Ana Sayfa Görüşler Yılın Girişimcisi İçimizden Biri !

Yılın Girişimcisi İçimizden Biri !

Dr. Şükrü Bozluolçay 
Bozlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı


W- 2013’ün Girişimcisi ödülünü Bozlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Şükrü Bozluolçay’ı kısaca tanıyabilir miyiz?

Ş.B.- 1958 Samsun doğumluyum. İstanbul Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’ni bitirdim, 2,5 yıl İskenderun’da mecburi hizmetimi tamamladıktan sonra yine Cerrahpaşa’da ihtisasımı Nükleer Tıp üzerine yaptım. 1989’da Türkiye’nin ilk özel hastanesi olarak hayata geçirilen International Hospital’a geçtim. Aynı tarihte Marmara Nükleer Tıp A.Ş’yi kurdum. Şimdiki adı ile MNT yıllar içerisinde ekip arkadaşlarımın da gayretleri ile büyüdü. Şu anda tüm Türkiye çapında 26 şehirde ve 52 merkezde aynı kaliteyi hastalarımıza sunuyoruz. Yıllar içerisinde atılan adımlar ve kurduğumuz diğer şirketler ile şu anda ülkemize ve çevre ülkelerde onkolojik tanı ve tedavide en iyi uygulamalara ulaşılabilmesi için cihaz ve hizmet sunuyoruz Evli ve iki çocuk babasıyım.

W-Bu ödüle sebep başarı hikayenizi (farklı kariyer ve girişimcilik anlayışınızı)  paylaşır mısınız?

Ş.B.- 1989 yılında o zamanlar Türkiye için yeni bir alan olan nükleer tıp üzerine Marmara Nükleer Tıp A.Ş’yi kurdum ve bu girişimciliğim için ilk adım oldu. Daha sonra Fındıkzade’de bir görüntüleme merkezi açtık ve bu şekilde de MNT firmamızın zincirini başlatmış olduk. Nükleer tıbbın Türkiye’de gelişmesinin önünü hızla açtığını düşündüğümüz MNT, yıllar içerisinde birçok kamu ve özel sağlık kuruluşlarına hizmet vermeye başladı. MNT’nin yanı sıra holding bünyesinde sağlık ve teknoloji alanlarında hizmetlerini sürdüren diğer kuruluşlarımız da aslında bütünün birer parçası olarak birbirini besleyen, uzmanlık gerektiren kilit misyonları üstleniyor. Örneğin, nükleer tıp ile görüntülemenin ülke geneline yayılmasını sağlamak için o güne kadar yurt içinde üretilemeyen radyofarmasötik ürünlerin  Türkiye’de üretilmesinin gerçekleşmesi için Monrol firmasını kurarak bir ilke daha imza attık. Biz grup olarak her hastanın en iyi tedaviye en uygun şartlar içerisinde ulaşmasının toplumsal bir görev olduğunu ve dünyadaki her hastanın buna hakkı olduğuna inanıyoruz. Bu sebeple Bozlu olarak da sahip olduğumuz onkoloji hizmeti odağı ile ileri kanser tedavi sistemlerinin yayılmasına katkıda bulunuyor, inovatif modeller yaratıp, bunları çeşitli coğrafyalarda başarı ile tekrarlanabilir yapılar oluşturmak adına çalışıyoruz.

Bence girişimcilik cesaret kadar bilgi ve uzmanlık da gerektiren bir konudur. Girişimci olmayı düşünen kişilerin dünyadaki gelişmeleri iyi takip etmesi, kendini konusunda sürekli geliştirmesi gerekir. Her ne kadar 6. his desek de, yeterli bilgi olmadan karar almayı çağımızda tembellik olarak nitelendiriyorum. Yine de hızlı karar alma becerisini kaybetmemek gerekiyor. Hep doğru kararlar alıp yavaş kalmaktansa kararları zamanında almak da çok değerli. Verilen 100 karardan 10’u hatalı olabilir.  Ayrıca güvenilir ve inisiyatif alabilen bir ekip kurmak da çok önemli.

W-MNT Sağlık Hizmetleri ve Nükleer tıp ile başlayan yolculuğunuzda şu an geldiğiniz nokta ve yurtdışı yatırımlarınız ile gitmek istediğiniz yol haritanızı paylaşır mısınız?

Ş.B.-  Dinamik bir yapıya sahibiz ve sürekli gelişerek büyüyoruz. Her biri kendi alanında öncü 12 marka ve 16 şirketimiz var holding bünyemizde. Bozlu’nun tüm şirketlerinin en yeni teknolojiyle hızlı, kaliteli ve insan odaklı hizmet verme prensibini benimsediklerini ve faaliyet gösterdikleri sağlık ve teknoloji alanlarında hem Türk, hem de yabancı pazarların ve kullanıcıların güvenini kazandıklarını düşünüyorum. Yurtdışındaki şirketlerimiz arasında MNT Europe (Romanya), MNT Moldova, Varinak Europe (Romanya) ve Varinak Bulgaria bulunuyor.

Amacımız, Türkiye’de yürüttüğümüz faaliyetleri modelleştirerek yurtdışında da bölge markaları yaratmak. Bu noktadan hareketle yakın planda ileriye dönük hedeflerimiz arasında Doğu Avrupa, Ortadoğu, Kuzey Afrika ülkeleri ile Amerika’da faaliyet göstermek yer alıyor. Bünyemiz firmalarından Neolife Tıp Merkezi, onkoloji odağında, optimum idari-tıbbi-mali yatırım ile değişik coğrafyalarda modellenebilecek bir yapı kurabilmek adına MNT’nin oluşturduğu çalışma gruplarıyla kuruldu. Birçok ülkenin uzmanları tarafından incelenerek başarılı bulunan yapımız, 2013 yılı sonuna kadar Neolife Bükreş ve Neolife Sofya adıyla bu bölgelerde hizmete girecek. 2014-15 sonuna kadar da Moskova, St. Petersburg ve Kiev’de Neolife’ın hizmete alınması için çalışmalarımız devam ediyor. Moleküler görüntüleme ürünleri üretimi konusunda ise, mevcutta 6 yurt içi, 4 yurt dışı üretim tesisimize ek olarak 2015 sonuna kadar 3 yurt dışı tesisinin daha devreye alınmasını planlıyoruz.

