Çalışanların da merakla takip ettiği kıdem tazminatı konusunda bir açıklama da Başbakan Binali Yıldırım’dan geldi. Yıldırım, konu hakkında uzlaşma sağlayıncaya kadar görüşmelerin sürecine vurgu yaptı.
Kıdem tazminatı konusunda tartışmalar son dönemde devam ediyor. Milyonlarca çalışan konu hakkında atılacak adımları takip ederken, hükümet kıdem tazminatı konusunda çalışmalarına devam ediyor. Geçtiğimiz haftalarda CHP tarafından düzenlenen Kıdem Tazminatı Çalıştayı’na katılan sendikalar, kıdem tazminatı fonu düzenlemesine karşı durduklarını ifade etti. Öte yandan işveren sendikaları da düzenlemeye destek vermediklerini belirttiler. Konu hakkında son açıklama ise Başbakan Yıldırım’dan geldi. Yıldırım, kıdem tazminatı konusunda uzlaşma sağlanıncaya kadar görüşmeleri sürdüreceklerini ifade etti.
BAŞBAKAN YILDIRIM’DAN KIDEM TAZMİNATI AÇIKLAMASI
Başbakan Binali Yıldırım, İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) yeni hizmet binasının açılışında yaptığı konuşmasında kıdem tazminatı konusunda açıklamalarda bulundu. Yıldırım açıklamasında, “Kıdem tazminatı, önemli konu. Burada prensibimiz çok açık, bu işin taraflarını bir araya getirip uzlaşma sağlayıncaya kadar gayret etmemiz lazım. Biz hakemlik görevimizi yapacağız ve bu işi çalışanlarımızın hakkına, hukukuna halel getirmeden, onlara zarar vermeden, işverenin de sürdürülemez bir yük almasının önüne geçecek, adil bir çözüm bulacağız. Bu konudaki duruşumuz budur, kararımız budur.” dedi.
KILIÇDAROĞLU İŞÇİLERE SESLENDİ
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin Emek Büroları tarafından düzenlenen Kıdem Tazminatı Çalıştayı’na katıldı. Kıdem tazminatı konusunda düşüncelerini ifade eden Kılıçdaroğlu, ortak çözümün önemine vurgu yaptı. “Sorun, bir konfederasyonun sorunu değil; sorun, bütün çalışanların ortak sorunu. Dolayısıyla çözüm üretilecekse çözümün ortak üretilmesi lazım. Bugün, bu toplantı, bana göre bir dönüm noktasıdır. Söylenenler, farklı şekilde dillendirilse de amaçlar ortak. Alın terinin kazandığı bir kazanımdan, geri adım atmamak gerekiyor. Türk-İş de HAK-İŞ de DİSK de bunu söylüyor. Bizi, buraya getiren temel kavram aslında demokrasidir” diye konuşan CHP Genel Başkanı 1980 darbesini hatırlatarak, “Yürekten katılıyorum. Darbelerim hiçbir zaman Türkiye’ye yarar getirdiği görülmemiştir. Her darbe, Türkiye’yi en az 10 yıl geri götürmüştür; 15 Temmuz darbe girişimi de dahil. Demokrasiyi savunurken, demokrasinin de özünde olan düşünceyi ifade özgürlüğünü korumak, hepimizin ortak görevidir. 1980’de elde edilen kazanımlar, işçilerin elinden alındı. Sonra demokrasiye geçtik. Bir darbe yönetiminin işçilerin elinden aldığı hakları, darbe sonrası kurulan siyasal iktidarlar neden işçilere geri vermedi? Madem demokratlar, madem sendikal hayatı savunuyorlar o zaman 80 öncesi elde edilen kazanımlar, bir darbeyle yok edilen kazanımlar neden işçilere verilmiyor?” dedi.
