Günümüz toplumunun en büyük sorunlarından biri olan obezite, Yunan caryatidlerinde, Mısır sfenkslerinde, mumyalarda ve heykellerde, eski uygarlıkların da, toplumsal sorunu olarak karşımıza çıkıyor.
Lotus Obezite Cerrahisi Kliniği Kurucu Doktoru Obezite ve Metabolik Cerrahi UzmanıOp. Dr. Kaplan Baha Temizgönül, obezitenin sanat ile ilişkisine vurgu yapmak amacıyla, Gülşen Kıbrıslı Sanat Atölyesi İşbirliğiyle “yeniden doğuş” resim ve heykel sergisini hazırladı.
22 Mayıs Salı günü açılacak olan sergi, sanatseverlere farklı bir atmosferde sanatla buluşma imkânı sunuyor.
Birçok hastalığın nedeni olan obezitenin, fiziksel ve psikolojik etkilerinin vurgulanması amacıyla, 22 Mayıs Dünya Obezite gününün önemine dikkat çeken Op. Dr. Kaplan Baha Temizgönül, serginin doğru adreste ve en uygun günde yapıldığına dikkat çekti ve şöyle konuştu: “Obezite, sanat gibi, çoğu insanın görsel olarak algıladıkları bir şeydir. Aslında öyle değil. Obezite, sadece vücut büyüklüğü ile algılanan basit bir mesele değildir. Aşırı yağlanma (yağ dokusu) metabolik bir hastalıktır. Obeziteyi anlamak görsel bir değerlendirmeden çok daha fazlasını gerektirir.”
Op. Dr. Kaplan Baha Temizgönül; estetik ve güzellik kavramının, toplumun sosyoekonomik ve kültürel yapısına bağlı olarak değişmekte olduğunu ve bu algının çağlar içinde değişkenlik gösterdiğini söyledi ve şöyle konuştu: “Güzellik algısı sıklıkla kadının güzelliği olarak şekillenmiştir. İlk çağlarda aşırı kilolu ve obez kadınlar doğurganlık ve bereket simgesi sayılırken, ilerleyen çağlarda balıketli kadınlar güzellik sembolü olarak görülmeye başlanmıştır. Helenistik dönem heykellerinde bile bu izler gözlenebilmektedir. Çağımızda ise podyum mankenlerinin vücut ölçülerine sahip olmak ideal güzellik algısı olarak algılanmaktadır. Güzellik ve estetik kaygılar yelpazesinin diğer tarafında ise obez kişiler vardır. Genellikle kendilerine obez ama sempatik yakıştırmaları yaparlar ve hatta bu medyada o kadar sık yapılır ki, bunun üzerine bilimsel bir araştırmalara konu olur. Bu araştırmalarda Obezlerin canlandırdığı karakterlerin sosyal ilişkilerinde sorunlu, genellikle yalnız ve kilo problemleri ile alakalı espirilere kurban olan kişiler olarak resmedildikleri görülür. Obezite cerrahisi estetik kaygılar ile ilgili olarak bu işin tamda merkezinde yer alıyor. Obezite cerrahisi ekiplerinin hastalarına, obeziteden kaynaklanan sağlık sorunlarına uygun çözümler doğrultusunda ameliyat önermeleri gerekir. Obezite cerrahlarının hasta görüşmelerinde estetik kaygılar gözeten hastalara ameliyat önermeleri ile ilgili bilimsel kanıt düzeyinde öneriler mevcuttur. Bu konuda söz sahibi olmuş obezite cerrahlarının yazdıkları kitaplarda, bu ameliyatı sihirli değnek olarak gören hastaların ameliyat edilmemesi yönündedir. Sıklıkla tekrarladığım gibi obezite cerrahisi herkes için değildir. Diyet ve egzersize rağmen aşırı kilolarında kurtulamamış ve bu nedenle sağlık problemleri baş gösteren kişiler obezite cerrahisiadaylarıdır.”
Sanat tarihine baktığımızda obezite; eski uygarlıklarda, Yunan caryatidlerinde, Mısır sfenkslerinin ve mumyalarının heykellerinde farklı formlarla temsil edildi. Sanatçı obeziteyi pozitif veya negatif bir ışıkta mı gösteriliyor ve bu temsiller, sanatçının kendi içlerindekini mi, yoksa toplumdaki obeziteye karşı tutumunu mu iletiyor, araştırılıyor.