sattıklarına dair iddialar kol geziyor.
Bir bilgi daha vereyim!
Türkiye’de en yüksek cari açık veren sektör, ilaç sanayii… Yaklaşık dış ticaret açığının yüzde 7’si ilaca ait. Sonra Türkiye’de üretilen ilaçların hammaddesinin yüzde 80’inden fazlası da yine ithal. İhracat dikkat çekici bir şekilde sürekli düşerken, ithalat artıyor.
2017 yılı itibariyle ilaç sektöründe ihracatın ithalatı karşılama oranı 2016 yılına göre 3,5 puan gerileyerek yüzde 16,5’lara düştü.
Yabancılar ülkemizde nasıl at oynatıyorlar değil mi?
YERLİ İLAÇTA 2020’Lİ YILLARI KAÇIRMAYALIM!
Bakınız, şu anda treni kaçırdık! Ne söylesek boş…
Hiç değilse 2020’li yılları kurtaralım… Sektörü yerli üretim üzerine formatlayalım!
Nasıl mı, şöyle:
2020’li yılların insanları bir kere ilaç kullanımında daha bilinçli olacak…
Bu yıllarda Türkiye’de kimseye ağrı kesici ve antibiyotik satamayacaklar… Dolayısıyla hastayı (tüketici!) olarak görenler, propagandistlerin üflemeleriyle çalışanlar, buradan tası tarağı toplayıp gitmek zorunda kalacaklar. Bu bir…
İkincisi dijital ilaç çağı geliyor… “Giyilebilir Teknoloji” ve “Mobil Sağlık” uygulamaları yaygınlaşacak. İlaç şirketleri Ar-Ge’yi merkeze alacaklar.
Doktorlar ilaç şirketlerini, ilaçlar ve tedavi yöntemleri hakkında eğitim verme ve bilgi sağlama konusunda önemli bir argüman olarak görecek. Daha da açacak olursak, 2000’li yıllardan beri hüküm süren ilaçta “satış teşkilatı modeli” yerini “tıbbi eğitmenler”e bırakacak. Sektör finans, insan kaynakları, satın alma, bilgi teknolojileri, müşteri hizmetleriyle global bir organizasyon halini alacak.
İşte yol haritası… Planlarınızı yapın, en az yüzde 80’li yerli üretimi acilen kurgulayın!
Milli savunma ne kadar önemliyse, yerli ve milli ilaç da en az milli savunma kadar bir kıymet-i harbiyeye sahip!
Bilmem anlatabildim mi?