Bu durum doğal olarak koşullara göre değişir……..
UMUT ZAMANLA YOK OLUR
Kurtarmaların büyük çoğunluğu bir felaketten sonraki ilk 24 saat içinde gerçekleşir. Bundan sonra uzmanlar, hayatta kalma şansının her geçen gün düştüğünü söylüyor. Kurbanların çoğu, düşen taşlar veya diğer molozlar nedeniyle ağır şekilde yaralandı veya gömüldü.
Haiti ve Nepal’deki depremlerden sonra kurtarma ekiplerinin bir parçası olan Stanford Üniversitesi’nde acil tıp profesörü olan Dr Paul Auerbach, “Yaralanma ne kadar ciddiyse, hayatta kalma şansı o kadar az” dedi.
Kurtarma ekipleri 7.7 Mw şiddetindeki ilk depremin üzerinden 72 saatten fazla süre geçmiş olmasına rağmen halen enkaz altındaki birçok kişiyi sağ çıkarıyor.
“Genelllikle beşinci-yedinci günden sonra canlı birini bulmak nadir bir durum” VOA
Massachusetts General Hospital’da acil durum ve afet tıbbı uzmanı olan Dr. Jarone Lee, “Genellikle beşinci-yedinci günden sonra canlı birini bulmak nadir görülen bir durum. Ancak yedi günden sonra bile hayatta kalmayı başarmış olanlar da var. Ama bunlar ne yazık ki olağanüstü durumlar” diyor.
Ezilme ya da bir uzuv kaybetme gibi travmatik yaralanmaları olanlar için hayatta kalabilme aralığı daha da kritik.
Northwestern Üniversitesi Feinberg tıp fakültesinden Dr. George Chiampas, “Bu kişileri enkazdan bir saat içinde çıkarmazsanız hayatta kalma şansları çok düşük” diyor.
Uzmanlar, rahatsızlıkları olanlar ya da sağlık durumu ilaçlara bağlı olanların hayatta kalma şanslarının da çok yüksek olmadığını belirtiyor.
Hava ve suya erişim, yaşam alanı önemli faktörler
California Üniversitesi’nden Dr. Christopher Colwell çok kötü koşullarda bile hayatta kalmayı başaranların genellikle gençler; enkaz altında hava ya da suya bir şekilde erişimleri olan kişiler ya da enkazda kendilerine bir yaşam alanı bulabilecek kadar şanslı olan kişiler olduklarını belirtiyor.
Japonya’da 2011’deki deprem ve tsunaminin ardından bir genç ve 80 yaşındaki anneannesi yerle bir olmuş evlerinin enkazından dokuz gün sonra canlı çıkmayı başarmıştı.
2010 yılında Haiti’deki depremde de 16 yaşındaki bir kız 15 gün sonra enkazdan kurtarılmıştı.
Zihinsel durum umut için önemli
Uzmanlar zihinsel durumun da hayatta kalma imkanını etkilediğini belirtiyor. Örneğin cansız bedenler arasında enkazda mahsur kalmış kişilerin umutlarının azalabileceğine dikkat çekiliyor.
Bir insanda kafa travması ya da başka ağır yaralanmalar varsa ya da nefes imkanı kısıtlıysa, felaketin ertesi gününe hayatta kalma şansı çok azalıyor.
Dr. Regmi’ye göre yaralanmanın düzeyini değerlendirebilmek önemli.
“Omuriliklerinde, kafasında ya da göğüslerinde yaralanma olanlar, akut travma tedavi tesislerine götürülene dek yaşamayabilir. Kan kaybı, kırıklar ve organlarda yırtılmalar, ölüm ihtimalini artırıyor.”
Dr. Regmi, kurtarmadan sonraki tedavinin de aynı derecede önemli olduğunu söylüyor.
“Enkaz altından kurtarılanlar bile, ‘ Crush (ezilme) sendromundan’ ölebilir. Bu, deprem gibi felaketlerde yıkılan duvarların altında kalanlarda sıklıkla görülür.”
WHO teknik yetkilisine göre Crush sendromu, enkazın yarattığı baskı nedeniyle kaslar hasar gördüğünde ve toksin ürettiğinde yaşanıyor. Enkaz kaldırıldığındaysa toksinler vücuda yayılıyor ve ciddi sonuçlara yol açabiliyor.
Psikolojik güç
Uzmanlara göre, sıklıkla hafife alınan bir diğer faktör de psikolojik güç ve kontrol.
Psikolojik kararlılığı korumanın ve hayatta kalmaya odaklanmanın da çok önemli olduğu uyarısı yapıyorlar.
Arama kurtarma uzmanı Öngören “Korku, doğal tepkimiz ama panik olmamalıyız. Hayatta kalmak için psikolojik açıdan da güçlü olmalıyız” diyor.
Bu, kararlılık gerektiriyor.
“Korku hissinden sıyrılmaya çalışmak ve kendinizi kontrol altına almak önemli. Motivasyonunuz ‘Tamam şimdi buradayım ve hayatta kalmanın bir yolunu bulmalıyım’ olmalı. Böylece daha az bağırıp, daha az hareket edersiniz. Duyularınızı ve paniğinizi kontrol ederek, enerjinizi tasarruflu kullanmanız gerek.”
Enkazda yapılmaması gerekenler / independent
Enkaz altında hayatta kalma şansını artırmak için dikkat edilmesi gereken bazı hususlar da var. Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’nın (AFAD) göçük altında yapılmaması gerekenlerle ilgili şunları aktarıyor:
- Kibrit ve çakmak yakmayın.
- Hareket etmeyin ve toz kaldırmayın.
- Ağzınızı ve burnunuzu mendil ya da kıyafetinizle kapatın.
- Borulara ya da duvarlara vurarak yerinizi arama kurtarma ekiplerine bildirmeye çalışın ve ıslık çalın.
- Bağırmayı son çare olarak kullanın. Çünkü bağırmak tehlikeli boyutlarda toz yutmanıza neden olabilir.