Hükümeti kıdem tazminatı konusunda şeffaf davranmamakla suçlayan Kılıçdaroğlu, “Kıdem tazminatından bazı iş çevrelerinin kaçındığını, işçilerin girdi-çıktı yapılarak, kıdem tazminatı haklarının ellerinden alındığını gayet iyi biliyoruz. Bir değil, birden fazla sorun var. Yeniden oturup, düşünmemiş lazım. İşçi dünyasına söylüyorum. Alın terini, emeği savunuyoruz. Emek, en yüce değerdir; ama ön yargılarımızdan kurtulup, sandığa gitmek zorundayız. Emeği, alın terini savunan siyasal iktidarı iktidara taşıdığınızda sorunlarınızın çözüleceğini göreceksiniz. Aksi halde bir ağlama duvarının önünde ağlayacaksınız; ama karşınızdaki kişiler değil, bir duvar olduğunu fark edeceksiniz. İş işten geçtikten sonra. Elbette elimizde bir taslak yok; ama konuşuluyor. İşin aktörleriyle konuşmuyorsunuz. Kimlerle konuştuğunuzu gizliyorsunuz. Sorun burada. Bu; demokrasiye, saydam devlet yönetimine aykırıdır. Sorunu yaşayan işçiler, onları sendika başkanları temsil ediyor. Siz sorunu onlardan dinlemiyorsunuz; ama sorunu kimden dinlediğinizi de ifade etmiyorsunuz” dedi.
Birlikte üretilecek çözüme destek vereceklerini söyleyen Kemal Kılıçdaroğlu, “Sorun var, doğrudur. Ortaya bir taslak dahi sunulmuş değil, bu da doğrudur. Sorunun çözümüne sağlıklı bakış açısı getirmek, hepimizin ortak görevidir. Bu toplantıyı ben çok değerli buluyorum. Bu işi en iyi bilen uzmanlar burada. Ortak çözüm üretebilirsek emin olun hepimiz çok daha güçlü oluruz. Bizim çözümümüz budur, deriz. Emin olun, hiçbir siyasi parti ortak çözüme karşı çıkmaz. Bizim arzumuz budur ve arzumuz da zaten bu tür çalışmaların sürdürülmesidir. Birlikte çözüm üretebiliyorsanız o çözümü savunmak, bizim görevimizdir” şeklinde konuştu.
DİSK BAŞKANI BEKO: FON İŞÇİLER İÇİN KÖLELİK DEMEKTİR
Kıdem Tazminatı Çalıştayı’nda söz alan Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Başkanı Kani Beko, kıdem tazminatı fonu düzenlemesine karşı olduklarını, düzenlemenin işçiler için kölelik demek olduğunu belirtti. Beko açıklamasında, “Hükümetin ’kıdem tazminatı fonu’ adı altında getirmek istediği sistem, işçiler için kölelik demektir. Kıdem tazminatı fonu, işçilerin değil; patronların talebidir. Biz, DİSK olarak mevcut yasanın devam etmesinden yanayız; ancak kıdem tazminatı alamayan taşeron işçilerle ilgili 1975 çıkarılan 1457 sayılı yasanın 14’üncü maddesine ’kıdem garanti sistemi’ adı altında bir cümle eğer koyabilirsek işverenlerin burada ödemediği kıdem tazminatı ödensin daha sonra da devlet, kıdem tazminatı vermeyen taşeronlardan bunları tahsil etsin” şeklinde konuştu.
HAK-İŞ BAŞKANI ARSLAN: ÇÖZÜMÜ TARTIŞMAYA HAZIRIZ
Çalıştay’da söz alan Hak İşçi Sendikaları Konfederasyonu (HAK-İŞ) Genel Başkanı Mahmut Arslan, kıdem tazminatı konusunda mağduriyetlere karşı çözümü tartışmaya açık olduklarını belirtti. Arslan, “Kıdem tazminatıyla ilgili konuyu bir savunma refleksine, var olanları koruma refleksine dönüştürürsek, inanın kaybederiz. Biz, var olan sorunlardan kaçmadan ve var olan sorunları doğru teşhis ederek ve yaşadığımız gerçeklerden yola çıkarak, bu sorunları ortaya koymalıyız. Bizim oturup, bir model üzerinde çalışmamız gerekiyor. İşverenlerin, bugün hoyratça kullandıkları bu yasanın arkasından dolanarak, ortaya koydukları mağduriyetlere karşı bizim bir çözüm oluşturmamız gerekiyor. Biz, bu çözümü tartışmaya hazırız” sözlerini kullandı.
