AHEF SAĞLIK BAKANI İLE GÖRÜŞTÜ
21.03.2018 tarihinde AHEF, Sağlık Bakanımız Sayın Dr. Ahmet DEMİRCAN’ ı makamında ziyaret etti. Ziyarete AHEF’ i temsilen AHEF Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Akif Emre EKER, AHEF 2. Başkanı Dr. Sevilay SEVAL, AHEF 2. Başkanı Dr. Serkan KALINOMUZ, AHEF Genel Sekreteri Dr. Hakan UZUN, AHEF Sayman Üyesi Dr. H. Şenol ATAKAN, AHEF Yönetim Kurulu Üyesi Dr. M. Tamer KARAARSLAN ve AHEF Hukuk-Mevzuat ve Bölge Koordinatörlüğü Komisyon Başkanı Dr. M. Ümit IŞILDAK katılmıştır. Görüşmede T.C Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürü Sayın Dr. Hüseyin İLTER’ de bulunmuştur.
Sağlık Bakanımızla yapılan görüşmede,
İlk olarak AHEF Başkanı Dr. Akif Emre EKER söz alarak, Federasyonumuzu tanıtmıştır. 2008 yılından beri süreç de federasyon yapılanması, vizyon ve misyonumuz hakkında bilgiler verilmiştir.
Aile Hekimliğinden memnuniyet oranlarının sağlık sistemi içinde en yüksek oranda olduğu (%88, %92) belirtilerek, AHEF’ nun oluşumu, organizasyonu ve işleyişinden bahsedilmiş, 24.000’e ulaşan aile hekimlerinin en büyük sivil toplum örgütü olduğuna vurgu yapılarak, yapılacak Bakanlık çalışmalarında sahada çalışanlarının görüş ve önerisini almak adına AHEF ile diyaloğa geçilmesi talep edilmiştir.
Daha sonra sağlıkta dönüşümün 1. fazında aile hekimlerinin özverili çalışması sayesinde yakalanan başarılardan ve olumlu istatistiksel gelişmelerden bahsedilmiştir. Aile hekimleri olarak koruyucu hekimlik alanında yazabileceğimiz yeni başarı hikayeleri olduğu ancak şu an için saha da çalışan meslektaşlarımızın moral ve motivasyon kaybının had safhaya ulaşması nedeniyle işimizi kaliteli ve istenilen seviyede yapamadığımız belirtilmiştir. Bu memnuniyetsizliğin zamanla hizmet alanları da etkilemesi muhtemel olabileceği söylenmiştir.
Ekip çalışmasını gerektiren tüm bu işlerin, iki kişiden (aile hekimi ve aile sağlığı çalışanı) beklendiğinin, yani beklenen tüm işlerin ideal, tıbbi ve bilimsel kurallara uygun yürütülmesi olağanüstü bir gayretle yapılmaya çalışılsa dahi, hekimin iyi niyeti, bilgi ve becerisinden bağımsız olarak bazı alanlarda eksiklikler ortaya çıkabileceği ve acil olarak bu eksikliklerin giderilmesi gerektiği hatırlatılmıştır.
2010 yılından bu yana yaklaşık 40.000 hekim tıp fakültelerinden mezun olmuştur. Ancak Aile Hekimliği Sistemine bunların sadece 3.000 civarı hekim dâhil edilmiştir. Her geçen gün uygulama dâhilinde aile hekimlerine yeni görev tanımları yapılmış, ancak nüfus düşüşü yeteri kadar sağlanamadığından iş yükü giderek artmıştır
AHEF Başkanı Dr. Akif Emre Eker, Aile hekimlerinin günlük pratikte yaptıkları iş ve işlemler ve iş yükü ve çalışma süreleri ile alakalı Sağlık Bakanlığı verilerinden aldığı bazı istatistiksel verilerden Sayın Bakanımıza bahsetmiştir.
Çizilen genel çerçeve ile alakalı tüm istatistiki veriler tablolar olarak ve AHEF çalıştay raporu Sağlık Bakanımıza incelemesi için sunulmuştur.
Daha sonra toplantıya katılan tüm Yönetim Kurulu Üyeleri ve Hukuk-Mevzuat ve Bölge Koordinatörlüğü Komisyon Başkanı sırası ile söz alarak genel sağlık çalışanlarını ve aile hekimlerini ilgilendiren tüm konu başlıkların da beklenti ve taleplerimizi Sayın Bakana iletmişlerdir.
Genel Sağlık sistemin de ele alınan konu başlıkları;
1-Sağlıkta şiddet ve etkin bir sağlıkta şiddet yasasının olmaması
2-Emekliliğimize yansımayan ücretler ve çok düşük emekli maaşları
3-Yıpranma payı ile alakalı bir düzenlemenin henüz yapılmamış olması
4-Her geçen zaman hekimlik mesleğimizin biraz daha değersizleşmiş gibi algılanması.
