Son yıllarda doktorlar kanserle mücadelede hastaların kendi bağışıklık sistemini harekete geçiren tedavi biçimi immünoterapiyi kullanmaya başladı. Bu teknik kanser hücreleri ile mücadeleye alışık T-hücreleri olarak anılan akyuvarları harekete geçiriyor.
euronews haberinde: Ancak bu yöntem uygulanan hastaların yaklaşık yüzde 20’sinde başarılı oldu. Bunun üzerine araştırmacılar neden bazı kişilerin diğerlerine göre bu yeni tedaviye daha iyi yanıt verdiğini araştırmaya başladı.
Buna göre araştırmalar immünoterapiye olumlu yanıt veren durumlarda bazı tümörlerin içinde bulunan üçüncü derece lemfoyid yapıları (TLS) anahtar oluşum olarak gösterdi.
Araştırmalara katılan Paris Üniversitesi’nden Profesör Doktor Wolf Fridman TLS’lerin “okul ya da fabrikaya” benzediğini söyledi. Fridman, “Hücreler TLS olan okullarda eğitim almak zorunda.” diyerek akyuvarların burada kanser hücrelerini tanımayı ve onlara saldırmayı öğrendiğini söyledi.
Antikor üreten bağışıklık hücreleri bulundu
Araştırmacıların keşfettiği önemli bulgulardan birisi de kanserle mücade eden bağışıklık hücrelerinin T-hücrelerinden ibaret olmadığı. Çalışmaları gerçekleştiren doktorlar TLS’lerin kanserle savaşan, antikorlar üreten B-hücreleri ile dolu olduğunu farketti.
Doktor Fridman, “Bu yumuşak doku sarkomlarını hangi gruplara sahip olduklarını görmek için analiz ettik ve çarpıcı olan şey B-hücreleri göründü.”
Araştırmacılardan Beth Helmink ise çalışmalarının B-hücrelerinin immünoterapideki rollerinin algısını değiştirdiğini aktardı. Helmink, “Bu çalışmalar ışığında, B-hücrelerinin sadece masum izleyiciler olmadığını ama anti-tümör bağışıklık cevabı sürecine önemli ölçüde katkı sağladıklarını bulduk.” dedi.
B-hücrelerinin çokluğu kanser hastalarında zayıf tıbbi tahmin olarak kabul edildiğinden bulgular bir sürpriz olarak değerlendirildi. Ancak Nature dergisinde yer alan üç araştırma tümörlerinin içindeki TLS’lerde B-hücreleri bulunan hastaların bağışıklık sisteminin kullanılması ile tedavi yöntemi olan immünoterapiye iyi yanıt verdiğini gösterdi.
Bununla birlikte neden bazı tümörlerde TLS yapılarının olduğu ve bazılarında olmadığı ile B-hücrelerinin tedaviye nasıl katkı sağladığı gibi sorular hala yanıtlanmayı bekliyor.