Ana Sayfa Tıp&Sağlık ABD’de Geniş Spektrumlu Antibiyotik Kullanımını Sepsis Şüphesi Artırıyor

ABD’de Geniş Spektrumlu Antibiyotik Kullanımını Sepsis Şüphesi Artırıyor

ABD’deki hastanelerden elde edilen klinik verilerle ilişkili yeni bir çalışma, geniş spektrumlu antibiyotik kullanımının yarısının toplum başlangıçlı sepsis şüphesinden kaynaklandığını, ancak çoğunlukla gereksiz olabileceğini gösteriyor.

Suspected sepsis driving US broad-spectrum antibiotic use, study finds

These results suggest that more attention is needed toward balancing early broad-spectrum antibiotic prescribing for patients with sepsis with limiting overuse for the majority who do not have antibiotic-resistant infections.

JAMA Network Open’da yayımlanan çalışma, toplum başlangıçlı sepsis şüphesi olan ve yatarak tedavi gören hastalarda antipsödomonal beta-laktamların ve metisiline dirençli Staphylococcus aureus (MRSA)’a etkili antibiyotiklerin kullanımının total antibiyotik günlerinin yarısını oluşturduğunu buldu. Ancak sepsis hastalarının %10’undan azında antibiyotiğe dirençli organizmalar izole edildi ve dirençli infeksiyonların oranı zamanla azalırken, geniş spektrumlu antibiyotik alanların oranı arttı.

Sepsis, bağışıklık sistemi bir infeksiyona aşırı tepki verdiğinde ortaya çıkar ve doku hasarına, organ yetmezliğine ve ölüme yol açabilecek bir olaylar zincirini tetikler. Sepsis hastalarında geniş spektrumlu antibiyotiklerin erken, ampirik uygulamasının potansiyel patojenleri büyük ölçüde kapsaması açısından teşvik edilmesine rağmen, yazarlar çalışmalarında gözlemlenen “ampirik reçeteleme ile tanımlanmış patojenler arasındaki uyumsuzluğundaki artışın”  direnci artmasına yol açabileceğini ve hiçbir fayda sağlamadığı gibi hasta güvenliği açısından risk oluşturabileceğini belirtiyorlar.

Sonuçlar ve Önem   ABD’deki 241 hastaneye yatırılan yetişkinlerde yapılan bu kesitsel çalışmada, toplum başlangıçlı sepsis şüphesiyle kullanılan geniş spektrumlu ampirik antibiyotikler tüm anti-MRSA veya antipsödomonal tedavilerin yarısını oluşturuyordu; geniş spektrumlu ajanlarla tedavi edilen hastaların %10’undan azında dirençli organizmalar izole edilmesine rağmen bu tip antibiyotiklerin kullanımı 2017 ile 2021 yılları arasında artmıştır.