Avustralya’da yapılan bir araştırmaya göre, yüksek riskli bireylerle sınırlı olmamak üzere toplum çapında basit kemik güçlendirme stratejilerinin uygulanması kalça kırıklarını önemli ölçüde azaltabileceğini kanıtladı.
Özellikle yaşlılarda kalça kırıkları ölüm oranlarını büyük ölçüde artırıyor. Erkeklerin yaklaşık yüzde 37’si ve kadınların da yüde 20’si kalça kırığı yaşadıktan sonra bir yıl içinde hayatını kaybetmektedir. Bu kırıklar, artan ölüm riskinin yanı sıra şiddetli ağrıya, hareket kısıtlılığına neden olur.
Sidney Teknoloji Üniversitesi’nden (UTS) osteoporoz konusunda dünya lideri bir araştırmacı olan Seçkin Profesör Tuan Nguyen, insanların osteoporozu olmasa bile kemik sağlığını iyileştirmek için basit önlemler almalarının önemli olduğunu kaydetti.
Farmakolojik tedavinin kemik kırığı riskini yaklaşık olarak yüzde 50 oranında azaltabileceğini belirten Profesör Nguyen. “Ancak kalça kırıklarının önüne geçilmesi için kemik mineral yoğunluğu değiştirilebilir ve küçük iyileştirmeler bile kırık riskini azaltır. Kemik sağlığı, sigara içme, fiziksel aktivite ve D vitamini ve diyetle kalsiyum alımı dahil beslenme gibi yaşam tarzı faktörlerinden etkilenir. Sigarayı bırakmak, orta derecede fiziksel aktiviteyi sürdürmek ve sağlıklı beslenmek kemik kaybını azaltmaya yardımcı olabilir.”
Araştırmacılar, dünyadaki osteoporozla ilgili en uzun süredir devam eden çalışmalardan biri olan Dubbo Osteoporoz Epidemiyoloji Çalışması’ndan elde edilen verileri analiz etti.
Kırık insidansı ve risk faktörleri açısından zaman içinde takip edilen 60 yaş üstü 3000’den fazla kişiyi içermektedir.
1988-92’deki ilk grup ile 1999-2001’deki ikinci grup arasında kemik mineral yoğunluğunun yüzde 3 arttığı bulundu. Aynı dönemde kalça kırıklarında yüzde 45’lik bir azalma oldu; bu düşüş tipik olarak kemik mineral yoğunluğunda yüzde 10’luk bir artışla ilişkilendirildi.
Mevcut çalışma, kemik yoğunluğundaki küçük bir artışın kalça kırıklarında önemli bir azalmaya yol açtığını gösterdi.
İlaç rejimlerini takip eden veya yaşam tarzını değiştirme programlarına katılan ve kemik mineral yoğunluğunda hafif bir değişiklik yapan kişilerin aldıkları önlemlerin kemik karıklarının önüne geçmek için kendilerine çok fayda sağlayabileceği kaydedildi.
Bu da küçük ve basit etkilerle toplum için kırık riskinde önemli bir azalmaya yol açabilir.