Türkiye, en stratejik sektörlerden görülen biyoteknoloji alanında 100 milyon dolarlık bir fabrika yatırımına ev sahipliği yapıyor. CinnaGen İlaç, Çerkezköy’de kurduğu biyoteknoloji fabrikası ile nadir bulunan ilaçları üretecek. Hem milyarlarca dolarlık ithalatın önüne geçilecek hem de kısa sürede 150 milyon dolarlık ihracat yapılacak.
Emre ESER / Hürriyet
EN stratejik sektörlerin başında gelen biyoteknoloji alanında dünyada çok sayıda ülke bir yarış içerisinde. Ancak biyoteknolojiye yatırım yapmak hem maliyetli hem de bu tesislerde çalıştırılacak donanımlı bilim insanlarını bulmak çok zor. Ülkelerin biyoteknoloji yatırımlarını kendi ülkelerine çekebilmek için çok büyük teşvikler verip ayrıcalıklar tanıdığı bu dönemde Türkiye büyük bir tesis açılışına ev sahipliği yapıyor. Ortadoğu ve Kuzey Afrika’nın (MENA) en büyük biyoteknolojik ilaç firmalarından CinnaGen İlaç, Çerkezköy’de 100 milyon dolarlık yatırımla üretim tesisi ve Ar-Ge merkezini açtı. Kısa sürede 20 ülkeye yıllık 100 milyon dolarlık ihracat hedefleyen tesis dünyada üretimi zor olan ilaçların geliştirilmesine odaklanacak. Tesiste Türkiye’de ilk monoklonal antikor (mAb) ve yetim ilaçların üretimi yapılacak.
1.4 TRİLYON $’LIK PAZAR
Dünyadaki ilaç sektörünün 1.4 trilyon dolarlık bir büyüklüğe ulaştığını belirten CinnaGen İlaç CEO’su Ferhat Farşi, “Türkiye gelişmekte olan ülkeler arasında yıllık yüzde 14’lük büyüme ile lider konumunda. Şu anda dünyada 17’nci sırada olan ülkemiz 2 yıl sonra 15’nci sıraya ulaşacak. Ancak buradaki büyüme aynı zamanda başka bir tehlike barındırıyor. Türkiye bu alanda ithalatçı bir pazar olabilir. İlaç sektörünün en önemli bölümünü biyoteknoloji pazarı oluşturuyor. Pazar büyüklüğü 2019’da 460 milyar dolar. 3 yıl içerisinde Türkiye’deki biyoteknoloji pazarı şu anki ilaç pazarının büyüklüğünü geçecek” dedi.
KG BAŞINA 1 MİLYON $
Türkiye’nin geçen yıl 8 milyar liranın üzerinde biyoteknolojik ilaç ithal ettiğini söyleyen Farşi, “2018’de kanser ve insülin için 1’er milyar lira, kan hastalıkları için 500 milyon lira ve göz için 375 milyon liralık biyoteknolojik ürünü dışarıdan satın aldık. Bir kimyasal ilacın kilogram başına ortalama ihracat değeri 17 lirayken biyoteknolojide bu kilogram başına 1 milyon dolar. Ar-Ge harcamaları ve teknoloji transferi çok yüksek sadece bir ürünün geliştirilmesi için bazı denemelerde 2-3 milyon dolarlık harcama yapıyoruz” diye konuştu.
12 ÜLKEYLE ANLAŞMA TAMAM
CİNNAGEN İlaç’ın faaliyete geçmesi ile birlikte ilk yıl 150 milyon dolarlık bir biyoteknolojik ithalatın önüne geçilmesi planlanıyor. Bugün itibari ile bu alanda net ihracatçı olmak için ilk resmi adımları attıklarını aktaran Ferhat Farşi, “Moldova,Cezayir, Bosna-Hersek, Fas, Ürdün, Katar, Hindistan, Sırbistan, Senegal, Sri Lanka, Vietnam ve Ekvator gibi ülkelerle anlaşma imzaladık. Avrupa’ya ihracat yapmak için tüm aşamaları tamamlıyoruz. İki yıl sonra tüm Avrupa ülkelerine ilk ihracatımızı başlatacağız. Avrupa’ya satacağımız ilk ürün MS hastaları için geliştirdiğimiz ilaçlar olacak” şeklinde konuştu.
TÜRK BİLİM İNSANLARINI BEKLİYOR
ÇERKEZKÖY’DE yaptıkları yatırımın 30 milyon dolarlık bölümünü fiziki, 70 milyon dolarlık bölümünü ise teknoloji transferi olarak gerçekleştirdiklerini anlatan Ferhat Farşi, “Bu alanda en çok zorlandığımız yer donanımlı bilim insanı bulmak. Türkiye şimdiye kadar bu alanda yetişmiş insan kaynağını hep ABD’deki yüksek teknoloji şirketlerine kaptırıyordu. Biz kurduğumuz tesiste ABD’li bilim insanlarını da çalıştırıyoruz. Bünyemizde 200 doktoralı eczacı bulunuyor. Artık bu alanda çalışmak için ABD’ye giden bilim insanlarımızı geri döndürme zamanı” dedi.