Polio da AB’nin başarı listesindeyiz, kızamıkta da mücadelemiz takdir görmekte, bağışıklama da ülkemizin saygın yeri dünya da devam etmeli.
Aşı kararsızlığına dikkat çeken Prof. Dr. Mehmet Vural, Avrupa’nın birçok ülkesinde kızamık salgınları başladığını ve ülkemizde başlamasının da yakın olduğunu söyledi. Ayrıca Prof. Dr. Vural, yaptıkları iyot çalışması hakkında bilgiler verdi.
Bu yıl 54’üncüsü Girne’de düzenlenen Türk Pediatri Kongresi’nin teması ‘Çocuk ve Bilim’ oldu. Kongreye, alanında uzman yerli yabancı doktorlar katılım gösterdi. Kongrede çocuklarda aşının önemi konuşulurken, beslenme ve çocukların bilime ilgisi konularında bilgiler paylaşıldı. 4 gün süren kongre kapsamında bir basın toplantısı düzenlendi. Toplantıya Türk Pediatri Kurumu (TPK) Başkanı Prof. Dr. Mehmet Vural, Kongre Başkanı ve TPK Yönetim Kurulu üyesi Prof. Dr. Tufan Kutlu, TPK Yönetim Kurulu üyesi Prof. Dr. Nihat Sapan ve TPK Yönetim Kurulu Üyeleri katıldı. Prof. Dr. Mehmet Vural, aşının önemine değinirken, yaptıkları iyot çalışması hakkında bilgilerdi. Prof. Dr. Nihat Sapan ise hava kirliliğinin çocuklar üzerindeki etkisini değerlendirdi.
”Maalesef aşı kararsızlığı gittikçe artıyor”
Aşı kararsızlığı konusuna değinen Prof. Dr. Mehmet Vural,”Maalesef aşı karasızlığı gittikçe artıyor. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde artıyor. Dünya, bunun yavaş yavaş negatif sonuçlarını görmeye başladı. Avrupa’nın birçok ülkesinde kızamık salgınları başladı. Ülkemizde başlaması yakındır. Çünkü ülkemizde de aşı yaptırmayan ailelerin sayısı gittikçe artıyor. Bu, bize çok büyük problem çıkaracak. Avrupa ülkeleri bunları gördüğü için ona karşı önlemler almaya başladı. Ailelerde bir takım yanlış düşünceler var. Medyada haber olmuş ancak gerçeklik değeri olmayan bilgiler var. Örneğin; aşıların içindeki alüminyum ve civa. Biliyoruz ki; artık aşıların içinde civa yok, onlar eskidendi. Civaların azaltılmış olmasına rağmen otizme herhangi bir azalma olmadı. Hatta artış oluyor. Bir dönem civa ile otizm bağlantısı yapılıyordu. Demek ki civa ile otizmin bağlantısı yok. Aşılar biraz alüminyum içerebiliyor. Aşılar için çok az miktarlarda var. Bunun ne kadar miktarda olduğu biliyoruz. Oysaki çevremizden birçok yerden hiç bilmediğimiz miktarda alüminyum alıyoruz. Onun için sağlımız için bu kadar yararı olan aşıları, minimal miktardaki alüminyum için reddetmemizin hiçbir mantığı yok” dedi.
”Maalesef tekrardan yavaş yavaş kızamık salgınları başladı”
Aşıların, kızamık hastalığa olan olumlu etkisine vurgu yapan Prof. Dr. Vural, ”Artık ülkemizde kızamık görmüyoruz. Hastanelerde kızamık hastaları yatmıyor. Yeni doktorlar kızamık tanısını koyamıyor çünkü kızamık hastalığını görmüş durumda değiller. Maalesef tekrardan yavaş yavaş kızamık salgınları başladı. Sosyoekonomik olarak gelişmiş yerlerde bile kızamık hastaları görmeye başladık. Kızamık çok ağır geçilen bir hastalık. Eskiden kızamıktan dolayı çocuklar kaybediliyordu. Kızamık çok ağır gidebilen bir hastalık. 1-2 sene sonra karşımıza çok ağır nörolojik problemler olarak da çıkabiliyor. Kızamık aşısı, hem kızamık sonrası çıkan büyük problemleri hem de daha sonra ortaya çıkabilecek büyük problemleri engelleyebilen bir aşı” şeklinde konuştu.
Adem Gürer – Emir Abdurrahman Bulut