W- Tıbbi Onkolog ve TTOD Basın & Halkla İlişkiler Komisyonu Başkanı ve Yönetim Kurulu Üyesi Prof Dr Özlem Er ile onkoloji alanındaki gelişmeler hakkında kısa söyleşi yapacağız.
Değerli Hocam sizi tanıyabilir miyiz?
Ö.E.-Merhaba. 2009 yılından bu yana Acıbadem Maslak Hastanesi’nde Tıbbi Onkoloji uzmanı olarak çalışıyorum. Acıbadem MAA Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı başkanıyım. Ülkemizdeki Tıbbi Onkoloji uzmanlarının üyesi olduğu Türk Tıbbi Onkoloji Derneğinin yönetim kurulu üyesiyim.
W- 21-25 Mart tarihlerinde 7.’si gerçekleşen Onkoloji Kongresi’nde öne çıkan konular nelerdi?
Ö.E.- 7. Türk Tıbbi Onkoloji Kongresini bu yıl 1150 katılımcı ile gerçekleştirdik. Dört konferans, 6 kurs, 24 panel yapıldı. 55 sözel bildiri ve 284 e-poster sunuldu. Yurtdışından konuklarımızla uluslarası alanda işbirliğini ve onkoloji çalışmalarının uluslararası platformlarda bilinirliğini artırma yollarını konuştuk. Bunun yanısıra klinik eczacılarımız, hemşirelerimiz, diyetisyen, psikolog ve sosyal destek uzmanlarımız deneyimlerini aktardılar.
Ulusal onkoloji alanında kazanımlarımızı ve sorunlarımızı konunun ilgilileri ile konuşma fırsatları oluşturduk, hep birlikte hizmetlerinin nitelik ve nicelik yönünden geliştirilmesi yönünde fikir alışverişinde bulunduk.
W- Kanser tedavisinde güncel tedaviler nelerdir ve yakın gelecekte heyecan veren tedavi yöntemlerini paylaşır mısınız?
Ö.E.- Kanser tedavisinde güncel yaklaşım kişiye ve tümöre özel tedavidir. Bu şekilde hedefe yönelik tedavilerin (akıllı ilaçlar) ve immunoterapinin uygun olduğu hastaların seçimi yapılmaktadır. Doğru hastaya doğru zamanda doğru tedavinin uygulanması mümkün olmaktadır. Kemoterapi ise bu tedaviden fayda görecek hastaların seçimi sonucu onlarda da başarısı daha yüksek olmaktadır.
W- Yurtdışında yaygın olan ve ülkemize de gelen genomik testler tedaviye ne kadar yardımcı olmaktadır? Bu testlerin koruyucu-önleyici tıp yapması da söz konusu mudur?
Ö.E.- Dokudan alınan biopsi ile genomik testler yapılabildiği gibi son 2-3 yıldır kanser tedavisini belirleme amacıyla kanda yapılan testler (likid biopsi) kullanılabilmektedir. Kanser hücrelerindeki değişiklikler kanda saptanabiliyor. Bu değişikliklere karşı geliştirilen hedefe yönelik tedaviler kişiye özel olarak planlana biliyor. Kişiye özel tedavi, etkinliği yüksek ve yan etkisi az olduğu için hastaya daha fazla konfor sunuyor. Aynı kanser türlerinde bile moleküler düzeyde farklılıklar oluyor ve tedavilerde farklı yanıtlar elde edilebiliyor.
Bu testler henüz koruyucu önleyici tıp alanında kullanılmamaktadır, ancak erken tanı için önemli gelişmeler yakın gelecekte beklenmektedir.
W- Düşük maliyetli tarama testi var mıdır?
Yakın gelecekte ülkemizde göreceğimiz uygulamaları paylaşır mısınız?
Ö.E.- Kanserin erken tanısı ile yaşam sürelerinde uzama sağlayan tarama testleri ülkemizde de yapılabilmektedir. Kadınlarda meme kanseri için mamografi, rahimağzı kanseri için papsmear öneriyoruz. Hem kadınlarda hem erkeklerde 50 yaşından itibaren kolonoskopi ile kolon kanserinin erken tanısı mümkün olmaktadır. Sigara içen kişilerde ise 30paket/yılı aşan durumlarda helikal düşük doz radyasyonlu toraks bilgisayarlı tomografi öneriyoruz.
Yakın gelecekte kan testleri ile kanserin erken tanısı için önemli gelişmeler beklenmektedir.
W- Sevgili Hocam değerli paylaşımınız için çok teşekkür ederiz.
