İstanbul’a 35 milyon dolarlık biyoteknoloji yatırım
Amerikan ilaç devi İstanbul’a 35 milyon dolarlık biyoteknolojik ilaç yatırımı yaptı. Amgen Küresel Ar-Ge Direktörü Dr. Thomas Felix, Türkiye’nin ilaç alanında açılımının çok önemli olduğuna dikkat çekerek, “Katma değeri yüksek ürünler üretilirse Türkiye bölge için stratejik öneme sahip olur” dedi.
Hükümetin, desteklenmesi öncelikli stratejik ürünler arasına ilaç sektörünü seçmesinin ardından teşviklerle yerli sanayideki artış dünya devlerini Türkiye’ye yönlendirdi. 2016 yılında 22.5 milyar dolar ciro ile Fortune dergisinde en büyük 500 şirket arasına giren Amgen şirketi, 2012 yılında 700 milyon dolara Türkiye’nin en büyük ilaç şirketi Mustafa Nevzat’ı satın aldı. Türkiye’ye tüm alanlarda bir kerede yapılan en büyük yatırımcı unvanını taşıyan Amgen, biyoteknolojik ve biyobenzer üretim teknolojisini Türkiye’ye taşıdı. Geçen yıl İstanbul tesislerine 35 milyon dolarlık ek biyoteknoloji yatırımı yapan Amgen, Türkiye’yi bölgede üs olarak seçti.
TÜRKİYE’NİN YATIRIMLARI ÇOK ÖNEMLİ
Amgen Küresel Ar-Ge Direktörü Dr. Felix, dünyada sağlık sektörü biyoteknoloji yönünde ilerlediğini belirterek, “Türkiye’nin de bunun farkına varan bir çaba içinde olması çok önemli. Türkiye ilaç sektörünün geleceğine baktığımız zaman, asıl ihtiyacın inovatif ve katma değeri yüksek ürünler üretmek olduğunu öngörüyoruz” dedi.
İSTANBUL’A 35 MİLYON DOLARLIK EK YATIRIM
Karmaşık yapıdaki üretilmesi zor olan biyolojik ilaçların en üst kalitede üretilmesi gerektiğine vurgu yapan Dr. Felix, “Kalite, aynı şekilde biyobenzer ürünlerde de kilit öneme sahip. Biz kaliteyi ön planda tutan bir şirket olarak bunu başarabilmek, buradaki üretim tesislerimizi Amgen standartlarına getirebilmek için sürekli olarak ilave yatırımlar yapıyoruz. Örneğin yakın zamanda biyoteknolojik ilaç üretimine katkı sağlamak için İstanbul Yenibosna’da bulunan üretim tesisimize 35 milyon dolarlık ek yatırım yaparak yeni üretim hatlarımızı devreye soktuk. Bunu hastalarımız için en son teknolojiyi kullandığımız kaliteli biyobenzer ilaçlar üretmek için yapıyoruz” diye konuştu.
800 MİLYON HASTA KULLANIYOR
Dr. Felix canlı hücrelerde, genetik mühendislikle hücrelerin DNA’ları değiştirilerek elde edilen proteinlerin ilaca dönüştürülmesi anlamına gelen biyoteknolojik ilaçların, dünya çapında 800 milyondan fazla hastanın tedavisinde kullanıldığını söyledi. Biyoteknolojik ilaçların, romatoid artrit, kanser, nadir kan hastalıkları, multipl skleroz, osteoporoz ve diyabet gibi hastalıkların tedavisinde kullanıldığına dikkat çeken Dr. Felix, yeni teknolojilerle birçok hastalığın tedavisi için biyoteknolojik ilaçların çığır açıcı gelişmeler getireceğini kaydetti.
