Günümüzde kadınlar; sağlıktan, biyoteknolojiye, kozmetikten gıdaya birçok alanda yaptıkları buluşlarla hayatımızı kolaylaştırırken, patent tescillerinin gerçekleşmesiyle ülke ekonomisine de büyük oranda katkıda bulunuyor.
Bulaşık makinesinden, gözlük camına, bebek bezinden, güvenlik sistemine kadar geçmişte yapılan birçok buluş kadınlar tarafından yapıldı. Bugün istatistiklere bakıldığında, kadın buluşçuların erkeklere oranla sayıları düşük olsa da, yıllar geçtikçe artıyor olması umut verici.
Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü’nün (WIPO) 2020 raporuna göre, 2005 yılında dünyada PCT başvurularında kadın buluşçuların oranı yüzde 11,8 iken, bu sayı 2019’da yüzde 18,7 ye yükseldi.
Ülkeler göre farklılık göstermekle birlikte, 2019 yılında gerçekleştirilen PCT başvurularının tamamı dikkate alındığında, kadın buluşçuların toplam buluşçu sayısı içerisindeki oranında, Çin, % 32,4 ile ilk sırada yer alıyor. İkinci sırada yüzde % 27,3 ile Güney Kore, yüzde % 19,9 ile Avusturalya üçüncü sırada yer alıyor. Türkiye ise % 19,3 kadın buluşçu oranı ile dördüncü sırada yer almaktadır. Bununla birlikte, başvurular tek tek değerlendirildiğinde, buluşçular arasında en az bir kadın buluşçunun bulunduğu başvurularda ise, Çin %55,2 oranla yine ilk sırada yer alırken, Türkiye %30,6 oran ile sekizinci sırada yer alıyor.
Son yıllarda dünyada kadınların buluş yaptığı alanlara baktığımızda ise, ilk sırada Biyoteknoloji, ikinci sırada Eczacılık, üçüncü sırada ise Gıda Kimyası yer alıyor.
Kadın buluşçu sayılarının artması,
Kadınların başvuru oranlarında ilerleme kaydedilmiş olsa da, bu artış aynı oranda devam ederse 2070 yılına kadar başvurularda cinsiyet eşitliğine ulaşılması çok kolay görünmüyor.
Araştırmacılar, aradaki farkın; kadınların bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik (STEM) alanlarında kariyer yapmadıklarından kaynaklandığını söylüyor. Bunun da en büyük nedeni bu alandan mezun olan kadın sayısının az olması.
Bu konuda Türkiye, Avrupa’daki ülkelerden oldukça avantajlı durumda. Teknoloji kariyer platformu Honeypot’un, teknoloji sektöründe kadın istihdamına yönelik yayınladığı araştırma raporunda Türkiye, STEM bölümlerinden mezun olan kız öğrenci oranının en yüksek olduğu ülke olarak görünüyor. Türkiye’de STEM mezunlarının yüzde 37.11’ini kız öğrenciler oluşturuyor. Bu da Türkiye’de yakın gelecekte gerçekleştirilen patent başvurularında kadınların sayılarının artacağını gösteriyor.
38 yıldır tüm dünyada Sınai Haklar alanında hizmet veren Destek Patent Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Yamankaradeniz; “Patent’in ülke ekonomisine sağladığı katma değeri göz önünde bulundurursak, Türk bilim insanlarının yaptığı buluşların korunması Ar-Ge çalışmalarının patentlenmesi büyük önem taşıyor. 1983 yılından bu yana bilim insanlarımızın kazandırdığı buluşları çok önemsiyor ve diğer bilim insanlarımızı da bu noktada teşvik etmeyi arzu ediyoruz. Birçok kadın buluşçumuzun, hem yurtiçi hem yurtdışında patent tescil süreçlerini yürütmek bizi çok gururlandırıyor. Kız çocuklarımızı bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik alanlarında eğitim almaları ve bu alanda kariyer yapmalarının kadın buluşçu sayımızı çok daha ileri seviyelere taşıyacağına inanıyoruz.” dedi.
Yamankaradeniz, son yıllarda Destek Patent tarafından patent tescil süreçleri gerçekleştirilen ve patentleri ticarileşen kadın girişimcilere dikkat çekti.
BEE’O Propolis’in Uluslararası Yolculuğu..
BEE’O Propolis; Gıda Yüksek Mühendisi Propolis Uzmanı Aslı Elif Tanuğur Samancı, Ziraat Yüksek Mühendisi Arıcılık Uzmanı Taylan Samancı ve İstanbul Teknik Üniversitesi Gıda Mühendisliği bölümünde öğretim üyesi Prof. Dr. Dilek Boyacıoğlu tarafından, 2013 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi ARI Teknokent’te kurulmuştur. Türkiye’de daha önce üretilmeyen propolisi, yine Türkiye’de bir ilk olan “Sözleşmeli Arıcılık” modeli ile üretmek adına yola çıkmışlardır. Oğlunun bağışıklık sorunu neticesinde bu işe baş koyan Aslı Elif Tanuğur Samancı, bu vesile ile ülkemize Çin’den ithal edilen propolisin yerli üretimine öncülük etmiştir. İTÜ ARI Teknokent’te geliştirdiği özütleme yöntemi ile Ar-Ge, inovasyon, girişimcilik ve ihracat alanlarında 16’sı uluslararası toplam 37 farklı ödüle layık görülmüştür. Arı ürünleri alanındaki uzmanlığı ile yurt içinde BEE’O ve BEE’O UP, yurt dışında ise BEE&YOU markasıyla, propolis, arı sütü, polen, arı ekmeği ve ham bal; ayrıca arı ürünleri içeren %100 doğal karışımlar, tabletler, damlalar, spreyler üretmektedir. Ürünlerini, Amerika, Güney Kore, Almanya, Hollanda, Belçika, Avusturya, İsveç, İngiltere, Fransa, Kıbrıs, Birleşik Arap Emirlikleri, Katar ve Suudi Arabistan’a ihraç etmekte ve Anadolu propolisini bir dünya markası yapma yolunda emin adımlarla ilerlemektedir. 5000 sözleşmeli arıcı, 500.000 arı kovanı, 6000 metrekarelik tesisi ve 200 kişilik uzman kadrosu ile Türkiye’nin en büyük propolis üreticisidir.
“Art de Hule” Hülya Kayhan
Uzman Eczacı Hülya Kayhan, uçucu yağlar ve sabit yağlar ile hazırlanan tıbbi aromaterapi formüllerini toplum sağlığının yararına sunmak amacıyla geliştirdiği ürünlerinin önce patentlerini tescil ettirdi, daha sonra tüm Türkiye’de “ Art de Huile” markasıyla satışa sundu. Tüm dünyada ses getirecek yeni projelerin de yakında duyurulacağını açıklayan Hülya Hanım’ın markasının bu başarılı girişimi ile Fransa’da yapılan uluslararası BID Kalite Kongresi’nde Altın Kategorisi’nde Dünya Toplam Kalite ve İnovasyon ödülüne layık görüldü.” diye ekledi.
Yamankaradeniz sözlerine şu şekilde devam etti; “Ülkemizde bu örnekler gibi daha bir çok örnek var. Fikrini geleceğe taşımak isteyen kadın girişimcilerimize bu başarı hikayelerinin rol model olmasını arzu ediyor, ülkemizin küresel anlamda rekabet gücünü ve marka değerini artırabilmek için kadın girişimcilerimizin ekonomiye katılımının çok önemli olduğuna inanıyoruz.”