Şehirlerimizde Yapılı çevre ve toplum etkileşiminin en yoğun yaşandığı yerler ulaşım hatları ve toplu taşıma araçlarıdır. Yapılı çevredeki olumlu ya da olumsuz değişiklikler, toplum yaşamına da gecikmeden yansımakta, özellikle şehirler insan vücudu gibi bir sağlıklı-hasta, mutlu-mutsuz bir yaşam seyri takip etmektedir.
Şehir yaşamının vazgeçilmez unsuru olan ulaşım hatları üzerinde, yaya ve taşıtların beraber bulunduğu en önemli nokta otobüs duraklarıdır. Otobüs durakları, çevresiyle ile doğrudan etkileşim halinde olan, zaman ve mekan olarak mikro ölçekli yaşam alanlarıdır. Bir ekosisteme sahiptirler. Buralarda yaşanan sorunlar da toplum gündemine sıklıkla gelmektedir.
Mevzuatımızda otobüs durağına ilişkin olarak çok çeşitli düzenlemeler mevcuttur.
Karayolları Trafik Yönetmeliği’ne göre “durak”: “Kamu hizmeti yapan yolcu taşıtlarının yolcu veya hizmetlileri bindirmeleri, indirmeleri veya duraklamaları için yatay ve düşey işaretlerle belirlenmiş yerdir.” Yönetmelik, durakların belirlenmesi ve teşkili konusunda başta Belediyeler olmak üzere Ulaştırma Bakanlığı, Tarım ve Orman Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı gibi kurumlara görevler yüklemiştir. Yine aynı yönetmelik kapsamında tespit edilen “trafik kuralları” kapsamında, duraklar için özel hükümler getirilmiş, indirme-bindirme kuralları, işaret levhasına onbeş metre dahilinde park yasağı, durağa giren-çıkan araçlara kolaylık gösterme zorunluluğu hükümleri getirilmiştir.
Türk Standartları Enstitüsü tarafından yürürlüğe konulan TS 11783 standardı ile otobüs duraklarının plan ve kalite standartları belirlenmiştir.
Büyükşehir Belediyeleri Koordinasyon Merkezleri Yönetmeliği kapsamında kurulan Ulaşım Koordinasyon Merkezleri’ne de durak yerlerini tespit etme görevi verilmiştir. UKOME Belediye, Ulaştırma, Kolluk, Askeri ve Mesleki kurum ve kuruluşların temsilcilerinden oluşan çok geniş katılımlı bir heyetle faaliyet göstermektedir. Bu nedenle “otobüs durakları”nın tespiti de en üst düzeyde bir koordinasyon ve titizlikle, belirli usullere uygun olarak yapılmış olur.
Adli Bilimler bakış açısıyla otobüs duraklarının durumu:
Yer seçimi, teşkili ve işleyişi itibariyle en üst düzeyde hukuki ve teknik açılardan özen gösterilen otobüs duraklarının Adli Sosyoloji, Adli Mühendislik, Adli Tıp, Adli Antropoloji , Adli Ekoloji gibi Adli Bilim dallarıyla direk bağlantısı vardır.
Ulaşım hatları üzerinde bulunan otobüs durakları hakkında kapsamlı bir adli bilimler araştırması halen bulunmamakla birlikte, Ülkemiz, otobüs duraklarının konu olduğu “adli vakıa”lara pek de yabancı sayılmamaktadır. Kısa bir internet araştırması ile dahi çok çeşitli olayları gözlemek mümkündür.
Bunların en başta geleni kuşkusuz hepimizi son derece üzen “otobüs durağına dalma” şeklinde ifade edilen trafik kazalarıdır. Her yıl onlarca vatandaşımız durakta beklerken çok acı bir şekilde can vermektedir.
Yukarıda arz edilen özene rağmen durakların doğası gereği taşıt trafiğinin yarattığı risklerden vatandaşların kaçma şansı olamamaktadır. Buraları İnsan ve Taşıt etkileşiminin son derece yakın ve yoğun olduğu yerlerdir.
Taşıtların yarattığı tehditin varlığı ve insanların durakta, dar alanda topluca bir arada bulunması zorunluluğu, Adli Bilimler açısından “son derece tehlikeli bir karışım”dır. Bu “karışımın” özel olarak çok disiplinli bir bakış açısıyla her yönüyle detaylı incelenmesi gereklidir.
Otobüs duraklarının kendisi bizatihi bir kamusal alandır. İnsanlar nisbeten kısa sürelerde aynı nokta toplanmakta sosyo-kültürel ve sosyo-ekonomik iletişim sağlanmaktadır.
Duraklar coğrafi özelliklere göre, kapalı-açık hatta klimalı olabilmektedir. Adli Psikoloji ya da Adli Psikiyatri tarafından incelenesi gereken bir durum da otobüs duraklarının camlarının ve koltuklarının kırılarak kamu malına zarar verilmesi “vandalizm”dir. Toplumsal ortamı bozmak için, yepyeni, güzel tasarımlı otobüs durakları hedef alınmaktan geri kalınmamaktadır. Yerel yönetimlerin gelir elde etmek için otobüs duraklarına koydukları reklam panoları da bundan payını almaktadır. Yakın geçmişte ilk defa otobüs durağındaki bir reklam panosu cinsel istismara uğramıştır.
