W- Ülkemizin hekimler adına üye sayısı olarak en büyük organizasyonusunuz, bu geniş kitleye yönelik iş yükünüzde fazladır, bizimle vizyonel hedeflerinizi, önceliklerinizi paylaşır mısınız?
A.E.- Son zamanlar da Aile Hekimleri olarak AHEF bünyesinde ortak akılla oluşturduğumuz ve Sayın Bakanlık yetkililerinden ve bizzat Sayın Bakanımızdan beklentilerimiz şunlardır:
1- Sağlıkta şiddet, son yıllarda artarak devam eden ve çözümlenmesi gereken ciddi bir problem olarak karşımızda durmaktadır. Sağlık çalışanlarına yönelik sözel ve fiziksel şiddeti önleyici düzenlemeler ve kanunlar bir an önce ivedilikle hayata geçirilmelidir. Uygulama amacını dışında kullanılan 184 danışma hattı adeta bir şikâyet hattına dönüşmüştür. Bu hattın amacı dâhilinde kullanılması sağlanmalıdır. Özellikle 1. Basamak Sağlık kuruluşlarında olmayan ve 1. Basamak çalışanlarını her türlü şiddete açık hale getiren güvenlik tedbirleri almaya yönelik çalışmalar yapılmalıdır. Konu ile alakalı uygulama olan ‘’ Beyaz Kod ‘’ uygulaması pratiğindeki zorluklar azaltılarak daha efektif bir uygulama haline dönüştürülmelidir.
2- Daha önce birçok kez söz verildiği ve gündeme geldiği üzere sağlık çalışanlarının ‘’Yıpranma Payları’’ ile alakalı düzenleme TBMM ne getirilerek adaletli bir şekilde herhangi bir ayrıştırıcı kıstas göz önünde bulundurulmadan kanunlaşmasının sağlanması ve uygulamaya geçilme süreci hızlandırılmalıdır.
3- Hekimlerin ve sağlık çalışanlarının ‘’ Emekliliğe Yansımayan Ödemeleri ‘’ ile ilgili taslak kanun maddesi bir kez daha gözden geçirilmelidir. Bahsi geçen emekli maaşları günümüz şartlarında kesinlikle yeterli değildir. Bu adaletsizlik bir an önce sonlandırılmalıdır. Çalışılan yıla göre artan maaş düzenlemesi üzerinde ilgili kurum ve kuruluşlarla birlikte çalışılmalıdır.
4- Tüm meslek türleri içinde sadece Aile Hekimliği mevzuatında bulunan “Ceza ve İhtar Puanları’’ cetvelinden, sadece sağlık personelleri üzerinden uygulanan ‘’Negatif Performans ‘’ uygulamalarından, sınıflandırma adı altında zaten fiziki şartları uygun olmayan binalarda Aile Sağlığı Merkezlerinin kategorize edilmesi ve Sanal ASM denilen uygun olmayan kiralık binalarda sağlık hizmeti verilmesi uygulamalarından vazgeçilmelidir.
Uygulamalarda kaliteyi artıracak 1. Basamak sağlık hizmetlerinin verimli, sağlık hizmetine erişmeyi ve vatandaşımızın hak ettiği fiziki ortamlarda hizmete ulaşmayı sağlayacak tedbirler alınmalıdır. Gerçek anlamda uygulanacak ‘’Pozitif performans uygulaması ‘’ ile çalışanların moral ve motivasyonu artırılmalıdır.
Ancak bunu sağlamaya çalışırken, kayıtlı nüfuslarımızın düşmesine paralel mali kayıpların yaşanmaması en önemli kriterimiz olduğu unutulmamalıdır.
5- Aile Hekimliği uygulamasının koruyucu ve önleyici sağlık uygulaması olduğu asla unutulmamalıdır. Aile hekimliği uygulaması sadece tedavi edici bir sağlık hizmeti değildir.
Dolayısıyla da 1. Basamak çalışanlarına asli işleri olan bu önleyici ve koruyucu hizmetleri yapabilmeleri için çalışma planlarında koruyucu hekimlik uygulamaları için süre verilmelidir. 1. Basamak sağlık kuruluşlarında polikliniklerde muayene süreleri kısıtlanmalı koruyucu ve tedavi edici hizmetlerin bir arada sürdürülebildiği bir yapıya büründürülmelidir. Artık tüm dünyada olduğu gibi randevusuz hasta kabulü uygulaması kaldırılmalıdır.
6- Sağlık Bakanlığı, İlçe Sağlık Müdürlüğü çalışanlarının sık sık herhangi bir amaca yönelik olmayan olağan dışı denetimleri baskı aracı olarak kullanmasının yasal olmadığı ortadadır ve bir an önce adeta bir mobinge dönüşen bu uygulamalardan vazgeçilmelidir. Beklentimiz denetimlerin bir baskı aracı olarak değil, sorunlarımızın tespiti ve çözümüne ilişkin bir araç olarak kullanılmasıdır.
7- Sağlık okuryazarlığını arttıracak, vatandaşlarımızın kendi sağlıklarıyla ilgili sorumluluklar almasını sağlayacak, sağlıkla ilgili önceliğin koruyucu hekimlik olduğunun öneminin vurgulanacağı uygulamalar bir an önce hayata geçirilmelidir. Ve bu konularla ilgili kamu spotlarının, afiş ve broşürlerin bakanlık kanalı ile uygulanması Aile Hekimliğinin doğru anlaşılması yanında bilinirliğini ve kullanılabilirliğini artıracaktır.
8- Sair Raporlar, her kurum ve kuruluş tarafından olur olmadık sebeplerle, ne amaca hizmet ettiği belli olmayan, bilimsel bir kurul kararına veya bilgiye dayanmayan, hukuksal hiçbir anlam ifade etmeyen her türlü ‘’ Rapor İstemi ‘’ bir düzene sokulmalıdır. Diğer bakanlıklar ve kurumlar tarafından oluşturulan formlarla rapor talepleri Sağlık Bakanlığı tarafından yazı ile uyarılarak ilgili mevzuatlarımızla belirlenmiş rapor formatı dışında rapor isteminin önüne geçilmelidir.
9- Sağlık hizmetlerinin işlerliğinin artırılması için, karar verici ve politika yapıcı tarafların ve sivil toplum kuruluşlarının katılımıyla bir ‘’Danışma Komitesi’’ oluşturulması gerekmektedir.
10- Uygulama Yönetmeliği ile verilen, kayıtlı nüfuslarında sayısı göz önünde bulundurulduğunda, bir hekim ve bir aile sağlığı çalışanının altından kalkması mümkün olmayan iş yükü ve çeşitliliği azaltılmalıdır. Ödeme ve Sözleşme Yönetmeliği ile her geçen gün eriyen mali kayıplarımızın ve özlük haklarımızın tırpanlanması önlenmelidir.
W- Başkanım değerli görüşlerinizi paylaştığınız için teşekkür ederiz.