Son iki günde 5 sağlık çalışanı Covid-19’dan dolayı yaşamını yitirdi. Salgınla mücadele her türlü fedakarlığı yaparak, gerektiğinde ailelerinden uzak kalma pahasına görevlerini sürdüren sağlık çalışanlarının; yoksunluk, tükenmişlik, sağlıkta şiddet ve bulaş kaynaklı kaygılarına arkalarında kalan aileleri için gelecek kaygısı da eşlik ediyor.
Aile Hekimliği Çalışanları Sendikası(AHESEN) Başkanı Dr. Gürsel Özer; “Maalesef kaybettiğimiz meslektaşlarımızın acısı gibi sayısı da katlanarak artıyor. Bu durumda kayıpların yanı sıra geride kalan aile bireylerinin sosyal güvencesiz ve maddi açıdan yoksun hale gelmesi hem aile hekimlerini hem de kamuoyu vicdanını rahatsız ediyor” dedi.
Aile hekimliği uygulamasında iş güvencesi olmadığının altını çizen AHESEN Başkanı Dr. Gürsel Özer; “Aile hekimliği uygulamasında iş güvencesi yok. Sebebi ne olursa olsun 180 gün aktif çalışamadığınız da sözleşmeniz fesh ediliyor. Uzun süreli tedavi gerektirecek bir hastalığınız var ve tedavi görüyorsunuz sözleşmeniz fesh ediliyor. Ertelemeleriniz bitti vatani görevinizi yapacaksınız. sözleşmeniz fesh ediliyor. Bebeğiniz oldu, bakıma ihtiyacı var ücretsiz izin alamıyorsunuz. Aile hekimliğinden İstifa etmeden yer değiştiremiyorsunuz. Eşinizden ayrı illerde yaşamak zorundasınız. Tüm çalışanlara verilen kıdem tazminatı hakkı size tanınmamış, kıdem tazminatı alamıyorsunuz ve sözleşme dönemi sonucunda idare keyfiyetiyle dahi sözleşme yenilemez ise işsiz kalıyorsunuz gibi uzayan bir tablo ile iş güvencesinden mahrum bir süreç yaşanıyor.
Aile hekimleri “Yanınızdayız” söylemi ziyade düzenleme bekliyor!
Sözleşme süreci bittiğinden veya meslek ile ilgili bir hastalıktan yaşamını yitirdiğinde, çocuklarına hak ettiği geleceği sağlayamamak adına endişe yaşayan aile hekimleri ‘yanınızdayız’ söylemlerinden ziyade gerçekçi düzenlemeler talep ediyor.
- Ödeme ve Sözleşme Yönetmeliğinde ki madde 13 “f” bendinin kaldırılmalı ve sağlık sebebi ile iş akdi sonlandırılmamalıdır. Sosyal Devlet anlayışı hakim kılınmalıdır. (Madde 13 f Sağlık sebebiyle bir sözleşme döneminde 180 günü aşan süreyle görevin ifa edilememesi.)
- Aynı yönetmeliğin “ı” bendinin kaldırılması. Suçu ispat edilmeden herkes masumdur. Soruşturma sonucu suçu sabit görülmeyenlerin isnat iş akti sona erdirilmemelidir. (madde 13 “ı” Gözaltına alınma, tutuklanma veya hükümlülük nedeniyle görevi başında bulunamama süresinin sekiz haftayı aşmaması.)
- Bir sözleşme dönemi çalışan Aile hekimliği çalışanları çeşitli nedenler ile yer değiştirmesi gerektiğinde boş olan Aile Hekimliği birimliği ile sözleşme imzalayabilmeli. Yer değiştirme hakkı verilmeli.
- İki sözleşme dönemi çalışan sağlık çalışanları çeşitli nedenler ile yer değiştirmesi gerektiğinde boş olan Aile Hekimliği birimi ile sözleşme imzalayabilmeli.
- Vatani görev ve doğum sonrası için ücretsiz izin hakları verilmeli.
- Aile hekimliği çalışanlarının vefatı sonrası ‘5434 SAYILI T.C. EMEKLİ SANDIĞI KANUNU VE 5510 SAYILI SOSYAL SİGORTALAR VE GENEL SAĞLIK SİGORTASI KANUNU HÜKÜMLERİNİN UYGULANMASINDA DUL EŞLERE ÖLÜM AYLIĞI BAĞLANMASI HALLERİ’nin aynen uygulanması, ilgili kanunlardaki 10 yıl çalışma koşullarının makul seviyeye çekilmesi ve bu hükümlerin kapsamına Aile hekimliği çalışanları da alınmalı.
AHESEN Başkanı Dr. Gürsel Özer; “Uzun ve meşakkatli pandemi sürecinde sağlık çalışanları yoruldu, yıprandı ve buna bağlı tükenmişlik sendromu yaşamaya başladı. Artan iş yükü, önlemlere karşı toplumsal duyarsızlık, yaşanan şiddet olayları ve gelecek kaygısı mücadele gücündeki azmin deformasyona uğramasına sebep oldu. Elbette pandemi mücadelesi sağlık çalışanları olarak bizlerin görevidir ve can verme pahasına bu mücadeleyi devam edeceğiz ancak yapılacak düzenlemeler ile iş güvencemiz olsun istiyoruz. Pandemi veya meslek hastalığı sebebiyle kaybedilen yaşamların ardından, geride bırakılan yakınların yardım kuruluşları ilgisine terk etmek istemiyoruz. Bu sebeple ilgili konular için tüm siyasi partili vekillerimizden, Sağlık Bakanımızdan ve Cumhurbaşkanımızdan duyarlılık göstermelerini bekliyoruz” dedi.