Reklam panosunun bile istismara uğrayabildiği bir mekanda cinsel saldırı ve taciz olaylarına da rastlanılabilmektedir.
Bunda otobüs durağının yeri, imar durumu, gece-gündüz aydınlık durumu, durakta bekleyen sayısı gibi Adli Yöneylem tarafından incelenen faktörler etki göstermektedir.
Otobüs duraklarının adi suçlar yönünden de sıcak nokta olduğu utulmamalıdır. Özellikle hırsızlık, yan kesicilik ve dolandırıcılık gibi suçlar yönünden, insanların dalgınlıkları, özellikle çalışanların mesai gidiş ve dönüşleri, öğrencilerin sınav dönemleri, yaşlıların maaş çekme vb. zamanları kollayan suçlular için otobüs durakları birer av sahasıdır.
Otobüs duraklarında kimi zaman yaralama, adam öldürme ve intihar gibi cana zara verici istenmeyen olaylar da yaşanmaktadır. Bunun nedeni genellikle otobüs ulaşımının rutin saatlerde, gün ve zamanda yapılmasıdır. Ulaşım hizmetlerinin gelişmesi ile artık otobüsün hangi durakta ne zaman olacağı bilinebilmektedir. Bu nedenle belirli zamanda otobüs durağında olan, rutin bir düzende hareket eden hasım sahibi insanların bu tip fiillere maruz kalması yadırgatıcı değildir.
Otobüs ve durak etkileşiminin, anlık ve yoğun olması nedeniyle yolcuların kendi arasında ya da şoför ile de istenmeyen durumlar yaşanmaktadır.
Bunun en üzücü olanları ise engelli, atmış beş yaz üzeri, gazi ve şehit yakınlarına yapılan kötü muamelelerdir. Belediye ve Meslek Odaları’nın bu gibi durumlarda öncelikle disiplin takibatı yapmak sorumlulukları bulunmaktadır.
Ne acı ki otobüs durakları, toplumu kaygı ve paniğe sevketmek isteyen teröristler için yumuşak hedef olabilmektedir. Merkezi noktalardaki, ilk ve son duraklardaki kalabalık insan toplulukları terör eylemleri için kolay hedef olabilmektedir.
Otobüs durakları, yaşamın bir parçası olarak görüldüğünden dolayı kimi zaman evsizlere ve kapı dışarı edilen turiste de ev sahipliği yapabildiği gibi yağmurdan kaçan köpeklere, kedilere ve hatta bir fareye bile sığınaktır. Otobüs durağı, seyyar açan esnafın işyeri bile olabilmektedir.
Otobüs durakları eğitim ve kültürün de bir parçası olarak okul ve sergi salonu görevi görmekte, tasarım ve temizlikleri ile de toplumsal gelişmişlik düzeyinin birer sembolü olabilmektedir.
Otobüs duraklarının adli durumlara “sahne” olmasını bir nebze önleyebilmek için, toplu ulaşımın, kamusal bir eylem olduğu, otobüs duraklarının medeniyetin göstergesi olduğu, toplu taşımanın bir kamu hizmeti olduğu bilincinin konunun tüm paydaşlarında oluşturulması gereklidir.
Öncelikle, Teknik, Hukuki, vb. hususların yanı sıra, Yolcu, Ulaşım Personeli, Denetim Personeli kazayağında da toplu ulaşım görev ve sorumluk bilinci, sağlanmalı ve geliştirilmelidir.
Otobüs duraklarının iyi bir toplumsal deneyim yaşatması amacıyla ilgili otoriteler tarafından tasarımlarının titizlikle yapılmasına gayret edilmelidir.
Gerekirse bazı noktalarda güçlendirilmiş otobüs durakları yapılmalı, standartlar yenilenmelidir.
Otobüs duraklarının, ulaşım ve çevre gibi insan haklarına saygılı bir yapılı çevre ile uyumlu imal edilmesi ve en az on beş metre çevresinin bakımlı tutulması gereklidir.
Adi suçlar açısından önleyici kolluk yönünden “güven timleri” gibi etkili önlemler alınmalıdır.
Sorunlu duraklara güvenlik kameraları takılmalıdır.
Yaşanmış örneklerde olduğu gibi kar yükünden çökmemesi ve önünde biriken suların hızlı geçen taşıtlar tarafından bekleyenlere sıçramaması gibi olumsuzlukları en aza indirmek için, “doğanın elementleri”ne dayanıklı, “evrensel tasarım” ürünü otobüs duraklarının yapılması gereklidir.
Prof.Dr. Hamit HANCI*
Av. Alp ASLAN*
Adli Bilimciler Derneği