Covid-19 pandemisinin Türkiye ve dünya sağlık sektöründe yarattığı etkiler ve 2021 yılı öngörüleri EY (Ernst & Young) Türkiye tarafından online olarak düzenlenen Sağlık Sohbetleri Toplantısı’nda sektör lideriyle birlikte değerlendirildi. Yerel ve uluslararası sağlık hizmeti, ilaç ve medikal teknoloji kurumlarını temsilen 20’ye yakın üst düzey yöneticinin katıldığı toplantıda pandemide son durum, aşı çalışmaları, tele-sağlık hizmetleri, sağlık sektöründe yeni iş modelleri, tedarik zincirleri, en yeni sağlık teknolojileri ve yatırım faaliyetleri gibi güncel konular Covid-19 pandemisi çerçevesinde ele alındı
Uluslararası danışmanlık ve denetim şirketi EY (Ernst & Young) Türkiye’nin beşincisini düzenlediği Sağlık Sohbetleri Toplantısı, Türkiye sağlık sektörünün önde gelen liderlerini bir kez daha bir araya getirdi. Online olarak gerçekleşen toplantıya yerel ve uluslararası sağlık hizmeti, ilaç ve medikal teknoloji kurumlarını temsilen 20’ye yakın üst düzey yönetici katıldı. Covid-19 pandemisinin Türkiye ve küresel sağlık sektörü üzerindeki etkilerinin 2021 yılı öngörüleri ile birlikte değerlendirildiği toplantıda; salgında son durum, aşı çalışmaları, tele-sağlık hizmetleri, sağlık sektöründe yeni iş modelleri, tedarik zincirleri, en yeni sağlık teknolojileri ve yatırım faaliyetleri gibi güncel konular ele alındı.
Gelecek 100 günde aşı talebi dalgası yaşanacak
ABD’de yaşanan politik gelişmelerin biyoteknoloji, ilaç ve medikal cihaz alanları başta olmak üzere sağlık sektörüne ve aşı çalışmalarına etkisinin değerlendirildiği toplantıda; ABD sağlık sektöründe Covid-19’un yönetilmesi ve kontrol altına alınması açısından liderlik boşluğu oluştuğu ifade edildi. Bunun bir sonucu olarak yeni vakalarda artış yaşandığı ve aşı dağıtımı konusunda düzensizlikler ortaya çıktığı vurgulandı. Bununla birlikte ABD Başkanı John Biden’ın pandeminin kontrol altına alınması için kurduğu yeni ekibin olumlu sonuçlar alınmasına destek olabileceği belirtildi. Öte yandan aşılanma sürecinde tüketilen malzemelerin oluşturacağı talepten dolayı II. Dünya Savaşı’ndan sonra yürürlüğü giren Savunma Üretim Yasası’nın ABD’de tekrar gündeme gelmesi ile birlikte ülkede özellikle medikal cihaz için yerel markalarından üretime teşvik geleceği öngörülüyor. Söz konusu kanunun dünya genelinde yaratacağı etkinin henüz belirsizliğini koruduğu ifade edilirken, 100 milyon aşı yapılması taahhüdü verilmesi ile gelecek 100 günlük dönemde aşı talebi dalgası yaşanması bekleniyor.
Yılın 2. yarısında sermaye yatırımları ve M&A’ler artabilir
ABD’de planlanan aşı takviminin aksamadan devam etmesi halinde Mayıs-Haziran aylarından başlayarak yılın ikinci yarısında ülkede ekonomik toparlanma görülebileceği düşünülüyor. ABD Merkez Bankası politikalarında kısa vadede bir değişiklik olmayacağı beklentisi doğrultusunda sağlık sektörü yatırımcıları ve yöneticilerinin 2021 yılının ikinci yarısından itibaren sermaye yatırımları işe birleşme ve satın alma (M&A) işlemleri artıracağı öngörülüyor. Bununla birlikte Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) tarafından 2020 yılında 53 yeni molekülün onaylanmasının özellikle biyoteknoloji ağırlıklı olarak yenilikçi buluşların devam edeceğine işaret ettiği belirtiliyor.
Eğer aşılanma süreci hızlandırılmazsa herkesi aşılamak yıllar alabilir
Aşılama konusunda dünya genelinde farklı hızlarda ilerlendiğinin ve bu durumun kısa vadede belirsizlik yarattığının altını çizen EY ABD Şirket Ortağı ve ABD, Kanada ve Latin Amerika Sağlık ve Yaşam Bilimleri Pazarlar Lideri Arda Ural şunları söyledi: “Kanada ve İngiltere gibi bazı ülkeler kendi nüfuslarının iki – üç katını kapsayacak kadar aşı tedarik etti. Fakat bu ülkelerin tekil olarak kendi vatandaşlarını koruması küresel pandemi şartlarında yeterli olmayacak. Uluslararası ticaret ve seyahat başladığında bu eşitsizlik lokal epidemilerin sonlanmasını engellemeyecek. Ocak ayı itibarıyla 51 ülkede 54 milyon doz aşı dağıtıldı. ABD’de bile günde 1 milyon kişi aşılanabiliyor. Mevcut hızla dünyada herkesi aşılamak ve sürü bağışıklığına ulaşmak yıllar alacak. Dolayısıyla hız itibarıyla çok daha farklı gidilmesi gerekiyor. Yeteri kadar aşı temin edemeyen ülkelerin de aynı tedarik seviyelerine gelmeleri gerekecek. Nüfusuna oranla fazla aşı satın almış olan ülkeler aşılamalarını bittikten sonra ellerindeki fazla aşıları bağış olarak verebilirler mi sorusu akla geliyor. Otoriteler bunu beklemiyor çünkü bundan sonra yapılacak aşıların sıklığı ve zamanlaması ile ilgili ellerinde henüz bir bilimsel bilgi bulunmuyor. Bu nedenle fazla aşı alan ülkelerin aşı rezervlerini ellerinde tutacakları düşüncesi hâkim. Şu aşamada çok sayıda bilinmez mevcut. Özellikle Güney Afrika ve Brezilya kökenli yeni mutasyonların da hızla baskın hale gelmesi, aşılanma hızının artırılması için önemli bir neden oluyor.”
