UZMANLIK DERNEKLERİNDEN TEHDİT OLUŞTURAN GÜNCEL SARS-COV-2 VARYANTLARI HAKKINDA BİLGİ NOTU
Virusların, özellikle de koronaviruslar gibi RNA viruslarının çoğalması ve yayılması sırasında genomlarında mutasyonlar gelişir. Mutasyonların çoğunun anlamlı bir etkisi olmamakla birlikte, bazı mutasyonlar bulaştırıcılığın artması gibi virusa avantajlar sağlayabilir. Bu şekilde avantajlı hale gelen virus varyantlarının seçilmesi ve baskın hale gelmesi kolaylaşabilir. SARS-CoV-2 mutasyonlarının dünyada yayılmakta olduğu ve küresel bir tehdit oluşturduğu görülmektedir. Bu nedenlerle, risk oluşturan mutasyonlara yönelik genomik sürveyans ağları oluşturularak mevcut ve ortaya çıkabilecek yeni varyantların izi sürülmeli (moleküler sürveyans) ve yayılmalarını engellemek için uygulanmakta olan önlemler sıkılaştırılmalı; yeni varyantların fenotipik özelliklerinin gerekli kılacağı ek önlemler alınmalıdır.
Şu ana kadar üç varyantın (B.1.1.7, B.1.351, P.1) bulaşma hızlarının artmış ve mevcut epidemiyolojik durumda değişikliklere neden olması nedeniyle risk oluşturduğu kabul edilmektedir. Üç varyant da SARS-CoV-2’nin evrimleşme hızından beklenenin ötesinde mutasyon biriktirmiş olmaları ile de dikkat çekmektedir.
Bu varyantların riskleri nedir?
Başlıca risk bulaşıcılığın artmış olmasıdır. Avrupa Hastalık Kontrol Merkezi, bu varyantların topluma girme ve yayılma olasılığını “çok yüksek” olarak değerlendirmektedir. Bulaşıcılığın artmasının sonuçları olarak özellikle ileri yaştakiler veya eşlik eden hastalıkları bulunanlar olmak üzere tüm yaş gruplarında hastaneye yatışlar ve ölüm hızları artabilir. Nitekim B1.1.7 varyantının bulaşma hızı ve ikincil atak hızlarının daha yüksek olduğu hesaplanmıştır.
Farklı düzeylerde de olsa her üç varyantın da doğal ya da aşılama sonrası edinilen nötralizan antikorların etkilerinden kaçabilmeleri, reinfeksiyonlar ve aşılamanın etkinliği açısından da kaygı vericidir.
Her üç varyantın da ilk ortaya çıktıkları yerlerde hızla baskın hale gelmiş ve artmış vaka hızları ile ilişkilendirilmiş olmaları bu varyantların kısa bir süre içinde tüm dünyaya yayılarak baskın hale gelmelerinin yüksek bir olasılık olduğuna işaret etmektedir. Bu nedenle bir an önce çok sayıda insanın aşılanması sağlanıncaya dek yayılımlarını önlemek ve sağlık sistemi üzerindeki baskıyı rahatlatmak için daha sıkı tedbirlere ihtiyaç vardır.
Varyantların yayılma tehdidine karşı hangi önlemler alınabilir?
Varyantların ortaya çıkmasının en önemli sebebi, virusun insanlar arasında çoğalarak dolaşmasıdır.Toplumda infeksiyonların yayılımı ne kadar az olursa varyantların da yayılma olasılığı o kadar azalmaktadır. Bu nedenle her bir COVID-19 vakasının engellenmesi kritik önemdedir. Aşılama ve kısıtlama tedbirlerinin yanı sıra aktif takip yapılması varyant virusa karşı en etkili önlemlerdir.
Varyantların yayılma tehdidine karşı alınması gereken önlemler aşağıda belirtilen üç başlık altında toplanabilir:
- Varyantlara karşı alınması gereken halk sağlığı önlemleri
- Mevcut varyantlar ve yeni ortaya çıkabilecek varyantlara yönelik genomik sürveyans ağının oluşturulması
- Mevcut laboratuvar ve test kapasitelerinin güçlendirilmesi, varyantların doğuracağı gereksinimlere uygun hale getirilmesi
Bulaştırıcılığı yüksek varyantların artışının engellenmesi ve günlük vaka sayılarının tekrar hız kazanarak 10.000 ve hatta 100.000’lere ulaşabileceği büyük bir dalganın yüksek olasılığı karşısında alınacak tedbirler ve sıkı takip hayati önem taşımaktadır. Bu süreçte önemli fayda sağlayacak yaklaşımlar şöyle özetlenebilir:
- Halk sağlığı önlemlerine uyumun her zamankinden daha fazla önemli olduğu vurgulanmalıdır: Doğru maske kullanımı, fiziksel mesafe, el hijyeni kurallarına uyum, kapalı alanda 15 dakikadan fazla çok kişiyle bulunmama, mümkün olduğunca evde kalma, gereksiz seyahatleri erteleme, kapalı ortamların iyi havalandırılması, önerilen izolasyon ve karantina sürelerine mutlak uyumun sağlanması.
- Halk sağlığı önlemlerine, aşı çalışmalarına, klinik hasta izlemine ve hatta tedaviye katkıda bulunabilecek sürdürülebilir ve maliyet etkin bir moleküler sürveyans planı ile ülke şartlarına uygun doğru, etkin ve hızlı veri üretilmesi ve paylaşılması.
- Ülkeye girişte test uygulaması ve özellikle riskli ülkelerden girişleri takiben ek olarak 10 günlük karantina ve test tekrarı ile negatiflik aranması.
- Şehirler arası ulaşımın özellikle varyant saptanan iller için zorunlu nedenler dışında kısıtlanması ve sıkı takibi, COVID-19’un toplumdaki yayılma hızı, bulaşma dinamikleri ve hastalık şiddetindeki olası değişikliklerin şehir bazında yakın izlem ile erken fark edebilmesini sağlayacak sistemlerin kurulması.
- Toplumda aşılanmışlık ve bağışıklık oranlarının henüz yeterli düzeylerde olmamasından dolayı uygulanmakta olan sıkı kısıtlama tedbirlerinin gevşetilmesi konusunda son derece temkinli olunması. Tedbirlerin Haziran 2020’deki gibi birdenbire kaldırılmaması, kademeli ve yerel dinamikleri gözeten bir gevşeme politikasının hayata geçirilmesi.