Sağlık Bakanlığının, Aile Hekimliği alanında yapmayı düşündüğü revizyon haberlerinin sıkça konuşulması üzerine acil olarak Sağlık Bakanlığı Müsteşarımız Prof. Dr. Sayın Eyüp Gümüş’ten randevu talep etmiştik. Bu gün sabah saatlerinde aranarak öğleden sonrası için görüşmeye davet edildik.
Görüşmeye AHEF adına yönetim kurulundan alınan yetki ile yönetim kurulu başkanı Dr. Akif Emre Eker ve yönetim kurulu sayman üyesi Dr. H. Şenol Atakan katılmışlardır.
Toplantı çeşitli konu başlıklarında mevcut durumumuz, düşünülen revizyon çalışmaları ve torba yasa ile bakanlığın getirmeyi planladığı maddeler üzerine aşağıda belirtilen konularda gerçekleşmiştir. Bu arada Aile hekimleri olarak bizler için, 3-4 Mart da yapılacak olan Sağlık Bakanlığı, THS Genel Müdürlüğü ve STK’lar toplantısı, ortak akıl ile yol haritası oluşturmak ve aile hekimlerinin görüşlerinin oluşturulması kapsamında daha da önem kazanmıştır.
Toplantıda öncelikle Şubat 2017 yılında Maliye Bakanlığına gönderilen ama halen üzerinde tam olarak uzlaşılamayan ödeme ve sözleşme yönetmeliği ile ilgili düşüncelerimiz aktarılmıştır.
Bu konuda reel kayıplarımız, enflasyon karşısında eriyen ücretlerimiz ve yeni açılan birimlerden kaynaklı nüfus düşüşüne bağlı kayıplarımız somut olarak tablolar halinde ortaya konularak, yıllar içinde eriyen kayıplarımızın telafi edilmesi gerektiği ve yeni ücret kaybına özveri içinde çalışan aile hekimlerinin tahammülü kalmadığı ifade edilmiştir. Bu konuda net kayıplarımızın olduğunun genel müdürlük tarafından da kabul edildiğini ve geçmiş dönemlerde Sayın bakanlarımızın ve kurum başkanımızın birçok kez, hem medyada hem de çeşitli toplantılarda bundan sonra aile hekimlerinin mali kayıpları olmayacağı ile alakalı sözler verdikleri hatırlatılmıştır.
Yeni yönetim kurulu olarak o dönemde Maliye Bakanlığına iletilen taslak hakkında bilgimiz olmadığı ve bu konuda yayınlanmadan önce mutlaka değerlendirerek son kez öneri ve taleplerimizi iletmek istediğimizi de söyledik.
Sayın Müsteşarımız Maliye Bakanlığı ile halen net bir görüşün oluşmadığını, tekrar görüşeceklerini, uzlaşamadıkları birkaç madde olduğunu ileterek, ödeme ve sözleşme yönetmeliğinin geciktiğinin farkında olduklarını ve bir an önce çıkartmak istediklerini söylemiştir. Düşündükleri en önemli değişikliğin, getirilmesi düşünülen kronik hastalık taramalarında belirlenen hedefleri geçen aile hekimlerinin daha yüksek ücret almalarının önünü açmak olduğunu söyledi. Bu konuda çalışmalarımızı yaparak 3-4 Mart toplantısında sunmamızı beklediğini iletti. Bu noktada bizim düşündüğümüz pozitif performans ile Sağlık Bakanlığının düşündüğünün aynı olmadığını söyleyerek hem daha önceki yönetim kurulunun hem de bu yönetim kurulunun Halk Sağlığı Genel Müdürlüğüne detaylı dosyalar verdiği ve bunların mutlaka göz önünde bulundurulması talebimiz söylenmiştir.
Şu an için kanunla düzenlenmesi gereken izinlerimiz konusunda torba kanuna madde ekleyeceklerini Sayın Müsteşarımız belirtmiştir. Aile hekimleri olarak bu konuda yaşadığımız sıkıntıları ve özlük haklarındaki kayıplarımızı söyleyerek, 4B gibi bir düzenlemenin ciddi hak kaybı olacağını, iptal edilen yönetmelikteki şekli ile izin düzenlemesinin konulması yanında bu konuda net talebimizin, vekâlet durumlarında yaşanan sorunların çözülmesi ile vekaletsiz izinlerde ücret kesintilerinin iptal edilmesi olduğu söylenmiştir. Tek hekimlik birimlerde ve entegre merkezlerde yaşanan izin ve ücret sorunsalının bir an önce telafi edilmesi gerektiği aktarılmıştır.
