Ön bulgular umut verici
Uzmanlar, Pfizer ve BioNTech’in aşısıyla ilgili verilerin bağımsız bilimadamlarınca henüz değerlendirilmediğine dikkat çekiyor. Bu değerlendirmeler olumlu olsa da aşının kontrollu klinik deney ortamı dışında, dış dünyada başarılı sonuç vermeme olasılığı yok değil.
Ancak uzmanlar, bulguların yine de son derece cesaret verici olduğunun altını çiziyor. ABD Sağlık Bakanlığı’na bağlı Ulusal Alerji ve Bulaşıcı Hastalıklar Enstitüsü Başkanı Dr. Anthony Fauci, aşının etkinlik oranının yüzde 90’ın üzerinde olmasının “olağanüstü” olduğunu söyledi.
Dr. Fauci, “Etkinlik oranının bu kadar yüksek olacağını tahmin edenlerin sayısı yüksek değildi” dedi.
Akıllardaki sorular
Pfizer, aşıyla ilgili güvenlik verilerini hala açıklamadı. Firma, bu verilerin deneklerin çoğunun ikinci doz aşıyı almalarının üzerinden iki ay geçmesiyle, Kasım ayı sonunda açıklanacağını kaydetti.
Deney sürecinin ilk aşamasında yan etkiler arasında aşı yapılan kolda şişme, ateş, titreme ve yorgunluk gözlendi, ancak ciddi ve tehlikeli bir tesire rastlanmadı.
Astra Zeneca ve Johnson&Johnson firmalarının geliştirdiği aşılar bazı güvenlik sorunlarının çözülmesi amacıyla durdurulmuş, ancak Pfizer’ın denemelerinde herhangi bir sorun yaşanmamıştı.
Elde edilen ilk bulgular umut vaat etse de yanıt bulmayı bekleyen bazı sorular, kafaları kurcalamaya devam ediyor:
Aşının bağışıklık koruması ne kadar sürecek?
Aşı, Corona virüsünün yol açtığı ağır enfeksiyon hastalığını ve komplikasyonları önleyecek mi?
Aşılanmış kişiler virüsü taşıyıp etrafa bulaştırabilir mi?
Aşı, yaşlılarda ne ölçüde etkili olacak? Yaşlılar, Corona enfeksiyonuna karşı daha büyük risk altında. Ancak yaşlıların bağışıklık sistemleri aşılara da gençlerde olduğu kadar olumlu yanıt vermeyebiliyor.
Aşı farklı etnik gruplarda daha iyi ya da daha kötü performans gösterecek mi? Bu veriler, sonraki aşamalarda elde edilebilir. Pfizer, klinik deneylere katılan gönüllülerin yüzde 42’sinin farklı ırksal kökenlerden geldiğini kaydediyor.
Bekleme süreci
Pfizer’ın, ABD Gıda ve İlaç Dairesi’ne (FDA) Kasım ayı sonunda ilk güvenlik verileri elde edildikten sonra acil kullanım ruhsatı başvurusunda bulunması bekleniyor.. FDA’in güvenlik verilerini değerlendirmesi de birkaç haftayı bulacak.
Dr. Fauci, öncelikli ilk grubun “bu yılın sonundan önce aşılanması olasılığının çok yüksek olduğunu” söyledi.
Ancak ilk aşamada herkese yetecek miktarda aşı bulunmayacak. Pfizer, 2020 yılı içinde 50 milyon doz aşı üretmeyi beklediğini, bunun da 25 milyon kişiyi aşılamak için yeterli olduğunu kaydetti. Firma, İngiltere için de ilk adımda 10 milyon doz aşı ayırdı.
Amerika’da aşılanacak ilk grupta pandemiyle mücadelede ön saflarda yer alan sağlık çalışanlarının, acil sağlık müdahale ekiplerinin ve virüse karşı en savunmasız kişilerin olması bekleniyor. Uzmanlar, 2021 yılı ortasından önce geniş çaplı aşı dağıtımı yapılmasını beklemiyor.