5 YILDA 20 MİLYAR DOLAR YATIRIM
Dr. Felix, biyolojik ilaçlarla ilgili yeni gelişmeleri şöyle kaydetti:
Örneğin Amgen, yeni ilaç geliştirmek için son beş yılda 20 milyar Dolar’a yakın yatırım yaptı. 2017 itibarı ile çeşitli hastalıklarla mücadele için 33 molekül geliştirme aşamasına geldi. Geliştirme çalışmaları devam ederken ayıca üretim süreçlerinde de yenilikler yapıldı. Çünkü, biyolojik ilaçlar karmaşık yapıda olup üretilmesi zor. Geleneksel olarak, bu tarz ilaçları üretmek için çok büyük ve yatırım gerektiren üretim tesislerine ihtiyaç var. Amgen bilim insanları, biyolojik ürün yapımını daha sade, çevreci, esnek, verimli ve daha az maliyetli hale getirmek için yeni yöntemler geliştiriyor. Bu yeni nesil teknoloji ile Amgen, biyoteknoloji devrimini dünyadaki daha çok hastaya ulaştırma hedefine katkıda bulunuyor. Singapur’daki yeni fabrika, daha düşük bir maliyetle kurulmuş olup daha kısa sürede, yüksek hız ve verimlilik sağlayan “gelecek nesil” biyoüretimin bir örneği oldu. Bu sonuç, daha küçük ve tek kullanımlık biyoreaktörler ile yüksek hücresel verimlilik ve hücre yoğunluğu kullanan yeniden yapılandırılabilir teknoloji sayesinde elde ediliyor.
YÜKSEK KALİTE İNOVASYON KADAR ÖNEMLİ
Biyobenzerler de dâhil olmak üzere biyolojik ilaçların özellikleri, üretim süreçleri ve çevre koşulları ile yakından ilişkilidir. Bu nedenle, yüksek kalitede ve güvenilir biyoteknoloji üretimi en az bilimsel inovasyon kadar önemli. Bu süreçler, bilimsel standartlar ve kalite sistemleri ile ilgili büyük çapta uzmanlık bilgisi ve deneyimi gerektiriyor.
HER HASTAYA HER ZAMAN TEDARİK
Ürünlerin, ihtiyacı olan hastalara yüksek kalitede, uygun maliyette ve güvenilir bir şekilde tedarik edilmesini sağlamak için sağlam bir biyolojik ürün tedarik zinciri gerekiyor. Amgen olarak, biyobenzer tedarik zincirimizi de yenilikçi ilaç tedarik zincirimizi yönettiğimiz gibi yönetiyoruz. Amgen olarak, “Her hasta, her zaman” yaklaşımını benimsiyoruz.
KARMAŞIK HASTALIKLAR BİYOBENZER İLAÇLA TEDAVİ EDİLECEK
Biyobenzerlerin ilaç sektöründeki kritik yeri önemini her geçen gün artırıyor. Biyobenzerler sayesinde, hastaların uygun fiyatlı ilaçlara erişimlerini artıracak muhteşem bir fırsat bulunuyor. Bilimsel zorluklar, piyasaya sürülmesi için 200 milyon doları aşkın bir maliyetin gerekmesi, üretiminin zorluğu ile destek ve eğitime ihtiyaç duyacak olan karar mercileri gibi birçok önemli nedenden dolayı biyobenzerlerin, küçük moleküllü jenerik ilaçlardansa markalı biyolojik ürün gibi görüneceklerini düşünüyoruz. Kısaca, bu sektörde başarılı olmak için kapsamlı bilimsel becerilerin ve markalı ticari kabiliyetlerin gerekeceğine inanıyoruz. Bu yüzden de, en karmaşık hastalıkların bazıları için güvenilir şekilde tedarik edilen ve yüksek kalitede biyobenzerler üretmek amacıyla, Amgen olarak şirketin inovasyon tarafındaki aynı çalışanlar, hizmetler ve üretim uzmanlığından yararlanıyoruz. Amgen’ın Ar-Ge portföyünde şu anda devam etmekte olan 10 adet biyobenzer ürün projesi bulunmaktadır.