Aile hekimliğini uygulamaları kısmında ele alınan konu başlıkları:
1- Ödeme ve sözleşme yönetmeliğinden kaynaklı hak kayıplarımızın halen telafi edilmemesi. (Bakanlığımızın da kabul ettiği en az %6 enflasyon kayıpları ve sınıflandırma nedeniyle oluşan diğer kayıplar)
2- İzin düzenlemesi
3- Düşen kayıtlı nüfuslar nedeni ile oluşan kayıplarımız (AHEF yaptığı bir çalışma sunulmuştur. Üç ilde yapılan örneklemeye göre yeni açılan birimler nedeniyle Antalya İlinde %26,47, Mersin İlinde %20,70, Kayseri İlinde %17,40 oranlarına varan gelir düşüşlerinin olduğu ve bu azalmanın yeni açılan birimler nedeni ile devam ettiği, yeni birimlerin yerlerinin belirlenmesinde sorunlar olduğu)
4- Uygulama Yönetmeliğinden kaynaklı iş yükü ve iş çeşitliğinin çok fazla olması ve her geçen gün kriteri ve amacı belli olmayan raporların (127 çeşit) da eklenerek iş yükünü arttırmaya devam ettiği,
5- Yeni açılan (sanal) sıfır birimlerle ilgili sorunlar,
6- Her geçen gün artan harcama kalemleri bu harcama kalemlerine gelen artışların cari gider yardımına aynı oranda yansımaması, cari ödeneklerin reel kayıpları ve özellikle büyükşehirlerde yetmemesi,
7- Farklı illerde hatta aynı il içinde farklı uygulamalar
8-Asm’nin işletimleriyle ilgili idari sorunlar
9- Koruyucu hekimlik dışında yapmaya zorlandığımız diğer birçok görev. (Lojistik işler, yazışmalar ve gereksiz evraklar, mevzuat da bulunmayan ek görevler vb.)
10- Tek hekim ve entegre sağlık hizmet sunumunda yaşanan sorunlar.
11. Hukuki sorunlar ve denetimlerde yaşanan sorunlar,
12. Aile Sağlığı Çalışanı eksiklikleri ve sorunları
13. Aile Hekimliği Uzmanlık Süreci sorunları
Gündeme getirilmiştir.
Sağlık Bakanımız ilk olarak; yoğunluk nedeni ile görüşmenin bu tarihte gerçekleşebildiğini bu nedenle durumu hoş karşılamamızı istemiştir. Aile hekimliğinin süreceğini ve daha da iyileştireceklerini, esas hizmetin birinci basamak hizmeti olduğunu ve çok önem verdiklerini,
Aile Hekimi Uzmanlığı için SAHU uygulamasının tüm aile hekimlerini kapsayamadığını, öncelikleri arasında uzmanlık eğitimleri için çalıştıklarını güçlü Aile Hekimliğinin sağlık sisteminin temel taşı olduğunu iyileştirmeler yaparak daha üst seviyelere taşımak istediklerini,
Birinci basamak sağlık hizmetlerinin iyi bir seviyeye çıkarılması ve aile hekimliğinin cazip hale getirilmesi ile sağlık harcamalarının ciddi miktarda azalacağını ve “Aile hekimliğinin gelecekte de devam edeceğini”,
Aile hekimlerinin ücretlerinde herhangi bir düşme olmadan aile hekimliği uygulamasını birim başına düşen nüfusları düşürerek güçlendireceklerini, kronik hastalıkların performansa gireceğini ve bununla alakalı maliye bakanlığı ile görüşmelerin devam ettiğini
4 ilde sevk ile ilgili pilot uygulama yapılacağını, seçilecek dört ilde nüfusların 2000 – 2500 seviyelerine ücret kaybı olmadan indirilerek isteğe bağlı sevk zinciri getirileceğini (aile hekiminden sevk alıp hastaneye gidenlerden katılım payı alınmayacak vb.),
Çıkacak torba yasa ile aile hekimlerinin izin haklarının hak kaybına uğramadan mevcut düzenlemenin aynısının kanun taslağına yazıldığını ifade eden Sağlık Bakanımız aile sağlığı merkezlerinin mekanlarını iyileştireceklerini, güçlendirilmiş aile sağlığı merkezleri ile röntgen ve laboratuvar imkanlarını artıracaklarını,
Bu merkezlerde Kadın Hastalıkları ve Doğum ve Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları uzmanlarının da olabileceği, bu hekimlere nüfus da verilebileceğini, aile hekimlerinin hastalarını bu uzman hekimlere konsülte ettirebileceğini,
Aile Hekimlerinin 127 çeşit sağlık raporu verdiklerini bildiklerini ifade eden Sağlık Bakanımız bu sorunun çözümü için talimat verdiğini, diğer Bakanlıklarla görüşmeler yapılarak en yakın zamanda sağlık raporu sorunun Sağlık Bakanlığı öncülüğünde çözüleceğini,
Aşı red oranlarının 2017 de 24 binlere çıkması nedenli bir çalışma grubu kurarak acil önlemler aldıklarını,
Aile hekimliği birimlerindeki nüfusları 3000′ nin altına indireceklerini 2023 yılında da hedefledikleri 2000 nüfuslara ulaşacaklarını ifade eden Sağlık Bakanımız nüfuslar düşerken ücretlerin düşmeyeceğini,
İfade etmişlerdir.
Son olarak Sağlık Bakanımız ile yapılan görüşmeler sonucunda Aile Hekimliği’ nin ülkemizde daha iyi uygulanabilmesi için Sağlık Bakanlığı ile AHEF arasında iş birliği içinde ortak çalışmaların yapılacağını belirtmiştir.