Depresyon yaklaşık 10 kişiden 1’ini hayatımızın bir noktasında etkilediğinden, yeni ve gelişmiş tedavilere duyulan ihtiyaç araştırmacılar için en önemli önceliklerden biri. Ayrıca omurilik stimülasyonunun da uzmanların araştırması için bir yol olabileceği görülüyor.
Effect of non-invasive spinal cord stimulation in unmedicated adults with major depressive disorder: a pilot randomized controlled trial and induced current flow pattern
Cincinnati Üniversitesi Tıp Fakültesi’ndeki araştırmacıların liderliğindeki bir ekip, depresyonlu 20 gönüllünün omuriliğine, bir elektrotun sırtta ve bir sağ omuzda olacak şekilde küçük bir kara kutunun yerleştirildiği bir pilot klinik deney tasarladı.
Daha sonra kutu, sekiz hafta boyunca haftada üç seans boyunca gönüllülerin yarısına özel olarak özelleştirilmiş, düşük seviyeli bir elektrik vızıltısı gönderdi. Bunun, depresif belirtiler üzerinde, gönüllülerin diğer yarısına uygulanan farklı ‘plasebo’ dozundan daha büyük bir etkiye sahip olduğu gösterildi.
Araştırmacılar, bazı depresyon vakalarında bu bilgi yolunun aşırı yüklenebileceğini öne sürüyor. Örneğin kronik stres, sürekli sinyal göndererek sistemi yakabilir ve beyinde olumsuz tepkilere yol açabilir.
Bu çalışmanın amaçları doğrultusunda, daha önce kafa derisine uygulandığında beyindeki nöronların elektriksel aktivitesini düzenlemeye yardımcı olduğu gösterilen transkütanöz spinal doğru akım stimülasyonu (tsDCS) kullanıldı.
Burada beyindeki nöronlar uygulanan sinyalden doğrudan etkilenmedi. Bunun yerine, omurilikteki gri maddeye ulaştıklarını ve bunun da beyin aktivitesini etkilediği gösterildi.
Bu daha ziyade keşfedici bir çalışmaydı ve gelecekteki araştırmalara zemin hazırlıyordu: nispeten az sayıda katılımcı dahil edildi ve araştırmacılar depresif belirtilerde değişikliğe neden olan biyolojik mekanizmalara derinlemesine bakmadılar.
Ancak bu ilk sonuçlarda bunun takip edilmeye değer bir yaklaşım olduğunu gösteren yeterli bilgi var. Yalnızca ciltte kızarıklık ve geçici kaşıntı ve yanma hissi gibi küçük yan etkiler kaydedildi.