TEKNOLOJİNİN ÇEKİM GÜCÜNE BİYOTEKNOLOJİ KATKISI
Biyoteknolojinin dünyada artan stratejik önemi ve bu alanda yaşanmakta olan gelişmeler göz önüne alınarak ülkemiz biyoteknoloji sektörünün sürdürülebilir ve etkili bir yapıya kavuşturulmasını sağlamak üzere “Türkiye Biyoteknoloji Strateji ve Eylem Planı (2015-2018)” Bakanlığımız Bilim ve Teknoloji Genel Müdürlüğü koordinasyonunda hazırlanmıştır.
“Biyoteknoloji alanında teknolojik bilgi düzeyini ve katma değerli üretimi artırarak dünyanın önde gelen ülkeleri arasında yer almak” vizyonu kapsamında Biyoteknoloji Strateji Belgesi’nin genel amacı “Biyoteknoloji alanında Ar-Ge ve yenilik ekosistemi kapasitesini geliştirerek ülkemizi teknoloji geliştirebilen, yenilikçi, katma değeri yüksek ve küresel rekabete uygun ürünler üretebilen çekim merkezi haline getirmek” olarak belirlenmiştir.
Türkiye Biyoteknoloji Stratejisi’nde endüstriyel biyoteknoloji, tarımsal biyoteknoloji ve sağlık biyoteknolojisi öncelikli alanlar olarak yer almakta olup belgede 6 hedef altında 25 eyleme yer verilmiştir.
Ayrıca, biyoteknoloji alanında Ar-Ge ve üretim politikalarının tartışılması, biyoteknolojinin ana uygulama alanlarında aksayan yönlerin tespiti, kolaylaştırıcı önerilerin sunulması amacıyla Bakanlığımız bünyesinde Biyoteknoloji Çalışma Grubu oluşturulmuştur. İlk defa 2016 yılı içerisinde oluşturulan 31 kişilik çalışma grubunda 21 farklı kurumun temsilcisi yer almaktadır.
Grup tarafından çalışılan konuların başında biyoteknolojide resmi istatistiklerin oluşturulması bulunmaktadır. Çalışma için taslak olarak OECD’nin anahtar biyoteknoloji göstergeleri çalışması kullanılmıştır. Biyoteknoloji alanında faaliyet gösteren özel sektör firma sayısı, bu firmaların Ar-Ge harcama miktarları, özel sektör biyoteknoloji Ar-Ge yoğunluğu gibi göstergelerde bir anket formu hazırlanmış ve TÜİK’in 2018 yılı alan çalışması takvimine eklenmiştir.
Çalışma Grubu ayrıca Sağlık ve Endüstriyel Biyoteknoloji alanında kısa sürede ticarileşme potansiyeli yüksek, ülkemizde belirli Ar-Ge olgunluğuna ulaşmış öncelikli alanları belirlemiştir. Bunlar sağlık alanında biyomalzeme, biyomedikal ekipman ve tıbbi tanı kitleri olarak belirlenmiştir. Çalışma Grubunun 2018 yılı içinde yürütmekte olduğu bir çalışma ise Biyogüvenlik Kanunu kapsamında iyileştirme önerilerinin oluşturulmasına yöneliktir.
Teknoparklar açısından;
Bu güne kadar 77 adet teknopark kurulmuştur. Bunlardan 56 tanesi faaliyette bulunmaktadır.
Bu teknoparklarda 4 bin 916 adet firma bulunmakta olup bu firmalardan 143 adedi biyoteknolojiyle ilgili araştırma ve deneysel geliştirme faaliyetleri sektöründe faaliyette bulunmaktadır.
Tüm firmalar açısından bakıldığında yüzde 2,91 i bu sektörde faaliyet göstermektedir.