Sayın Müsteşarımız, İş yükümüzü ciddi olarak artıran “raporlar” konusunda çalışma yaptıklarını bu çalışma ile aile hekimlerinin iş yükünü ve iş çeşitliliğini azaltmayı planladıkları ifade edildi. Bunun için tek tip bir rapor formatı olması gerektiğini düşündüklerini aktardı.
Öncelikle raporlar konusunda yapılan çalışma konusunda teşekkür edilerek bu çalışmanın içinde bizlerinde olması gerektiğini belirttik. Raporlarla alakalı yaşadığımız sorunlar tek tek anlatılarak, kriteri belli olmayan, çeşitli bakanlıklarca sağlık bakanlığının bilgisi dışında istenen raporlar ile mevzuatı bile olmayan raporlar detaylı olarak örneklendirildi. Bu konuda bakanlığımızın bir an önce bir düzenleme yapması gerektiği ve bu iş yükünün kesinlikle üzerimizden alınması talebimiz söylenmiştir.
Yeni açılan sıfır nüfuslu birimlerde yaşanan tüm sorunlar konuşularak artık bu sorunun meslektaşlarımızın yaşamaması için bakanlık kanalı ile yeni ASM binalarının kaliteyi de artıracak ve vatandaşların da ilgisini çekecek albenide yapılması ve kiralanması gerektiği söylendi. Ayrıca ilk yerleştirme sonucu birime yerleştirme olmaması durumunda müdürlüklerce donanımın sağlanarak aile hekimlerine tesis edilmesi gerektiğini ilettik. Açılacak yeni birimlerin tekli ve az birimli değil, çoklu birimli olması gerektiğini, yeni birim açılırken bölgenin nüfus yoğunluğu yanında iş ve çalışma barışını bozmayacak şekilde planlanması gerektiği ifade edilmiştir.
Bu arada Sayın Müsteşarımıza, basından ve kulislerden duyduğumuz kadarı ile aile hekimlerine nöbet adı altında bir uygulama veya gece çalışması gibi çalışma modeli olup olmadığını ve bu konuda bakanlığımızın ne düşündüğünü sorduk. Şu an için böyle bir konunun net olarak ortada olmadığı ancak olası bazı senaryolar olduğu bunun masada yer aldığı ve üzerinde bir takım çalışmalar yapılabileceği iletildi.
Bu konuda aile hekimleri olarak yıllardan beri duruşumuzun çok net olduğunu, aile hekimliği ile nöbet kelimesinin aynı cümlede bile anılmasının bizim için kabul edilemez olduğunu, geçmişte zorunlu nöbet uygulaması ile nelerin yaşandığının hepimizin aklında bulunması gerektiği hatırlatıldı. Zorunlu nöbet, zorunlu gece çalışması gibi şeyleri konuşmayacağımızı ifade ederek, bu konunun bizi direk ilgilendiren bir konu olmadığı, sorunun kaynağında biz olmadığımız için çözümünde de bizim düşünülmemizin gerçekçi olmayacağı söylendi. Acil servislerde yaşanan sorunun sebeplerinin belli olduğu ve bu nedenle çözümlerinin de farklı ve bizim dışımızda olması gerektiği ifade edildi.
Ayrıca görüşmede Sağlıkta şiddet, emekliliğimize yansımayan ücretlerimiz ile ilgili yapılan çalışmalar ve tablolar sunuldu. Torba yasa da yer alacak olan yıpranma payı ile alakalı olarak nöbet tutulması ve çalışılan yer ayrımının olabileceği bilgisi üzerine de bunun haksızlığa ve eşitsizliğe sebebiyet vereceğini, adil ve hakkaniyetli bir düzenlemenin talebimiz olduğu da söylendi.
Son olarak Aile Hekimliği hizmetlerindeki memnuniyetin halen en yüksek düzeyde olduğu, bunun tamamen meslektaşlarımızın özverisi ile gerçekleştiği söylenerek bunun göz önünde bulundurulması ve kaybedilmemesi gereken durum olduğu ifade edilmiştir. Ayrıca çalıştay raporumuz ve sadece son bir yılda gelirlerimizde oluşan kayıpların tablolar ve oranlar halinde yer aldığı bilgi notu Müsteşarımıza incelemesi için sunulmuştur. Afrin’de süren terör operasyonunda aile hekimleri olarak Mehmetçiğimizin ve TSK mizin yanında olduğumuzu, meslektaşlarımızın ihtiyaç halinde gönüllü olarak bölgede çalışma isteğini belirttik.
Kendisi de bu görüşmeden duyduğu memnuniyeti ileterek Mart ayındaki çalışmada görüşlerimizi detaylı olarak iletmemizi ve sonrasında bu görüşmelerin devam edeceği bilgisini vermiştir. Tüm meslektaşlarımıza selamlarını iletmemizi söylemiştir. Saygılarımızla bilgilerinize.