Halk Sağlığı Genel Müdürü Doç. Dr. Fatih KARA, Halk Sağlığı Genel Müdür Yardımcısı Uzm. Dr. Bekir KESKİNKILIÇ, Aile Hekimliği Uygulama Daire Başkanı Dr. Murat AĞIRTAŞ ile 14.12.2018 tarihinde HSGM makamında Yönetim Kurul Başkanımız Dr. H. Şenol ATAKAN, AHEF İkinci Başkanımız Dr. Serkan KALINOMUZ ve AHEF Hukuk Komisyonu Başkanımız ve Yönetim Kurulu üyemiz Dr. M. Ümit IŞILDAK ile güncel konulara ilişkin yaklaşık dört saat süren bir toplantı gerçekleştirmiştir.
Görüşmede ele alınan ve tarafımızca önerilen hususlar aşağıdadır;
1. Öncelikle hak kayıpları konusunda çözüm önerilerimiz iletilmiştir. Bu doğrultuda temel ücret oranının artırılması, sıfır nüfuslu yeni birim açılmaması özellikle vurgulanmıştır.
2. Aile Sağlığı Merkezi gider ücretinin yetersiz kaldığı bu nedenle bu tutara %50 artış yapılması tek ve iki birimli Aile Sağlığı Merkezlerinde görev yapan aile hekimlerine sınıflandırmaya bağlı olmaksızın 1.5 katı ödeme yapılması talep edilmiştir.
3. Mobil hizmet ücretlerinin bu hizmeti karşılayamaz duruma geldiğini aylık akaryakıt ortalama artış oranında kilometre için ödenen ücretin artırılması gerektiği ifade edilmiştir. Ayrıca Anayasa Mahkemesi’nin güncel kararı ile aşı yaptırmayan ailenin sorumluluk taşıdığı konusu vurgulanmıştır.
4. Sağlıkta şiddet ile ilgili olarak kamu spotları ve Ceza Kanunu’nda değişiklik yapılması gerektiği konularını da içeren kanun teklifimizin TBMM ve Bakanlığa sunulduğu ve incelenmesi gerektiği tekrar edilmiştir.
5. Aşı reddi konusunda kanun çıkarılması gerektiği ve bu konuyla ilgili de TBMM ve Bakanlığa kanun tasarımızın sunulduğu ifade edilmiştir.
6. Sağlık raporları ile ilgili olarak çalışma grubu oluşturulması ve AHEF’in de bu gruba dahil edilmesi gerektiği ifade edilmiştir. Sağlık raporları konusunda uygulamada birliği sağlamak maksadıyla bir çalıştay yapılması talebimize Bakanlık tarafından verilen olumlu yazılı cevap üzerine bu çalıştayın yeri, zamanı ve esasları konusunda fikir alışverişi yapılmış ve en geç üç hafta içerisinde gerçekleşmesi teklifinde bulunulmuştur.
7. İş yükünün artışı bu nedenle aile hekimini ilgilendirmeyen işlerin aile hekiminden alınması ve ayrıca kesinlikle yeni ek görevler verilmemesi, nüfusların gelir kaybı yaşanmadan azaltılması ve aile hekimleri ile alakalı tasarruflarla ve ilgili planlamalara AHEF’in de dahil edilmesi gerektiği ifade edilmiştir.
8. ASE/ASÇ sorunları ile ilgili olarak ücretlerin ilçe sağlık müdürlüğü, toplum sağlığı merkezinde çalışan ebe ve hemşirelerden daha fazla olması gerektiği, aile hekiminin her zaman çalışacağı aile sağlığı çalışanını belirleyebilmesi veya aile sağlığı çalışanına bazı görevlerde birinci derece sorumluluk verebilmesi gerektiği, aile sağlığı elemanlarının izinlerinin ve görevlendirmelerinin aile hekiminin onayı olmadan yapılmaması gerektiği ifade edilmiştir. Ayrıca bünyesinde aile hekimi birimi ile sözleşme imzalamamış ASE bulunan birimlere geçici olarak görevlendirilen yardımcı hizmet personelinin ihtiyacı karşılamadığı bilinmesine rağmen aile hekimlerinin sözleşme yapmak istedikleri ASElere de çeşitli gerekçelerle muvafakat verilmediği belirtilmiş, müdürlük tarafından daha önce muvafakat konusu ile ilgili yeni bir düzenlemenin yapılacağı sözü verilmesine rağmen şimdiye kadar yerine getirilmediği ifade edilmiştir. Bu konuda genel müdür tarafından bu düzenlemenin en kısa zamanda yapılacağına dair not alınmıştır.
9. Renkli reçete sisteminin reçete düzenleme ve muayene toplam süresini uzatmaması ek bir iş yükü oluşmadan ve daha önce AHBS programlarının getirdiği tüm avantajlarının devam etmesi, aile hekimine ve vatandaşlarımıza zaman kaybı yaşatmaması için AHEF ile iş birliği içinde olunması gerektiği ifade edilmiştir. Bu konuda AHEF ile interaktif bir whatsapp grubu kurulduğu ve oluşabilecek her türlü sıkıntı ve geri dönüşlerinizin ilgili teknik ekip tarafından not alınarak programın geliştirilmesi sağlanmaya devam edileceği ifade edilmiştir.
