Ana Sayfa Tıp&Sağlık Adli Bilimler açısından Mağaracılık

Adli Bilimler açısından Mağaracılık

Son zamanlarda dünya gündeminde olan Mağaracılık konusunda Adli Bilimler olarak ülkemiz açısından durumun genel bir değerlendirmesinin yapılmasına ihtiyaç duyulmuştur.

Tayland da 12 futbolcu çocuğun(11-16 yaş) antrenörleri (25 yaş) eşliğinde 23 Haziran 2018 tarihinde girdikleri mağarada, yoğun yağmurlarla çıkış yolunun kapanması sonrasında mahzur kalmaları ile başlayan süreçte mağara güvenliği ve felaketleri konusunda ulusal/uluslararası düzeyde çözüm üretilmesi için zamanın, teknik donanımın yeterli profesyonelin yaşamsal önem taşıdığı gözlenmektedir.

Bu durum Adli Mağaracılık (Forensic Speleology) konusunun önemini bir kez daha ortaya koymaktadır.

Dünyadaki diğer ülkelere göre mağara cenneti durumunda olan ülkemizde on binlercesinin (yaklaşık 40.000 adet)⃰ bulunduğu bu mağaraların çoğunda kadastro  (kimliklendirme,  belgelendirme) yapılmamış olması durumunun, olası bir güvenlik sorununda ihtiyaç duyulacak olan doğru/güvenilir teknik kaynaklara ulaşılmasını oldukça zorlaştıracaktır.

Örneğin turistik amaçlı gezilen mağaraların haritalanmaması yeterli kontrollerinin yapılmaması Tayland’lı çocukların başına gelen olaylarda olduğu gibi mağaralarda meydana gelebilecek vahim kaza risklerine karşı yeterince hazırlıklı olunmaması hayati açıdan ağır sonuçlar doğurabilecektir.

Bu konunun yoğun bir mesai, teknik ekipman ve uzman insan kaynağı ihtiyacı doğuracağı açıktır. Mağara konusunda uzman akademisyenler(speleolog), yerli ve yabancı mağaracı gruplar ile sivil toplum kuruluşlarından kamu kaynaklarına destek vermelerinin teşvik edilmesi değerlendirilmelidir.

Ayrıca tüm bu çalışmalar yürütülürken mağaraların korunması kuralı benimsenerek, yapılan çalışmalar mağaranın doğal yapısına zarar vermeyecek şekilde yürütülmelidir.

Sivil savunma uzmanları, acil kurtarma ekip personellerinin mağaralarda meydana gelecek olaylara karşı gerekli eğitim ve donanımın sağlanması, mağara dalgıçlığı eğitimleri, mağara mühendisliği, sahip olunan tüm mağaraların envanter kayıtlarının tamamlanması, kimliklendirilmesi için gerekli uzman kadroların oluşturulmasının bu konuda öncelikle ele alınması gerektiği değerlendirilmektedir.

Mağaralar define arayanlar, uyuşturucu bağımlıları, suç işleyenler için kontrolsüz mekânlar olarak cazip konumdan çıkarılmalıdır.

Tescilli mağaraların birçoğu tarihi mekânlar olup her türlü zarar verici davranışlara karşı koruma ve güvenlik (kamera, rehber, uyarı levhaları vb.) sağlanmalıdır.

Mağaralarda işlenen suçlarda olay yeri inceleme ve ölü bulunan kişilerde meydana gelen değişimler mağaraların kendine has jeolojik ve ekolojik özellikleri ile değişim gösterebileceği için bu konudaki bilimsel çalışmalar da ayrı bir önem taşımaktadır.

Mağara Bilimi (Speleoloji), mağaraların jeolojik, hidrojeolojik, minerolojik, biyolojik, arkeolojik, paleolontolojik, pleoantropolojik yöntemler kullanılarak incelenmesi çalışmalarının tamamını kapsayan bir disiplin olup mağaralarda yaşanan suç ve güvenlik açıklarının incelenmesi ve tespiti açısından Adli Bilimlerin bir parçasıdır.

Tüm bu tespitler ışığında Adli Mağara çalışma grubu hali hazırda dünya gündeminde olan bu konunun tüm sorumlu kurum ve STK’ ların dikkatini çekmesi, mağaraların suç mekânları  olması ve olası güvenlik sorunları konusunda durum tespiti yaparak gerekli önlemlerin alınması yönünde kamuoyuna karşı bilgi verme ve bu konuya dikkat çekme sorumluluğu ile hareket etmiştir.

Saygılarımızla.
İlknur BAKIR ÖZBİLEK,   Prof. Dr. İ.Hamit HANCI 
Adli Bilimciler Derneği
* Kaynak – MTA Karst ve Mağara Araştırmaları