Sağlık sektöründe yeni iş imkânları oluşacak
EY Türkiye Sağlık ve Yaşam Bilimleri Sektör Lideri, EY Orta, Güney ve Doğu Avrupa Sağlık Sektörü Kıdemli Danışmanı T. Ufuk Eren, “ABD Çalışma Bakanlığı verileri, 2019-2029 yılları arasında iş imkânları açısından çıkacak potansiyellerin yarısının sağlık ile ilgili konularda olacağını gösteriyor. Oluşacak yeni önemli iş alanlarının; evde sağlık bakımı ve hemşirelik, medikal asistanlık, sağlık yöneticiliği gibi sağlık alanıyla ilgili olduğunu görüyoruz. EY olarak biz de bu kapsamda Türkiye’de sağlıkta liderlik ve yönetişim, sağlık bilgi sistemleri, sağlık finansmanı, sağlıkta insan kaynakları ve sağlık turizmi gibi alanlarda yaşanan gelişmeleri takip ediyor; bu alanlarda oluşan fırsatları hem topluma hem de kurumlarımıza fayda sağlayacak şekilde değerlendiriyoruz. 2020 yılında sağlıkta dijitalleşme yükselen bir trend oldu. Covid-19 ile birlikte dijital izleme sistemleri ortaya çıktı ve dijital sağlık yatırımlarında kayda değer yükseliş yaşandı. En yüksek dijital sağlık yatırımı 2018 yılında 8,1 milyar dolar olarak gerçekleşmişti. Geçtiğimiz 2020 yılında ise 3. çeyrek sonunda bu rakam 9,4 milyar dolar ile rekor kırdı. Bunun en önemli etkisi pandemi ve pandemi nedeniyle oluşan çözümlerin yatırıma dönüşmesi oldu. Önemli diğer bir konu ise tele-sağlığın hayatımıza girmesi. Tele-sağlık çözümleri hasta ve doktorlar için daha kullanışlı hale geldikçe ve daha uygun platformlar çıktıkça yaygınlaşmayı sürdürecektir. Dijitalleşmeyle beraber sağlık demokratikleşmeye başladı. Firmalar sundukları fitness monitörlerinden evde mikrobiyom testlerine kadar lokasyon bağımsız hizmet veren çözümler üretmeye başladılar” şeklinde konuştu.
Verilerin millileşmesi ve şirketlerin uyum süreci sektör gündeminde önem kazanıyor
EY Türkiye Şirket Ortağı, Sağlık ve Yaşam Bilimleri Sektörü Lideri Av. Ahmet Sağlı, “2020’de pandemi ile birlikte hastaneye gidişler kronik hastalıklar konusunda azaldığı için Türkiye özel hastane pazarında ister istemez bir daralma söz konusu oldu. İlaç sektöründe ise kutu hacmi bazında daralmalar olmasına rağmen yine de bir büyüme olduğunu görüyoruz. Sektörde dijitalleşme ve kişisel verilerin korunması alanındaki gelişmelere baktığımızda Türkiye’de çalışmaların hızla sürdürüldüğünü gözlemliyoruz. Dijitalleşmenin hız kazanması sonucu ve özellikle sağlık sektöründeki dinamik yapının ve fırsatların da teknoloji firmalarının ilgisini çekmesiyle 2021 ikinci yarıdan itibaren ilaç ve sağlık sektöründeki firmalara M&A anlamında ilgi artacaktır. Öte yandan 2020’nin başında sağlık turizminde ciddi bir gerileme yaşandı ancak Sağlık Bakanlığı’nın bu konuda birtakım yatırımları ve hedefleri bulunuyor. 2021’den sonra aşılamanın da yoğunlaşmasıyla tekrar sağlık turizmi yerel olarak önem kazanacak. Sağlık Bakanlığı 2023 yılında 1,5 milyon turist ve 10 milyar dolar gelir hedefliyor. Sağlık turizmi ile ilgili bu hedefe ulaşılacağını düşünüyoruz. Türkiye’deki veri lokalizasyonu veya verilerin millileşmesi ve şirketlerin bu konudaki uyum süreci sağlık sektörü gündeminde önem kazanıyor. 2021 yılı yeni normalin sağlık sektörünü etkileyeceği, sağlık sektöründeki oyuncuların değişeceği ve pazarın yeni normale göre şekilleneceği bir yıl olacak. 2021 yılının sağlık sektöründe hem satın almalar hem de organizasyonel ve lojistik bakımından yeniden yapılandırmalar anlamında çok dinamik bir yıl olacağını düşünüyoruz” değerlendirmesini yaptı.