Önerimi, toplumumuzun farklı kesimlerinin farklı davranışlarını ön kabul özerinden yapıyorum. Demem o ki pandemi sürecinde bilim, otorite ve kamuoyu yapılması gereken ne ise onu tüm çıplaklığı ile ortaya koyduğu halde, toplumun farklı kesimleri farklı davranmaya devam ediyor. Maske mesafe ve hijyen kurallarına maksimum uyarak, çift maske, gözlük ve yanında dezenfektan ile insanlardan metrelerce uzakta duranlar olduğu gibi; virüsün varlığına bile inanmayanlar, bana bişey olmaz diyenler, gerisini olunca düşünürüz diyenler de çok var.
Bir öğretim üyesi, yani derslere giren biri olarak önerim şudur. Ben geçmiş yıllarda olduğu gibi ders saatinde dersime gireyim. Devam zorunluluğu olmasın, gelen gelsin. Gelenlerle biz, maske, mesafe ve hijyen kurallarına uygun bir şekilde dersimizi yapalım. Gelemeyenler için sınıfa bir kamera konulsun. Online ders takip edilebilsin. Online takip edenlerin interaktif bir şekilde derse katılabileceği şekilde “EBA” veya “Zoom” benzeri bir ders düzeni oluşturulsun. Online takip edemeyenler için ders kayda alınsın, öğrenciler istedikleri zaman izlesinler ve hatta girenler de tekrar izleyebilsinler.
Sanal medyadan izlediğim kadarı ile PAÜ öğrencilerinin önemli bir kısmı okulların açılmasını ve yüz yüze ders ortamını istiyorlar. Aylardır düğün, açılış, turizm hareketliliği derken sosyal temasın ve mobilitenin maksimum yaşandığı günleri göz önünde bulundurursak, eğlenceye var eğitime yok mu demekte haklılar.
Bu sistem lise, orta ve ilkokul sınıfları için de uygulanabilir. Derslerde virüs, pandemi, enfeksiyon üzerine eğitim verilir. İlköğretim çağında kazanılmayan alışkanlıkların ve davranış modellerinin sonradan kazanılamadığını biliyoruz. Pandemi sürecini hibrit yaşıyoruz, eğitimi de buna uygun yapalım derim ben…
Prof Dr. Bülent Topuz
PAÜ Tıp Fakültesi KBB AD