W-Fransa’ya vagon ihracatınız basına yansıdı, boyut nedir ve tıp dışı başka hangi alanlara yöneldiniz?

Ş.B.- Tıp dışında holding bünyemizde Solentek firmamız gerek yurt içinde gerekse yurt dışında solar enerji ve metal işleme sektörlerinde faaliyet gösteriyor. Özellikle vagon tasarımı ve imalatında oldukça iddialı işlere imza attı. Belirttiğiniz gibi Fransa’yla yük vagonu projemiz var, son üç yıllık dönemde, Fransız firmalarıyla 508 adet yük vagonu kontratı yaptık. Bunlardan 350 adedi sevk edildi. 145 adedi ise Eylül 2013 sonuna kadar tamamlanıp sevkedilecek.

Globus ise sağlık yapıları üzerinde uzmanlaşan bir inşaat ve mühendislik hizmetleri firması. Nükleer tıp, radyoterapi ve ilaç üretim tesis projeleri ve inşaatları konusunda yurt içi ve yurt dışında hizmetlerini sürdürüyor. Ayrıca son dönemde İstanbul-Göktürk’te ve Samsun’da konut inşaatı projeleri gündemde.

W-Başarılı bir öğrencilik hayatınız olmuş bunda ailenizin etkisi olduğunu basından takip ettik ve hep ilerleyerek gitmişsiniz. İş hayatınızda da başarılarınız sürekli ; ‘sürdürülebilir başarı‘ ötesi bir çizginiz var. Farklı alanlara açılmanızda geniş vizyonunuzun yanında cesaretinizi de  görüyoruz.  Bu imrenilecek durumun reçetesi nasıl oluyor?

Ş.B.-Başarılı bir öğretim hayatımın olduğu izafi olarak doğru. Ancak yetiştiğimiz ortamda çalışma disiplini önemli olduğu için bu bizlere normal, olması gereken bir süreç olarak geldi. Bana veya kardeşime hadi siz ders çalışın gibi bir sözün söylendiğini en azından hatırlamıyorum.
Yaptığınız veya yapacağınız işler hakkında derin bilgi sahibi olmak veya bu bilgiye ulaşmaya çalışmak olmazsa olmazlardan birisi. Cesaret ve vizyonunuzu paylaşan yetkin bir ekiple beraber olmakta başarı yolunda önemli bir etken.

W-Hekimlerin genel olarak vizyonel yapısını nasıl görüyorsunuz? Hekimlik bireye neler katmaktadır?

Ş.B.-Hekimlik kutsal mesleklerden birisi, bu mesleğin uygulanmasında vizyonerlik zaten önemli bir parça. Her hastanın tedavisinde-teşhisinde bilgi-tecrübe birikiminizin oluşturduğu vizyoner bakış açınızı kullanmak zorundasınız. Hekim her gün birçok yeni yüz, yeni kişilik ve yeni olgu ile karşılaştığı için gözlemlerini daima açık tutarak kendisini vizyonerlik açısından zenginleştirebilme, kendisini geliştirme imkanına sahiptir. Hekimlik mesleği, diğer mesleklere olan bu üstünlüklerinden dolayı benim hayatıma olumlu birçok şey katmıştır.

W-Devletin yatırımlarınıza katkısı ne orandadır? Ar-Ge için verilen destekler yeterli mi?

Ş.B.-Devletin direkt olarak yatırımlarımıza bir katkısı olmadı. Ancak bazı Ar-Ge yatırımlarımızda TTGV, Kosgeb gibi kurumların düşük faizli fonlarından yararlanma imkanı bulduk. Ülke gerçekleri göz önüne alındığında Türkiye’de hiç de küçümsenmeyecek Ar-Ge desteğinin olduğuna inanıyorum. Destek süreçlerini takip etmek kolay değil, bu iş dedike insan kaynağı olmayan kuruluşların bu kaynaklara ulaşmasında zorluklar olabiliyor.

W- Özel Hastanecilik ve İlaç Sektörü (Farma) alanlarına girmeyi düşünüyor musunuz?

Ş.B.-Total bir hastaneciliğe girmeyi düşünmüyoruz. Neolife modelini sürdüreceğiz, yani kanserin teşhisi ve ayaktan tedavisi konusunda yurt dışına açılıyoruz. Zaten şu anda Türkiye’de 50’nin üzerinde üniversite, devlet ve özel hastane içerisinde kısmen varız. Radyofarmasötik ilaç üretimimiz 13 yıldır sürüyor,6’sı yurt içinde 4’ü yurt dışında olmak üzere 10 üretim merkezimiz mevcut. Önümüzdeki yıl yurt dışında 3 üretim merkezimiz daha faaliyete geçecek.

W-Rekabet ortamında sizi öne çıkaran unsurlar nelerdir?

Ş.B.-‘Uzmanlığımız’, ‘Kalite Anlayışımız’ ve ‘Pazarlama Becerimiz’.

W-Paylaşımınız için çok teşekkürler.

Ş.B.- Konuk ettiğiniz için teşekkür ederim. Ayrıca tüm hekimlerimizin ve tıp camiamızın 14 Mart Tıp Bayramı’nı en içten dileklerimle kutlarım.