COVID-19 Enfeksiyonu Sinir Sistemini Nasıl Etkiler?
COVID-19 diğer bilinen adıyla koronavirüs , ilk olarak Aralık 2019’da Çin’in Wuhan şehrinde ortaya çıkmıştır ve dünya genelini tehdit altına almıştır. Kısa süre içerisinde vaka sayısı artmış ve beraberinde ölümleri meydana getirmiştir. Dünya Sağlık Örgütü tarafından pandemi olarak ilan edilen COVID-19 salgınının, başlangıçta ve günümüze kadar geçen zaman dilimi içerisinde bildirilen raporlar ve virüsün akut solunum yetmezliğine (SARS) neden olmasıyla birlikte nörolojik fonksiyonları da etkileyebileceği vurgulanmaktadır.
COVID-19 Hastalarında Nörolojik Bulgular
Virüsün nörolojik sisteme invazyonu, inflamasyon tepkinin hasara yol açtığı ve solunum sistemi ve kardiyak sistemin etkilenmesiyle birlikte beyinde hipoksemiye neden olabileceği gibi durumlar farklı mekanizmaların hastaları nörolojik olarak etkilediğini göstermektedir.
Salgının tespit edilmesinden bir süre sonra hastalık belirtileri belirlenmiştir. Mevcut durumda tanımlanan yaygın belirtiler baş ağrısı, bulantı ve kusma şeklinde sıralanabilir. Vertigo, uyku ve görme bozuklukları, nöbet, bilinç farklılıkları nörolojik olarak tanımlanan diğer semptomlardandır. Ölüm oranı yüksek olan vakalarda ve özellikle yaşlı, yüksek tansiyon gibi rahatsızlıkları olan insanlarda diyabet, kronik akciğer hastalığı, obezite ve epilepsi gibi çeşitli nörolojik durumlarla birlikte %5 oranında kısa süreli inme komplikasyonuna da rastlanmıştır. Bu durum sinir sisteminde hasara yol açması sonucunda solunum yetmezliğinin artmasına sebep olmaktadır. Bununla birlikte virüs; öksürük, gag refleksi ve oluşumunu da etkileyerek hipokseminin artmasına yol açtığı düşünülmektedir.
COVID-19 Teşhisi Konan Bireylerin Koku Duyusu Kaybı
COVID-19 teşhisi konan çoğu hastada koku duyusu kaybı da gözlemlenmiştir. Yeni MR görüntüleri, virüsün koku alma bulgusunu (Olfactory Bulb) nasıl etkilediğini ortaya koymaktadır. Akademik Radyoloji’de yayınlanan bir çalışmada, Kronik Solunum Hastalıkları Araştırma Merkezi, Tüberküloz Ulusal Araştırma Enstitüsü ve Akciğer Hastalıkları tarafından sunulan, hastalığın erken safhasında koku kaybı şikayeti ile başvuran ve COVID-19 enfeksiyonu test sonucu pozitif olan 27 yaşındaki bir erkeğin MR görüntüsü göz önünde bulundurulmuştur.
Araştırmacılara göre sonuçlar; diğer viral enfeksiyonlarla ilişkili olarak önceki anozmi vakalarını hatırlatmaktadır. Araştırmacılar koku fonksiyonunun tamamen kaybolmasına rağmen, koku alma bulgusunda (olfactory bulb) ve sistemde anormal sinyal yoğunluğu olmadan normal hacme sahip olduğunu, burun tıkanıklığı belirtisinin olmadığını açıklamıştır. Bu bulgunun, MRI görüntüsünde benzer şekilde anormal bulgular göstermediğini ve SARS-CoV kaynaklı anozminin 2002-2003’teki ve öncesi raporlarla tutarlı olduğunu belirtmiştir. MRI bulguları normal olsa da, MRI tekniğini kullanmanın daha fazla bilgiye neden olabileceğini ve koku alma duyusu azalan hastalarda koku alma duyusu ile bağlantılı olan sinirin analizini kolaylaştıracağını açıklamıştır. Virüsün koku alma duyusuna etkisi hakkında daha ayrıntılı analiz yapmak için MRI sayısının artması gerektiğini belirtmiştir.
Buna ek olarak Iowa Üniversitesi’nde mikrobiyolog ve immünoloji uzmanı Stanley Perlman’ın görüşlerini ise şu şekilde dile getirmiştir:
“Virüsün beyne derinlemesine nüfuz edebildiği hafif gibi düşünülen vakalar insanların koku alma duyusunu kaybettiği durumlardır. Ön veriler, bu ani koku yoksunluğunun virüs tespit edilen kişilerde yüzde 30 ile 50 arasında gerçekleştiğini göstermektedir. Virüs burun içindeki koku algılayan hücrelere yapışabilir ve zarar verebilir.”
Koku Nöronları Etkisiz Hale Geliyor
Nisan ayının başlarında yayınlanan iki makalede, ABD, İsviçre, İtalya, Belçika ve İngiltere’den araştırmacılar, solunum sisteminde ve burun pasajlarında ACE2 reseptörünün nerelerde bulunabileceğini tespit ettiler. Her iki bilim ekibi, birbirinden bağımsız ve farklı birçok hücre tipini keşfetti ama bunun yanında bu hücrelerin koku nöronları olmadığını fark ettiler. Bilim insanlarının analizleri virüsün burundaki diğer hücrelere bulaşma ihtimalinin olduğunu gösteriyor. Harvard Üniversitesi nörologlarının önderlik ettiği grup, kılcal damarları kaplayan ve kan beyin bariyerini koruyan hücrelerin hedef noktası olabileceğini düşünüyor. Geneva Üniversitesi nörologlarından oluşan diğer ekip ise virüsün koku alma nöronlarını çevreleyen ve hayatta kalmalarına yardımcı olan yaşam destek hücreleri ile ayırt etmeyi hedeflediklerini söylemiştir. Bu hücre tiplerinden herhangi biri enfekte olursa, koku nöronlarının koku molekülleri ile etkileşmesini geçici olarak etkisiz hale getirebilir veya önleyebilir.
Mekanizmanın doğrulanması takdirinde, COVID-19 hastalarının burunlarındaki canlı dokuların incelenmesi gerekecektir. Daha büyük ölçekli çalışmalar yapılıncaya kadar, uzmanlar Covid-19 hastalarını nörolojik belirtileri ile nasıl tedavi edeceklerini anlamak için daha kapsamlı araştırmalar yapmaya devam etmektedirler.
Bilimle kalın.
Hazırlayan: Yaren Minas
Kaynaklar
Şerefnur Öztürk .Covid-19 ve Nöroloji. Türk Nöroloji Derneği Başkanı, Selçuk Üniversitesi, Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı. Konya,Türkiye
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/32104915
https://www.diagnosticimaging.com/covid-19/brain-images-show-olfactory-impact-patient- early-stage-covid-19-infection
www.sinirbilim.org/covid-19-sinir-sistemi