Ana Sayfa İlaç Abdi İbrahim 2021’de yerli tedarik hacmini 5’e katladı

Abdi İbrahim 2021’de yerli tedarik hacmini 5’e katladı

Nezih Barut, İlaç Endüstrisi İşverenler Sendikası Başkanı

İlaç sektöründe 110 yıldır hayatı iyileştirme hedefiyle faaliyet gösteren Abdi İbrahim, HEAL2030 adını verdiği sürdürülebilirlik stratejisi çerçevesinde şirketin satın alma operasyonlarında yerel tedarikçilerin payını artırmaya devam ediyor. 2018 yılından bu yana ürün, makine, hizmet, kimyasal ve ekipman alımında yerel tedariki önceliklendiren bir strateji izlediklerini belirten Abdi İbrahim Yönetim Kurulu Başkanı Nezih Barut, global tedarik zincirlerinde pandemi sürecinde yaşanan sıkıntılar nedeniyle bu konuda daha ısrarcı ve takipçi olduklarını belirterek, ‘’2021 yılında yerli tedarikçilerimizle yaptığımız iş birliği hacmimiz, 2018-2020 dönemine göre tam 5 kat arttı. İthalat yapmak yerine yerli üreticiyle çalışarak hem yerli üretimi destekliyor hem nakliyeden kaynaklanan karbon ayak izimizi küçültüyor hem de cari açığın büyümesine engel olarak ülke ekonomisi için ilave katma değer yaratıyoruz’’ dedi. 

TÜRK ilaç sektörünün 20 yıldır kesintisiz lideri Abdi İbrahim, HEAL2030 sürdürülebilirlik stratejisi kapsamında ilaç sektöründeki faaliyetleri için ihtiyaç duyduğu ürün ve hizmetlerin alımında yerli üreticiyi önceliklendiren “Satın Almada Yerelleşme” hamlesiyle çarpıcı sonuçlara ulaştı. Şirket; makine ve ekipman, yedek parça, kimyasallar, laboratuvar cihaz ve sarfları ile küçük cihaz ve ekipmanlar olmak üzere toplam 5 ana grupta 2021 yılında tamamladığı 55 adet proje ile yurt dışından verilmesi planlanan 500’ün üzerinde siparişin yönünü değiştirerek ihtiyacını yerli üreticilerden karşıladı ve yerli tedarik hacmini 5’e katladı. Abdi İbrahim 2018 yılından 2021 yıl sonuna kadar “Satın Almada Yerelleşme” hamlesi kapsamında uyguladığı projelerle toplam 50 milyon TL’lik yurt dışı kaynaklı siparişi yerli siparişe çevirdi.

Abdi İbrahim, yerli sağlayıcılardan temin ettiği ürün ve ekipmanları sadece Türkiye’de değil, Abdi İbrahim’in toplam 110 milyon dolarlık yatırımı bulunan Kazakistan ve Cezayir’deki üretim tesislerinde de kullanıyor. Bu sayede, Abdi İbrahim, yerli tedarikçilerden yaptığı alımlarla ülkeye yapılan ithalatın azaltılması sağladığı gibi uluslararası piyasalara erişebilmeleri için yerel sağlayıcılara açtığı yeni ihracat kanalları sayesinde, onların uluslararası arenada rekabet eden firmalar olmasına destek veriyor ve Türkiye’nin bu mal ve hizmet kalemlerinde ihracatının artırılmasına katkıda bulunmaya devam ediyor.

Satın almada yerelleşme ile sürdürülebilir bir fayda hareketi başlattık

Abdi İbrahim’in 2018’den bu yana satın almada yerli tedarik imkanlarından daha fazla yararlanmayı hedeflediğini belirten Abdi İbrahim Yönetim Kurulu Başkanı Nezih Barut, bugüne kadar çok sayıda proje yürüterek yerli satın alma hacmini 2021’de beşe katladıklarını açıkladı. HEAL2030 sürdürülebilirlik stratejisi çerçevesinde hayata geçirilen “Satın Almada Yerelleşme” stratejisinin Abdi İbrahim’in liderliğine yakışan, önemli bir sürdürülebilir fayda hareketi olduğunu vurgulayan Barut, ‘’Bu uygulamamızla yerli üreticiyi destekliyor ve cari açığı frenleyerek ülke ekonomisine ilave katkı sunuyoruz. Öte yandan yurtdışı yerine daha yakın mesafeli satın alma sayesinde, tedarik sürecindeki nakliye kaynaklı karbon ayak izini düşürüyor, tedarik süreçlerinde daha fazla kontrole ve esnekliğe sahip oluyor ve 2030 yılındaki karbon nötr bir ilaç şirketi olma hedefimize destek oluyoruz’’ dedi.

İlaca erişimin öneminin de altını çizen Barut ekledi: “Alışılagelmiş global tedarik zincirlerinde önemli sıkıntıların yaşandığı bu dönemde, ulusal ve bölgesel ticaretin hem stratejik hem de sürdürülebilirlik perspektifinden önem kazandığı görüyor ve ithal olarak tedarik ettiğimiz mal ve hizmetleri yerli alternatiflerle ikamesini sağlayarak üretimimizin kesintisiz olarak devamını sağlıyoruz.”

“Tedarikçilerimizle proje ortağı gibi çalışıyoruz’’

Abdi İbrahim’in yerli tedarikçilerle maliyet analizinden tecrübe aktarımına kadar çok yakın temas içinde çalıştığını ifade eden Nezih Barut, şöyle devam etti: ‘’Pandemi küresel tedarik zincirindeki kırılganlıkları çok net bir şekilde ortaya koydu. Sınırlar kapandığında iş dünyası üretim sürekliliğini sağlamakta zorlandı. Biz pandemiden önce, şirketimizin sürdürülebilirlik öncelikleri kapsamında belirlediğimiz alım kalemlerine göre yerel tedarik hacmimizi artırmaya karar vermiştik. Pandemi de bizim bu öngörümüzün ne kadar isabetli olduğunu ortaya koydu. Tedarikçilerimizle proje ortağı gibi çalışıyoruz. Şirketimizin birçok biriminden yetkili kişiler ve tedarikçilerimiz tek bir masa etrafında toplanarak fayda sağlayabilecek projeleri masaya yatırıyor ve neleri üretebileceğimizi ve tedarikçilerimizin sürdürülebilirlik anlamında kapasitelerini nasıl artırabileceğimizi değerlendirip buna göre proje planları oluşturuyoruz. Mevcut üretimlerinin dışında ilaç sektörüne sunabilecekleri farklı ürün ve hizmetler konusunda görüşlerimizi ve bilgimizi paylaşıyoruz. Birbirlerini destekleyici ürün ve hizmet üreten tedarikçileri bir araya getirerek, ortak projeler yapmalarına ortam sağlıyoruz. Teşvikler, sürdürülebilirlik, dış ticaret, ihracat, gümrük, önemli fuarlara yönlendirmeler ve bilhassa navlun konusunda tecrübelerimizi aktararak hem ticari gelişimleri adına hem de operasyonel maliyetlerini azaltmalarına destek oluyoruz. Onlardan sadece alım yapmakla yetinmiyor, 110 yıllık tecrübeye sahip bir şirket olarak da uluslararası piyasalarda gelişimlerine destek olmaya da çalışıyoruz” dedi.