10. Aile Hekimliği uygulamasında yer almayan nöbet uygulamalarının gerek ASM’lerde gerekse entegre hastanelerde görev yapan aile hekimlerine verilmemesi, hali hazırda var olan ödemelerin entegre hastanelerde görev yapan hekimlere de uygulanması gerektiği ifade edilmiştir.
11. Misafir hastalara İlçe Sağlık Müdürlükleri/ Toplum Sağlığı Merkezleri güçlendirilerek buralarda hizmet verilmesi gerektiği ifade edilmiştir.
12. İzin konusunda yapılan kanun değişikliği ve genel yazının Anayasa’ya aykırı olduğu ayrıca ücretli izin hakkı verilmesi gerektiği ifade edilmiştir.
13. SAHU, sınıflandırma, performans uygulaması, sözleşme feshi, sevk zinciri, laboratuvar uzmanı görevlendirilmesi konularında çözüm önerilerimiz iletilmiştir.
14. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kabul edilerek yürürlüğe giren kanun gereğince aile hekimlerinin işverenlik statüsü verilmesinin objektif olarak mümkün olmadığı, aile hekimlerinin fazlasıyla mevcut olan iş yüküne ilave sorumluluklar yüklemesi, birçok yargı merciinin aile hekimlerinin işveren olmadığına ilişkin kararlar verdiği, kanunda değişiklik yapılarak özel hukuka ilişkin bağlayıcı hükümler verilemeyeceği ifade edilmiştir.
15. Yukarıdaki maddeye bağlantılı olarak; Aile Hekimine bağlı nüfusların Bakanlıkça aile hekiminden alınarak başka bir aile hekimine verilmesinin önü açıldığı, her vatandaşın aile hekimini seçme hakkı bulunduğu, aile hekiminin kendisinden ayrılmak isteyen kişileri engelleme, kaydını vermeme gibi bir hakkı olmadığı, bu hususun kişinin onayı olmadan hekiminin değiştirilmesinin Anayasal güvence olan kişinin hekimini seçme hakkına AYKIRI olduğu, tüm bunların yanında bu durumun aile hekiminin nüfusu alındığında hekimin ücretinin düşeceği, bu ücret ve hak kaybının nasıl karşılanacağının belli olmadığı, bu kanun hükmünün de aile hekimliği uygulamasının esasına aykırı olduğu, bu uygulamadan hem vatandaşın hem aile hekiminin hem de aile sağlığı çalışanının rahatsız olacağı belirtilmiştir.
16. İlk etapta İzmir’de başlatılması düşünülen ve vatandaşlara sunulan koruyucu sağlık hizmeti kapsamında aile hekimlerinin performans kesintisi yaşamaması için sistemde kayıtlı adreslerine ve telefonlarına müdürlükçe oluşturulacak çağrı merkezi (call-center) aracılığı ile ulaşılması, bu konuda aile hekimine arama sorumluluğu verilmemesi ve vatandaşın çağrı merkezi tarafından aranılmasına rağmen çağrıya yanıt vermemesi ve yahut vatandaşın çağrının gereğini yapmaması durumunda aslında Anayasa Mahkemesi kararıyla da tescil edildiği üzere vatandaşın kendi sorumluluğunda olan durumlar için performansa tabii izlem, aşı vb. sorumluluğun aile hekimlerine yükletilerek performans kesintisine uğratılmaması ifade edilmiştir.
17. Sahadan gelen bireysel sorunlara da değinilmiştir. Bu kapsamda Çanakkale İl Sağlık Müdürlüğü tarafından 11 aile hekimliği birimine yıkım kararı verildiğinden bahisle kira sözleşmesi sona erdirilerek cezai şart uygulanan ve dava edilen aile hekimlerinin durumu genel müdüre iletilmiştir. Kendileri tarafından gerekli araştırma yapılarak dönüş yapılacağı belirtilmiştir. İkinci olarak Yalova ilinde bulunan entegre hastanesinin E-1 sınıfına dönüştürülmesi kararı üzerine kira sözleşmesi zamanından önce sona erdirilen aile hekimlerinin yeni bir bina bulmasının mümkün olmadığı ve mağduriyetlerinin giderilmesinin gerektiği ifade edilmiştir. Üçüncü olarak Rize ilinde görev yapan bir aile hekimi hakkında izlem yapılmadığından bahisle disiplin soruşturması başlatılmış olduğu genel müdüre iletilmiştir. Bu konuda hekimin ancak izlem için çağrı yapacağı, belli aralıklarla kişilerin adres bilgilerini güncelleyeceği ve var olan adres, telefon bilgilerinden kişilere ulaşılamaması halinde veya ulaşıldığı halde vatandaşın icabet etmemesi halinde vatandaşa ait sorumluluğun yerine getirilmemesi sonucunda aile hekimine bir sorumluluk yükletilemeyeceği ifade edilmiştir.
18. Son olarak Sağlık Bakanlığı’na ait taşınmazların kirasına ilişkin olarak kira artış oranının fahiş olduğu, örnek olarak en son Kayseri ilindeki astronomik kira artışları hatırlatıldı, mevzuat hükümlerine göre hareket edilmesi gerektiği ifade edilmiştir. Genel müdür tarafından bu konuya ilişkin not alınarak gerekli işlem yapılacağı belirtilmiştir.
Dr. H. Şenol ATAKAN
AHEF Yönetim Kurulu Başkanı