TÜRK-İŞ BAŞKANI ATALAY: KABAHAT BİZİM
Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş) Başkanı Ergün Atalay ise sendikaların sorunları üzerinden özeleştiri yaparak, şöyle konuştu: “Şimdi işverenler, ’Sendikalarla beraber düşünüyoruz. Aynı yapı devam etsin’ diyor ya hükümet desin bakalım ’Kıdem tazminatı kalkacak’ yüzde 90’ı öbür tarafa geçer. Haberiniz olsun. Biz, her gün 3 sendika genel başkanı ağlayacak mıyız? İşçi, memur, esnaf, çiftçi biz bu ülkenin yüzde 70’iyiz. Meclis’e gidin, bakın; 5 kişi yokuz. Bu kabahat ne Binali Bey’in ne Kemal Bey’in ne Tayyip Bey’in ne Devlet Bey’in bizim kabahat. Bir sorgulayalım kendimizi. Biz 3 genel başkan, ne zaman aynı partiye oy verirsek bu ülkede problemi çözeriz.”
TİSK: GÜNDEMDEN ÇIKARILMALI
Kıdem tazminatı fonu düzenlemesine işçi sendikalarının ardından bir tepki de Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu’ndan (TİSK) geldi. TİSK yönetim kurulu adına yapılan açıklamada, “TİSK olarak beklentimiz, kıdem tazminatı konusunun gündemden çıkarılarak, bir an önce Türkiye’nin yatırım ortamını iyileştirecek, istihdam yaratma kararlarını cesaretlendirecek ve çalışma barışını güçlendirecek düzenlemelere odaklanılmasıdır” ifadesine yer verildi.
TİSK açıklamasında, mevcut kıdem tazminatı sisteminin işverene ağır yük getirmesi yanında, işsizlik sigortası ve iş güvencesi kurumlarıyla birlikte uygulanıyor olmasının da ilave yük unsuru olduğuna dikkat çekildi. Ayrıca, sistemin iş barışı, işyeri disiplini, iş eğitimi ve işçi-işveren sosyal dengesi açısından da unsurları bulunduğu hatırlatıldı. Açıklamada, “Bütün bunlar dikkate alınmadan yapılacak düzenleme işyerlerinde sosyal sorunlara yol açabilecektir” denildi. Açıklamada, sosyal tarafların mutabakatıyla bir düzenlemenin yapılması gerektiğin belirtilerek, “Türkiye’nin küresel rekabet yarışında kaybedecek zamanı bulunmamaktadır” denildi.
KIDEM TAZMİNATI FONU İLE NELER DEĞİŞECEK?
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın üzerinde çalıştığı kıdem tazminatı fonu düzenlemesinin neyi değiştireceği merak ediliyor. Öncelikle hak kaybı yaşanmaması için çalışanlar adına bireysel hesap açılan bir fon kurulacak ve tazminat burada birikecek. Ancak mevcut çalışanların fona katılımı zorunlu olmayacak. İsteyen çalışanlar ise kendi istekleri dahilinde fona katılabilecekler. Ancak işe yeni başlayanlar için kıdem tazminatı fonu zorunlu olacak. Fona devlet desteğinin olup olmayacağı ise ilerleyen aşamalarda belirlenecek. Şu anda devletin katkı sunması üzerinde duruluyor. Kıdem tazminatı fonundan emeklilikve yasal bekleme süresi dışında, evlilik, ölüm, konut satın alma gibi hallerde çıkılabilecek. Ancak çalışan örneğin evlilik gibi kıdem tazminatına fondan almaya hak kazandığı hallerde,, tazminatı almayıp fonda kalmayı sürdürürse ilave tazminat alabilecek.