Abdi İbrahim, Johannesburg’da düzenlenen Afrika Yatırım Forumu’na Türkiye’den davet edilen tek Türk ilaç firması olarak katıldı. Bölgedeki yatırım fırsatlarını değerlendiren Abdi İbrahim, Afrika kıtasında daha da büyümeyi planlıyor. Afrika Kalkınma Bankası tarafından düzenlenen toplantılarda Afrikalı iş örgütleri ve iş insanlarıyla bir araya gelen Abdi İbrahim, yatırım ve yerelleşme konularındaki deneyimini paylaşarak, kıtadaki projeler hakkında bilgi aldı.
Afrika Kalkınma Bankası tarafından Güney Afrika’nın Johannesburg kentinde düzenlenen Afrika Yatırım Forumu’na katılan Abdi İbrahim, Afrika’da gelecek dönem yatırım fırsatlarını değerlendirmek üzere kıtadaki ülkelerin devlet adamları, iş örgütleri ve iş insanlarıyla bir araya geldi.
Türkiye Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu’ndan büyük bir delegasyonun katılımıyla düzenlenen toplantılarda 2 binden fazla delege, başbakan ve bakanın yanı sıra 10’dan fazla devlet başkanı, Dünya Bankası, IFC (Uluslararası Finans Kurumu), OFID (OPEC Uluslararası Kalkınma Fonu) gibi uluslararası kuruluşlardan temsilciler de yer aldı.Türkiye’den davet edilen tek Türk ilaç firması olan Abdi İbrahim, 3 gün süren toplantılara katılarak sunumlar yaptı ve Afrika ülkelerindeki yatırım fırsatlarını değerlendirdi.
Afrika kıtasında ilaç yatırımı olan tek Türk firması olan ve global hedefleri kapsamında uluslararası pazarlarda pek çok yatırım gerçekleştiren Abdi İbrahim, yurt dışındaki ilk temsilciliğini 1999 yılında Cezayir’de açtı. 2014 yılında Cezayir’de 50 milyon dolar yatırımla Afrika kıtasının en modern üç ilaç tesisinden biri olan Abdi İbrahim Remede Pharma’yı kurdu. 2017 yılında üretime başlayan Cezayir’deki üretim tesisi yılda 51 milyon kutu üretim kapasitesine sahip olarak faaliyetine devam ediyor.
Abdi İbrahim’in bu tesisten yakın zamanda Afrika kıtasının diğer ülkelerine ihracat yapmayı hedeflediğini ve bu doğrultuda çok verimli görüşmeler gerçekleştirdiklerini belirten Abdi İbrahim Kamu İlişkileri ve Kurumsal İletişim Direktörü Dr. M. Oğuzcan Bülbül, kıtada yer alan ülkelerin yüzde 70-90 bandında ilaçları ithal eder konumda olduğuna ve lokal üretimin desteklenmesi yönünde Afrika üzerinde genel bir fikir birliği bulunduğuna işaret ederek “2050 yılına gelindiğinde dünya nüfusunun 4’te birinin Afrika kıtasında olacağı öngörülüyor. İthalatın ağırlıkta olduğu sağlık alanında yerelleşme büyük önem taşıyor. Afrika farmasötik ürünler için büyük bir pazar. Abdi İbrahim olarak, bu toplantılarda aktardığımız yerelleşme konusundaki tecrübelerimiz büyük ilgi gördü. İş dünyasından ve kamudan katılan delegelere, Cezayir’de bulunan fabrikamız üzerinden başta komşu ülkeler olmak üzere kıtanın ilaç ihtiyacının karşılanmasında aktif bir oyuncu olma ve potansiyel başka yatırımlar ile kıtadaki faaliyetlerimize devam etme hedeflerimizi anlattık. Bu sayede hem istihdam yaratacağımızı, hem yeni jenerasyon ilaçları kıtaya getireceğimizi, hem de en büyük sorunlardan birisi olan sahte ve kalitesiz ilaçla mücadeleye önemli katkı sunacağımız mesajlarını verdik” dedi.
“Afrika’daki faaliyetlerimizi yeni yatırımlarla büyütmeyi hedefliyoruz”
Afrika kıtasının en modern 5 tesisinden birisi olan Abdi İbrahim Remede Pharma’nın halen 60’dan fazla ülkeye ilaç ihraç ettiğini belirten Bülbül, “Yakın gelecekte çok önemli bir pazar olacak Afrika’da faaliyetlerimizi yeni yatırımlarla büyütmek ve kıtanın ilaç ihtiyacını hem Cezayir fabrikamızdan hem de İstanbul’daki merkezimizden yapacağımız ihracatla karşılamak istiyoruz. Özellikle Sahra Altı Afrika’ya doğru genişlemek istiyoruz” şeklinde konuştu.
M. Oğuzcan Bülbül, toplantı ve yapılan ikili görüşmelerde kıtadaki yatırım fırsatlarını değerlendirme ve önemli kontaklar kurma imkanı bulduklarını ifade etti. Özelikle Tanzanya ve Fas ülke heyetleriyle üretim yatırımlarının görüşüldüğünü belirten Bülbül, şu bilgileri verdi: “Tanzanya heyetiyle yapılan toplantıda, yaklaşık 15 milyar dolar büyüklüğe sahip Sahra Altı Afrika’ya 400 milyon dolar değerinde bir ilaç üretim tesisi kurulmasına yönelik proje üzerinde görüştük, proje hakkında bilgi aldık. Sahra Altı Afrika bölgesinde en gelişmiş ilaç pazarı Güney Afrika Cumhuriyeti’ne ait. Onun dışında genellikle küçük üreticiler bulunuyor. Tanzanya’nın 400 milyon dolarlık projesinin hayata geçmesi halinde, Tanzanya’nın da içinde olduğu Güney Afrika Kalkınma Örgütü (SADC) ve Doğu Afrika Topluluğu (EAC) ülkelerine hem ruhsatlama hem de gümrük mevzuatı anlamında kolaylıkla ilaç ihracatı yapılmak suretiyle hem iç hem dış pazarda fırsatlar bulunduğunu öğrendik.”