OBEZİTE BİRÇOK HASTALIĞIN BAŞLICA NEDENİ
Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği (TEMD) Obezite-Dislipidemi-Hipertansiyon Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Fahri Bayram, son 10 yıldır obeziteyle ilgili farkındalığı arttırmak üzere Türkiye de dahil olmak üzere dünyanın çeşitli bölgelerinde farklı obezite günleri düzenlendiğini, bu yıl ise dünyanın farklı bölgelerindeki obeziteyle ilgilenen kuruluşların daha güçlü bir ses oluşturmak adına tüm dünyada 4 Mart’ın “Dünya Obezite Günü” olarak belirlenmesi ve ilkinin 2020 yılında gerçekleştirilmesi konusunda uzlaşıya vardığını belirtti.
Prof. Dr. Fahri Bayram, obezitenin tüm dünyada sıklığı giderek artan diyabet, hipertansiyon, yüksek kan basıncı, kan yağlarında yükseklik, inme, çeşitli kanserler, uyku-apne sendromu, karaciğer yağlanması, reflü, safra yolları ile koroner arter rahatsızlığı, kısırlık, depresyon, eklem ve hareket sorunları gibi pek çok ciddi sağlık sorununa yol açan kronik bir hastalık olduğunu ifade etti.
OBEZİTEDE FARKINDALIĞI ARTIRMALIYIZ
Obezitenin yol açtığı ciddi sağlık sorunlarıyla hastaların yaşam kalitesini ve süresini etkilemenin yanı sıra toplumların sağlık bütçeleri üzerinde de büyük yük oluşturduğunu vurgulayan Bayram, obezitenin önlenmesi ve etkin tedavisindeki ilk ve en önemli adımın farkındalığı artırmak olduğunu anlattı.
“Dünya Obezite Günü” nedeniyle düzenlenen etkinliklerle, kronik bir hastalık olan obezite konusunda toplumda farkındalık yaratarak bu alandaki mücadeleyi güçlendirmenin amaçlandığını dile getiren Bayram, dernek olarak da ülke çapında farklı etkinlikler düzenleyerek bu farkındalık kampanyasına destek vereceklerini belirtti.
Bayram, dernek olarak obezitenin ülke için önemli bir sağlık sorunu olduğunun bilinciyle obezite klinik araştırmaları, sağlık çalışanlarına yönelik kongre, kurs ve sempozyumlar düzenlenmesi, obezite tanı ve tedavi rehberleri yazımı, kamuoyu çalışmaları gibi pek çok etkinlik gerçekleştirdiklerini hatırlattı.
VÜCUTTA YAĞ BİRİKMESİNE DİKKAT
Prof. Dr. Bayram, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından obezitenin sağlığı bozacak ölçüde vücutta aşırı yağ birikmesi olarak tanımlandığını belirterek, sağlıklı bireylerde normal vücut yağ oranı erkeklerde yüzde 15-20, kadınlarda ise yüzde 25-30 arasında olduğunu dile getirdi.
Göbek bölgesinde biriken yağ dokusunun obezite ilişkili hastalıklar açısından daha fazla risk oluşturduğu uyarısı yapan Bayram, şunları kaydetti:
“Çok sayıda genetik, çevresel, fizyolojik, biyokimyasal, sosyokültürel ve psikolojik faktör birbiriyle ilişkili olarak obezite oluşumuna neden olmaktadır. Bu faktörler içinde aşırı ve yanlış beslenmeyle fiziksel aktivite yetersizliği en önemli nedenler olarak kabul edilmektedir. Yaşamı kolaylaştıran ve enerji harcamayı engelleyen teknolojik ilerlemeler (motorlu taşıtlar, yürüyen merdiven, asansör, internet ve bilgisayar teknolojisi vb.) beslenmenin bir sanayi haline gelmesi, daha dayanıklı ve daha ucuz ürünler elde etmek için doğal yaşamda yeri olmayan besin katkılarının kullanılmaya başlanması (trans yağlar, nişasta bazlı şekerler gibi) ile hazır gıda tüketiminde artış ve hızlı beslenme tarzı dünyadaki obezite sıklığındaki artıştan sorumlu tutulan başlıca çevresel faktörlerdir. Obezite tedavisinde ve önlenmesinde, sağlıklı beslenme ve egzersizi içeren yaşam tarzı değişiklikleri ana basamaktır. Gereken ve uygun durumlarda obezite tedavisinde ilaç tedavisi ve cerrahi yöntemler de kullanılabilmektedir. Obezitenin önlenmesinde toplumdaki farkındalığın arttırılması ve bebeklikten erişkinliğe sağlıklı yaşam tarzı alışkanlıklarının benimsetilmesi öncelikli hedefler olmalıdır. Bu amaçla toplumun tüm katmanlarını kapsayacak, uygulanması kolay stratejilerin geliştirilmesi ve bunların uygulamaya konulması şarttır.”