‘Kardiyoloji iç hastalıklarının yan dalı olmalı
’Prof.Dr.Hülagü: ‘’Bir kardiyoloji asistanı çok kısa bir süre iç hastalıkları eğitimi alıp alanına geri dönüyor ve anjiyo dışında hekimlik uygulaması almıyor. Bizim eğitim aldığımız dönemde iç hastalıkları eğitimi sonrası üzerine 3-4 sene kardiyoloji eğitimi alınırdı. Ama şimdi kardiyoloji ayrı bir dal. Eğitim sisteminin eski haline dönmesi gerektiğini düşünüyorum.’’
Kocaeli Üniversitesi Rektörü Prof.Dr.Sadettin Hülagü, bu sene ondördüncüsü düzenlenen ve başkanlığını yaptığı Hepato-Gastroentereloji Kongresi’nde, tıp eğitiminde kaliteyi ve kalitenin artırılması için neler yapılabileceğini Medimagazin’e anlattı.
Üniversite kalitesinin artırılması için, Yükseköğrenim Kalite Kurulu’nun üniversitelerden kendi değerlendirmelerini yapıp raporlama istediği bilgisini veren Hülagü, bu denetimden geçmek isteyen kurumların 5 yıllık stratejik planlarına uygun olarak hedef oluşturup denetime girdiklerini belirtti.
‘’Kardiyoloji uzmanları iyi bir iç hastalıkları eğitimi almalı’’
Dahili branşlarda hizmet veren kardiyoloji gibi branşlardaki hekimlerin öncelikle genel dahiliye eğitiminde sonra branşlaşması gerektiğinin altını çizen Hülagü, bu şekilde hem eğitim de hem de hizmette kalitenin artacağını ifade etti.
İyi bir iç hastalıkları eğitimi almadan yan dal eğitimi almanın sıkıntılarına değinen Hülagü,
‘’Bir iç hastalıklar uzmanı bu eğitimden sonra gastroentereloji yan dal eğitimi aldığında; diyabet, böbrek hastalıkları ya da kanamalı bir hastada meydana gelebilecek komplikasyonları ve tedavi seçeneklerini çok daha iyi biliyor. Çünkü bu hastalıkların hepsi birbiri ile bağlantılı.
Buradaki sıkıntı şu; örneğin bir kardiyoloji asistanı çok kısa bir süre iç hastalıkları eğitimi alıp alanına geri dönüyor ve anjiyo dışında hekimlik uygulaması almıyor. Bizim eğitim aldığımız dönemde iç hastalıkları eğitimi sonrası üzerine 3-4 sene kardiyoloji eğitimi alınırdı. Ama şimdi kardiyoloji ayrı bir dal. Eğitim sisteminin eski haline dönmesi gerektiğini düşünüyorum.’’ açıklamasında bulundu.
Kimler endoskopi yapmalı?
Kimler endoskopi yapmalı? Kimler gastroentereloji eğitimi almalı konusunda yasal bir boşluk olduğunu ifade eden Hülagü, ‘’Bugün bir pratisyen hekim bile eline bir endoskopi alıp bu işin hiç eğitimini almadan endoskopi yapabilir ve tanı koyabilir.
Bizim önerdiğimiz öncelikle endoskopinin tanı amaçlı mı tedavi amaçlı mı olup olmadığının belirlenmesi. Eğer tanı amaçlı ise; iç hastalıkları ve genel cerrahi uzmanlarının 6 aylık veya bir yıllık eğitimden sonra iyi endoskopik uygulamaların yapıldığı merkezlerde tedaviye değil tanıya yönelik yapması.’’ şeklinde konuştu.
‘’Masamın üzerinde en az 10 tane atlanmış kanser bulgusu var’’
Tedaviye yönelik eğitimlerde ise 3 yıllık gastroentereloji eğitimi alındığını ifade eden Hülagü, ‘’Bu da şunu getiriyor; hekimin hocasıyla veya uzman uygulayıcı ile beraber oldukça ciddi bir girişimsel sayıya ulaşması. Örneğin mideye bakmada hocayla birlikte en az 100 tane, endoskopi yapması, lezyonları tanıması ve tedaviye yönelik teşhis koyması.
İkinci olarak ise erken evre kanserleri gibi ileri teknik gerektiren uygulamalar var. Bu hastalarda tanı koymak çok önemli. Tanıyı ilk koyduğunuzda tedavi seçenekleri bulunuyor ama teşhis koyulmayıp ortada kalan vakalar var. Bu nedenle girişimsel endoskopi büyük önem taşıyor.’’ dedi.
Cerrahların ‘’Ameliyatını yapıyorsam endoskopiyi de yaparım’’ dediğini ancak cerrahi eğitim süresi içince verilen endoskopi eğitiminin yeterli olmadığını söyleyen Hülagü, ‘’Masamın üzerinden en az 10 tane bir hafta önce yapılmış, endoskopide hiçbir şey yok denilip de mide ve kolon kanseri olan vakalar var. Demek ki çok iyi bir tedavi yapmak gerekiyor. Çok iyi merkezlerde bile bazen hızla geri çıkarken gözden kaçan polipler oluyor. Bu iyi merkezlerde bile olurken bu işin hiç eğitimini almamış genel cerrah ve dahiliye uzmanlarının bu teşhisi koyamaz.’’ şeklinde konuştu.