Tüm dünyaya aşı dağıtmak, sürecin başından bu yana son derece zor bir iş olarak tanımlamıyordu. Ancak Pfizer’ın geliştirdiği aşıyla ilgili ilave zorluklar da söz konusu.
Aşıların etkinliğini koruyabilmesi için eksi 70 santigrad derecede saklanması gerekiyor. Bu düşük sıcaklık, normal buzdolaplarının sağladığından çok daha soğuk. Pfizer, aşıların nakliye aşamasında soğuk zincirin kırılmaması için özel kuru buz konteynırları geliştirdi. Ancak özel soğutucuların olmadığı ücra noktalara aşı ulaştırmak, ciddi bir sorun olacak.
Türünün ilk örneği
Pfizer’ın aşısı, bağışıklık sistemini Corona virüsüyle mücadeleye hazırlamada yeni bir yaklaşım ve teknolojiden yararlanıyor.
Diğer aşıların çoğu, virüsün zayıflatılmış ya da ölü halinin tamamını ya da bir kısmını insan bedenine zerkediyor. Bu aşılama sayesinde bağışıklık sistemi, gerçek virüsü hedef alıyor.
Pfizer’ın aşısı ise Corona virüsünün bir parçasının genetik verilerini taşıyor. Aşı, kişinin koluna enjekte edildiğinde kas hücreleri, virüsü imal etmeye başlıyor.
Pfizer, bu teknolojiyi, Alman ortağı BioNTech’ten aldı. Amerikan biyoteknoloji firması Moderna’nın benzer yaklaşımla geliştirdiği aşı da klinik deneylerin sonuna yaklaşıyor.
Corona virüsü aşısı, bu aşı teknolojisinin vereceği ilk sınav niteliğinde. Ancak uzmanlar, bu teknolojinin başka birçok hastalığın tedavisinde da umut vaadedeceği görüşünde. Genetik kod, virüslerin bütününü ya da parçalarını oluşturmaktan çok daha kolay. Geleneksel yaklaşımda virüslerin bütününün ya da parçalarının canlı sistemlerin içinde üretilmesi gerekiyor.
Yeni aşılar da yolda
Uzmanlar, ülkelerin tamamının nüfusunu Corona virüsüne karşı aşılamada sadece Pfizer’ın geliştirdiği aşıya güvenemeyeceği görüşünde. Firma, 2021’de 1 milyar 300 milyon doz aşı üretmeyi planlasa da bu miktar, küresel talebi karşılamaktan çok uzak.
Ancak başka firmalar da Pfizer ve BionNTech’in başarısına çok yaklaştı.
Moderna’nın klinik deneylerinin sonucunun bu ay sonuna doğru alınması bekleniyor. Firmanın 2021’in başında tamamlanacak deneyi, İngiltere’de halen sürüyor. Amerika’da bu yılın sonunda ise bir başka deneyin başlaması bekleniyor. AstraZeneca ve Johnson & Johnson ise yıl sonundan önce gerekli verilere ulaşacaklarını kaydetti.
Uzmanlar, Pfizer’ın elde ettiği sonuçların diğer aşılar açısından da cesaret verici olduğu görüşünde. Bu aşıların hepsi, Corona virüsünün insan hücrelerine girmek ve enfeksiyona yol açmak için kullandığı “spike” proteinini hedef alıyor.
Çinli firmalar CanSino Biologics, Sinopharm ve Sinovac Biotech birkaç ülkede klinik deneylerin son aşamalarını yürütüyor. Çin hükümeti, CanSino ve Sinovac’ın geliştirdiği aşıların Çin’de kısıtlı kullanımını onayladı. Birleşik Arap Emirlikleri ise Sinopharm’ın aşısının sağlık çalışanlarında kullanılmasına onay verdi.
Hint firması Bharat Biotech de geliştirdiği aşının klinik deneylerinin son aşamasına Ekim ayında girdi. Rusya Sağlık Bakanlığı da deney aşamasında olan bir aşı geliştirdi.
Dünya Sağlık Örgütü, insanlı denemelerin farklı aşamalarında olan 47 aşı bulunduğunu, 155 aşınınsa laboratuvar değerlendirmelerinin devam ettiğini bildiriyor.