Her yılın Nisan ayı ve spesifik olarak 2 Nisan günü, Dünya Otizm Farkındalık Ayı ve Günü olarak anılıyor. Birleşmiş Milletlerin 2008 yılında başlattığı bu uygulama ülkemizde de hem ilgili bakanlıklar hem sivil toplumda karşılık buluyor. Özel sektördeki kurumların da sosyal sorumluluk alanlarında iletişimini artırması dolayısıyla görünürlük her yıl daha da artıyor.
Otistik yetişkinler ve otistik çocuk sahibi ebeveynler tarafından kurulan Özgür Eller Otizm İnisiyatifi Nisan ayı yaklaşırken tüm pazarlama iletişimi profesyonellerine bir çağrıda bulunuyor. İnisiyatif uluslararası arenada başlayan “Red Instead” (Otizm İçin Kırmızıyı Seçin) kampanyasını Türkiye’ye taşıyor ve şu açıklamayı yapıyor:
“Otizmle ilgili hazırlanan kampanyalarda baskın biçimde mavi renk kullanıyor. Mavi, pek çok otistik için istismar ve eşitsizlik çağrışımı yapıyor. Çünkü bu renk otistiklerin ihtiyaçlarıyla değil, toplumun zorladıklarıyla özdeşleşti ve sağlamcılığın (engellilere uygulanan ayrımcılık) göstergesi haline geldi. Beyaz oğlan çocuklarının sembolü olarak kullanılan mavi aynı zamanda ayrımcılığı da temsil ediyor. Benzer şekilde sürekli kullanılan puzzle şeklindeki beyinler ve soru işaretleri de bu ayrımcılığın büyük bir parçası haline geldi. Anlaşılmazlığın ve uyumsuzluğun göstergesi olan puzzle ve soru işaretleri otistikleri karikatürize etmekten başka bir amaca hizmet etmedi.”
#OtizmİçinKırmızıyıSeçin
Çağrı özünde, 2 Nisan günü ya da Nisan ayı boyunca otizmle ilgili yapacağınız iletişim çalışmalarında kırmızı rengi kullanmanızın otistik öznelerin yaşamına verebileceğiniz ilk ve en önemli desteklerden biri olduğunu söylüyor. #OtizmİçinKırmızıyıSeçin hastag’ini de paylaşan inisiyatif görsel olarak da kırmızı sonsuzluk sembolünün otizmi, gökkuşağı sonsuzluk sembolünün de nöroçeşitliliği temsil ettiğini hatırlatıyor.
Özgür Eller Otizm İnisiyatifi kurucularından İlhan Yalçın çağrının önemini şöyle özetliyor: “Bazen bir renk bile çok şey değiştirir. Her hak mücadelesinde olduğu gibi topluma düşen önceliği öznelere vermek. Temelde nörolojik bir farklılık olan, bireyin kimlik inşasını baştan sonra etkileyen otizm spektrumu bir hastalık değil, dolayısıyla tedavi edilmez ve geçmez. Bu sebeple özünde beklentimiz farkındalık değil farklılıkların kabullenilmesi. Zaten tam da bu sebeple uluslararası arenada Nisan ayı ‘autism awareness’ (otizm farkındalık) değil ‘autism acceptance’ (otizm kabulleniş) olarak anılıyor. 2022 yılında bir değişiklik yapabilir; temsil ettiğiniz kurumların bilgilenmesini ve çalışmalarında kırmızıya yer vermelerini sağlayarak siz de bu kabullenişin parçası olabilirsiniz.”
Konuyla ilgili daha detaylı bilgi için Özgür Eller Otizm İnisiyatifi web sitesi: