Yıllarca yapılan bir çalışma, birçok prostat kanseri hastasının agresif tedavileri erteleyebileceğini ve bunun yerine “aktif gözetim” altında takip alabileceğini ortaya koydu.
Prostat kanseri olan birçok erkek, onlarca yıllık bir çalışmanın bulgularına göre, hayatta kalma şanslarını baltalamadan ameliyat veya radyasyon gibi sert tedavileri erteleyebilir olduğunu ortaya koydu. Bunun yerine, teşhis konulduktan sonra prostatlarının alınması veya yüksek enerjili radyasyona maruz bırakılması yerine kanserlerinin “aktif olarak izlenmesini” sağlayabilirler. Bu tür tedaviler, idrar kaçağı, erektil disfonksiyon ve diğer idrar, bağırsak ve cinsel işlev sorunları gibi uzun süreli yan etkilere neden olabilir
Hastalar üç ana gruba ayrıldı
Yapılan yeni çalışmaya, İngiltere’de prostat kanseri teşhisi konan ve yaşları 50 ila 69 yaş aralığında olan 1.600’den fazla erke katıldı. Bu hastalar rastgele farklı kanser tedavileri alan üç gruba ayrıldı. Hastaların üçte birinin prostatları alındı, üçte biri kısa süreli hormon bloke edici tedaviyle birlikte radyasyon aldı ve üçte biri de aktif izleme altına alındı.
1999’da başlayan çalışmada aktif gözetim altında bulunan hastaların kanındaki belirli bir proteinin düzeyleri düzenli olarak ölçüldü. Yapılan ölçümlerde Prostat spesifik antijen (PSA) olarak adlandırılan proteinin seviyeleri, prostat kanseri ilerledikçe yükselmeye başladığı görüldü.
Katılımcılar 11 ila 21 yıl boyunca izlendi
Araştırmacılar, ayrıca her katılımcıyı tanı konulduktan sonra 11 ila 21 yıl boyunca izlediler ve aldıkları tedaviden bağımsız olarak tüm hastaların benzer şekilde düşük ölüm riskine sahip olduğunu buldular. izlemeler sırasında ameliyat grubunda 12 kişi, Radyasyon grubunda 16 kişi aktif izleme grubunda 17 kişi olmak üzere, 45 katılımcı prostat kanserinden öldü. Araştırmacılara göre bu küçük farklar istatistiksel olarak anlamlı kabul edilmedi.
Yalaşık 15 yıllık takip süresi boyunca, izlemeye alınanlardan yaklaşık 330 erkek, yani %60, sonunda ya ameliyat ya da radyasyon tedavisi gördü. Ancak tedavi olmayı beklemek, ölüm risklerini etkilemedigi görüldü. Ayrıca izleme grubundaki 133 kişi hiç ameliyat, radyasyon veya hormon bloke edici tedavi görmedi ve hayatta kaldı. Teşhisten 15 yıl sonra, aktif izleme grubunun %9,4’ünde, ameliyat grubunun %4,7’sinde ve radyasyon grubunun %5’inde kanser metastaz yaptı veya yayıldı.
Yapılan çalışmada, düşük riskli hastalar için cerrahi ve radyasyonun potansiyel riskleri ve yararlarının dikkatli bir şekilde tartılması gerektiğini çünkü “daha agresif tedavi yarardan çok zarara neden olabilir” sonucuna vardı.